Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Demiryolu / LOJİSTİKÇİLER VE TAŞIMACILAR OLARAK TÜRKİYENİN VE SEKTÖRÜN GELECEĞİNE HAZIR MIYIZ?

LOJİSTİKÇİLER VE TAŞIMACILAR OLARAK TÜRKİYENİN VE SEKTÖRÜN GELECEĞİNE HAZIR MIYIZ?

LOJİSTİKÇİLER VE TAŞIMACILAR OLARAK TÜRKİYENİN VE SEKTÖRÜN GELECEĞİNE HAZIR MIYIZ?11.02.2009

Türkiye daha düne kadar "Lojistik" ve "Kombine Taşımacılık" gibi kavramları pek tanımıyordu. Firma isminde"Logistics/Lojistik" bulunan veya sonradan eklenen Türk menşeli firmalara baktığımızda da, bu "isimlendirme" veya "eklendirme" işlemlerinin kısa bir süre önce yapıldığını görebiliriz.
Dünya bir "Ortak Pazar" haline geldi. Bu ortak pazarın oluşmasını sağlayan ve geliştiren lojistik ve taşımacılık sektörleri bu katkılarını her gün artırarak devam ettiriyor. Önümüzdeki süreçte de "lojistik ve taşımacılık" olmazsa olmaz taşıma şekli olacak, "Kombine Taşımacılık" en gözde sektörler olacaktır. Üstelik bu sektörler; münhasıran/özellikle Türkiye'nin siyaseten güçlenmesinde, ekonomik gelişmesinde ve güvenliğinin sağlanmasında çok önemli işlevleri olacak sektörlerdir. Ancak mevcut lojistik ve taşımacılık sektörlerine baktığımızda çalışanların önemli bir kısmının da lojistik ve taşımacılıkla ilgili "örgün eğitim" al(a)madığını görürüz. Bu da çok doğal bir şey. Zaten başka türlü olması da mümkün değildi. Çünkü düne kadar Türkiye'de bu sektörler için bir "örgün eğitim" arzı yoktu.
Hadi biraz acıtarak söyleyelim 2000'li yılların başına kadar bu konularla ilgili örgün eğitim (lise, önlisans, lisans) kurumları ancak biriki ile ifade edilebilecek sayıdaydı. Taşımacılık sektörü ile ilgili en önemli eğitim (Demiryolu Meslek Lisesi, Yüksek Denizcilik Okulu ve Denizcilik Meslek Okulu hariç) "Sürücü Kursu" eğitimleriydi. Buradan alınan sertifika ile karayolu (kamyonculuk) taşımacılığı yapılabiliyordu. Eğitimi veren yoksa eğitim alanın da olmayacağı tabiidir. Dolayısıyla taşımacılık ve lojistik "iş"leri, çalışanların "usta"larından hem pratik hem de teorik eğitim aldıkları iş alanlarıydı. ustaçırak ilişkisi, en önemli eğitim aracıydı. Çırakların bazıları aynen ustaları gibi kaldılar "zanaatkar" oldular. Bazıları da ustalarını geçtiler "sanatkar" oldular.
Ustaçırak ilişkisi belki işin başlangıcında yararlıdır. Ancak çırak, ustasından öğrendiklerinin üzerine günceli yakalamak heyecanıyla sektörünü ve sektörünü etkileyebilecek tüm gelişmeleri inceleme, araştırma, yenilikleri takip etme v.b. çabaların içinde değilse, kendini daha ileriye götürecek bilgilerle donatamıyorsa, ancak ustasının taklidi olarak kalacaktır. Son yıllarda üniversiteler tarafından yeni "keşfedilen" lojistik, ulaştırma, taşımacılık, raylı sistemler ile ilgili bölümlerin açılmasını ve eğitimlerin başlatılmasını, dünyanın ve kendilerinin geleceğinin lojistik ve taşımacılıkta olacağını "hisseden" gençlerin bu konudaki "farkındalığına" çok sevinmek gerekir diye düşünüyorum. Türkiye'nin bu "genç" taşımacılık ve lojistik sektörünün önünü, dünya ile rekabet edebilecek şekilde eğitimle "mücehhez/donanmış" gençler açacaktır. Gençler de görecekler ki "insanlar daha iyilerin değil, daha farklıların peşindedir." Ülkemiz dünyanın en stratejik yerinde. Dört tarafımız (Akdeniz, Ege, Marmara, Karadeniz) denizlerle çevrili, enerji ve ulaştırma yollarının kesiştiği ve kıtaların birleştiği bir yerdeyiz.
Üstüne üstelik de dünyanın "lojistik yeteneği" en iyi ülkesi konumundayız. Ama biz (Türkiye) hala bunun farkında değiliz. Dünya lojistik ve taşımacılık sektöründe payımıza düşene baktığımızda da bunu görüyoruz. Bu durumun eğitimle ve tabii "hayat boyu eğitim" ile doğru orantılı olarak gelişeceğine ve değişeceğine inanıyorum.

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr