Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TURİZMİN ARDINDAN EN FAZLA DÖVİZ GETİREN SEKTÖR LOJİSTİK

TURİZMİN ARDINDAN EN FAZLA DÖVİZ GETİREN SEKTÖR LOJİSTİK

TURİZMİN ARDINDAN EN FAZLA DÖVİZ GETİREN SEKTÖR LOJİSTİK28.05.2018UND'nin geleneksel iftarında konuşan Başkan Çetin Nuhoğlu, lojistik sektörünün TİM bünyesinde kurulan Hizmet İhracatçıları Birliği'ne katılımının önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, ülkeye döviz getiren en büyük ikinci sektör olduklarına dikkat çekti.

Ana sponsorluğunu Renault Trucks ve TOBB UND'nin üstlendiği geleneksel UND iftarı WOW Otel Yeşilköy'de gerçekleştirildi. Tıklım tıklım bir salonda çok yoğun bir katılımın olduğu iftar yemeğinde konuşan UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, 2017 yılında yaptıkları önemli icraatları ortaya koydu. Bu yıl itibariyle Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde kurulan Hizmet İhracatçıları Birliği'nde lojistik sektörünün de yer almasının önemli bir adım olduğunu vurgulayan Nuhoğlu,

“500 hizmet ihracatçısından 200'ü lojistik sektörüne mensup firmalardan oluşuyor. TİM'in altında Hizmet İhracatçıları diye bir birimin oluşması beni çok mutlu etti.  Türkiye'nin mal ihracatı önemlidir. Ama mal ihracatının yanında eğer hizmet ithal ediyorsanız, yani o malları yurt dışına gönderirken yabancı araçlara yüklüyorsanız, doğal olarak mal ihraç ederken, hizmet ithal etmek durumunda kalırsınız. 2017 yılında hizmet ihracatının lokomotifi turizm sektörü 23.5 milyar dolarlık ihraç yaparken, lojistik sektörü 14 milyar dolarlık hizmet ihracına ulaşmıştır. Turizmin ardından bu ülkeye en fazla döviz getiren sektör lojistiktir. Hedefimiz de 2023 yılında 60 milyar dolara çıkarmak olacaktır. Önümüzdeki  5 yıl içinde sadece ekonomiye odaklanarak, hedeflerimize ulaşacağımıza inancımız tam” diye konuştu.

Macaristan ve Romanya tamam, sırada Yunanistan, Bulgaristan ve Avusturya var

2017 yılında çok mutlu olduğu bir gelişme daha olduğunun altını çizen Nuhoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:  “Yıllardır Türkiye ihracatının önündeki engelleri kaldırmak için her türlü mücadeleyi  verdik. Bizim için malların engellere takılmadan Avrupa'ya çıkabilmesi en önemli mesaimizi oluşturuyordu. Ben de bir Alman, bir Romen, bir Bulgar gibi engellere takılmadan taşıma yapmak istiyordum. Onun ne hakkı varsa, benim de aynı hakkım var. Ama gelin görün ki kotalar, geçiş ücretleri gibi engeller çıkardılar. Ben zaten komşu ülkelere göre 1.000 Euro daha dezavantajla başlıyordum. Bunun haksız olduğunu defalarca anlattık. Uzun bir süreç oldu ama sonunda Macaristan'da bu konuyu gündeme taşıdık. Macaristan'ın yaklaşık 400 Euro aldığı geçiş ücretini iki kardeşimiz mahkemeye taşıdı, biz de arkasında durduk ve destekledik. Burada kamuya da çok büyük bir teşekkür borcumuz var. Bakanlıklarımız, TİM, TOBB yüzde 100 destek verdiler ve bu davayı kazandık. Avrupa Adalet Divanı aldığı kararda dedi ki: “Ey Macaristan, sen bu parayı alamazsın, bu parayı almaya devam edersen, Gümrük Birliği'nin getirdiği malların serbest dolaşım hakkını engellemiş olursun. Aldığın bu geçiş ücreti suçtur.” 2018 yılı Şubat ayında yapılan KUK toplantısında da Macaristan, ‘geçiş ücretini kaldırdım, artık almıyorum' dedi. Bu bize yıllık 10 milyon Euro'luk bir marjinal katkı sağladı.

Yalnızca Macaristan değil, daha yeni Ulaştırma Bakanlığımızın tam desteğiyle Romanya  da, ücret alınmayacak şekilde geçiş belgesi sayımızı artırdı. Şimdi sırada Bulgaristan ve Yunanistan kaldı. Birine 100 Euro ödüyoruz, diğerine 80. Bir davamız daha Avusturya ile devam ediyor. 31 Ocak'ta ilk davaya çıktık. Orada da malların serbest dolaşım hakkı  Bulgar'a, Romen'e, Fransız'a ne sağlıyorsa bize de o hakkı sağlamalıdır görüşünü savunuyoruz. Ben trene binmeyeceğim, çünkü Bulgar, Sırp, Romen binmiyor ama Türk taşımacısına trene binmeyi dayatıyorsunuz. Bu da bize 500 Euro ek maliyet getiriyor. Bunun dışında iki günümüze mal oluyor. İnşallah yıl içinde bu sorunu da çözeceğiz. Çünkü aynı konu Macaristan'da lehimize sonuçlandıysa, Avusturya'da da durum değişmeyecektir. “

Selçuk ONUR - LOJİPORT
 
Kaynak: lojiport.com