E-ticaret
alanında kurumsal çözümler sunan NGI CEO’su Fatih Özbağrıaçık, “Teknoloji
olarak dünya ile paralel hareket etsek de lojistik süreçler bağlamında
gidilecek çok yol var” diyor. Özbağrıaçık ile Türkiye’deki e-ticareti konuştuk.
NGI’dan
kısaca bahseder misiniz?
Runibex
Teknoloji Grubu (RTG) şirketlerinden bir tanesi olan NGI, 2015 yılında kurulmuş
ve e-ticaret altyapılarında sürdürülebilir hizmet kalitesini ve güvenliğini
sağlamaya odaklanmış bir şirket. Türkiye’de hızla büyüyen e-ticaret sektörü
uzun zamandan beri varlığını sürdürüyor ve gelişiyor. Biz de NGI olarak kendi
ürün ve çözümlerimiz ile Türkiye’ye en büyük ve en kapsamlı online perakende
satış başarı hikayesiyle Boyner Grup Şirketleri ile girmeyi başardık. En önemli
hedefimiz ise ürün ve hizmetlerimiz ile öncelikli olarak kurumsal perakende
sektöründe büyümek. Ayrıca küresel teknolojiler ve e-ticaretteki son
gelişmeleri izleyerek Ar-Ge faaliyetlerimizi de sürdürüyoruz. Şirket olarak
uluslararası işbirliklerimiz ve tecrübelerimizi paylaşarak müşterilerimizin
dünyanın en ileri teknolojileriyle buluşmalarına yardımcı oluyoruz.
Türkiye’deki
e-ticaret pazarı hakkındaki görüşleriniz nedir?
Türkiye’de
e-ticaret pazarı teknoloji olarak dünya ile yarışır bir seviyede. Bununla
beraber, e-ticaretin pazarlama tarafı da oldukça önemli ve marka ile birlikte
oluşturulan stratejiler, e-ticaretteki performansa mutlaka yansıyor; Türkiye’de
biz ancak yeni yeni hakkını vermeye başladık.
Bilinen
alanlara oranla oldukça genç bir sektör olan e-ticaret konusunda Türkiye’de
yaşanan en büyük sıkıntı ise platform üzerinden satın alınan ürün ya da
hizmetin teslimatı ve fiziksel süreçleri sırasında yaşanıyor. Teknoloji olarak
dünya ile paralel hareket etsek de lojistik süreçleri bağlamında gidilecek çok
yol olması e-ticaretin hak ettiği kadar hızlı ilerlemesinin önünü kapatıyor
maalesef. Süreç veya karar destek sistemleri anlamındaki eksiklerimizi gidermek
ve yanlışlarımızı düzeltmek yerine toplam servis kalitesini veya
kalitesizliğini alışkanlık edinmek hatasına düşmememiz ve şirketlerimizi
dönüştürmemiz gerekiyor. Biz, NGI olarak, commerce ürünlerimizin özellikle
sipariş yönetimi ve sevkiyat planlaması ilişkili modül ve çözümlerini
özelleştirdik. Sipariş toplama süreçlerini optimum hız ve maliyete odaklanarak
sistemsel olarak çözmüş durumdayız.
Bunların
yanında Türkiye’de, dünyadaki trendler ile paralel olarak satın alma
alışkanlıkları değişiyor ve müşterilerimiz üzerindeki fonksiyonel ve bağlı
teknolojik yatırım ihtiyaçları sürekli artıyor. Bu sebeple, e-ticaret
ürünlerimizin içerisinde, kurumsal müşteri tarafındaki ve mağaza içinde satış
temsilcilerini desteklemek amacı ile, mobil uygulamalarımızı add-on olarak
sunuyor durumdayız. İleri Kazanım Servisleri (Advance Reach Services) çatısı
altında çeşitli front-end fonksiyon ihtiyaçlarına da odaklandık ve örneğin
fotoğraf ile arama veya dijital lookbook hazırlama gibi özellikleri bulut
servisleri olarak ayrıca hizmete açmış durumdayız. Bugün, e-ticaret
denildiğinde çağrıştırdıklarının eksik olduğunu düşünüyoruz; yarın e-ticaret
dediğimiz olgu, tüm ticareti kapsayacak; dolayısı ile amacımız ürünlerimiz ve
yeni servislerimiz ile e-ticaretin toplamdaki payını teknoloji ve
fonksiyonalite olarak arttırmasında üzerimize düşeni yapmak.
e-ticaret
pazarımızın gelişmesi için yapılması gerekenler sizce nedir?
Az
önceki soruda da bahsettiğimiz üzere bu alanda yapılması gereken en önemli iş
satın alınan ürün ya da hizmetin teslimatı anında yaşanan sıkıntıları
çözebilecek lojistik akışları hayata geçirebilmek. Bu lojistik süreçler, sadece
depo veya mağazalardaki planlama veya toplama operasyonları olarak
değerlendirilmemeli. İşe ürün fotoğraflama, editörlük ile hızlı ve eksiksiz
ürün yayımlama süreci ile başlayıp mağazalardaki satış ve yönetici
kadrolarımızın prim sistemlerini düzenlemek gibi riskli görülen ama zorunlu
olan süreçlere kadar yeniden düzenlemeliyiz. Pazaryerlerinin toplamdaki önemi
de her geçen gün artıyor; şirketlerimiz pazaryerlerinde bulunmayı kaçınılmaz
olarak görüyorlar. Bu görüşe katılmakla beraber bu tip kararların da marka
konumlandırmanız ve operasyonel yetenekleriniz doğrultusunda fayda
sağlayabiliyor olduğunu görmemiz gerekiyor. Dolayısı ile son 2 sorunuzun özeti
olarak, şirketlerimizin, yeni ticaret dinamikleri için gerekli altyapı ve
operasyonlarını hiç vakit kaybetmeden dönüştürmeye başlamaları ve geleneksel
mağazacılık dediğimiz ve çok tecrübeli de olduğumuz alanların yanına yeni
öncelikler ve kendilerine özgün, markaları ile bütünleşik dijital stratejiler
oluşturmaları gerekiyor.
2017
yılını nasıl kapatacaksınız, hedeflerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz?
Geride
bırakmaya hazırlandığımız 2017 yılı bizim için oldukça olumlu geçti. Üçüncü
çeyrek sonu itibariyle hedeflerimizi yakaladık. Grup şirketleri olarak bulut teknoloji
servis gelirleri ile e-ticaret ve analitik ürünlerimizin lisans gelirleri
bazında beklentimizin üzerinde büyüdük. 2017 bizim için yurtdışı hazırlıklarına
da başladığımız ve belli ölçüde olgunlaştırdığımız bir yıl oldu; umarım 2017
son çeyrek ve 2018, lisanslı ürün ve servislerinde koyduğumuz %20 ihracat gelir
hedeflerimiz için verimli geçer.
Önümüzdeki
dönemde hangi alanlarda ve nasıl büyümeyi planlıyorsunuz?
Her
sektörün, ülkenin, işin kendine göre çeşitli zorlukları mutlaka var; amacımız
bu zorlukları aşarken kısa vadede tek seferlik başarılar değil, sürdürülebilir
ve sürekli gelişen bir dinamik yakalamak. Geçtiğimiz dönemde bu kurumsal
dönüşümü gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Önümüzdeki dönem ise bizim için yine
dinamik geçecek, ar-ge faaliyetleri analitik alanda hız kazanacak ve öğrenen
makineler kavramı ile gerçek zamanlı karar verme servislerimizi e-ticaret ve
finansal iş süreçlerine uyarlayacağız. Yakın zamanda oldukça spesifik bazı
bulut servisleri duyurmaya başlıyoruz. Bunun yanında yurtdışı ofislerimize
Londra’dan sonra Dublin’de katılıyor olacak ve zor bir pazar olan Avrupa’da
e-ticaret yazılım ürünlerimiz, analitik ve yapay zekâ çözümlerimiz ve ayrıca
bulut yönetim servislerimiz ile büyümeye odaklanacağız.
Atilla
MEDE – DÜNYA
Kaynak:
lojiport.com