Lojistik
sektörünün Endüstri 4.0 ihtiyaçlarına göre değer zincirine entegrasyonunu
güçlendirecek uygulamaların önümüzdeki dönemde gündeme gelecek en önemli
konulardan biri olduğunu söyleyen UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur, süreçleri otomatik
olarak kontrol eden bilgisayar destekli sistemler sayesinde günümüzde de birçok
taşımacılık sürecinin kontrol edildiğini söylüyor ve ekliyor: “Bunlara ek
olarak otonom çalışan sürücüsüz TIR’lar, kaptansız gemiler, pilotsuz uçaklar,
drone’larla teslimatlar, bulut teknolojisi, süreçlerin dijital platformlara
taşınması da gündemimize son hızla giriyor. Tüm bunlar lojistik sektöründe yeni
iş yapma süreçlerinin, yani Lojistik 4.0’ın oluşturulmasını, geliştirilmesini,
sanayi ve ticaretle bütünleştirilmesini zorunlu kılıyor.”
Son dönemde
bütün sektörlerde olduğu gibi lojistikte de Endüstri 4.0 en çok konuşulan
konuların başında yer alıyor. Endüstri 4.0’ın lojistik sektörüne etkilerinin
neler olacağı ile ilgili Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri
Derneği (UTİKAD) Genel Müdürü Cavit Uğur ile bir araya geldik.
www.yesillojistikciler.com’a Endüstri 4.0 ile ilgili çok önemli açıklamalarda
bulunan UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur ile yaptığımız söyleşide, “Endüstri
4.0’ın yeni meslekler doğuracağını da öngörebiliyoruz. Nitekim yapılan bir
araştırma sonucunda 2030’lu yıllarda bugün var olan mesleklerin yüzde 50’ye
yakınının artık var olmayacağı, buna karşın bugün ilkokula başlayan çocukların
yarısının üniversiteden mezun olduklarında bugün adını, tanımını dahi
bilmediğimiz yeni mesleklerde çalışmaya başlayacakları öngörülmüştür” demesi en
dikkat çeken konuların başında yer alıyor. Çünkü 2030 yılı o kadar da uzak
değil. İşte Endüstri 4.0’ın ya da diğer bir deyişle Sanayi 4.0’ın lojistik
sektörünü nasıl etkileyeceği ile ilgili UTİKAD Genel Müdür Cavit Uğur’un
anlattıkları…
ENDÜSTRİ
4.0’IN LOJİSTİK SEKTÖRÜNE ETKİLERİ NELER OLACAK?
Endüstri 4.0
temel olarak üretimi derinden etkileyecek bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.
Üretimle lojistiği birbirinden ayrı düşünmek imkansız olduğundan tüm dünyayı
etkisi altına almaya başlayan Endüstri 4.0’ın lojistik sektöründe özellikle iş
yapış şekillerini yeniden belirleyeceğini öngörebiliyoruz. Endüstri 4.0,
lojistiğin 7 doğrusu adını verdiğimiz doğru ürünün, doğru miktarda, doğru
biçimde, doğru zamanda, doğru kaynaktan, doğru yolla ve doğru fiyata sağlanması
aşamalarının hepsini ayrı ayrı etkileyecektir. Çünkü Endüstri 4.0’ın temelinde
tüm süreçlerin birbiri ile gerçek zamanlı iletişim halinde olması esası
yatıyor. Değişime bu perspektiften yaklaştığımızda üretime yönelik hammadde
temininden üretim bandına, üretim bandından tüketim noktalarına kadar Endüstri
4.0 çerçevesinde oluşan değer zincirleri doğal olarak lojistik, yazılım ve
finans sektörlerinde de dönüşümü tetikleyecektir.
LOJİSTİK
SEKTÖRÜNDE EN İYİ İŞ YAPMA SÜRECİ: LOJİSTİK 4.0
Lojistik
sektörünün Endüstri 4.0 ihtiyaçlarına göre değer zincirine entegrasyonunu
güçlendirecek uygulamalar önümüzdeki dönemde gündeme gelecek en önemli konular
arasında. Aslında süreçleri otomatik olarak kontrol eden bilgisayar destekli
sistemler sayesinde günümüzde de birçok taşımacılık süreci kontrol ediliyor.
Bunlara ek olarak otonom çalışan sürücüsüz TIR’lar, kaptansız gemiler, pilotsuz
uçaklar, drone’larla teslimatlar, bulut teknolojisi, süreçlerin dijital
platformlara taşınması da gündemimize son hızla giriyor. Tüm bunlar lojistik
sektöründe yeni iş yapma süreçlerinin, yani Lojistik 4.0’ın oluşturulmasını,
geliştirilmesini, sanayi ve ticaretle bütünleştirilmesini zorunlu kılıyor.
ENDÜSTRİ 4.0
DEDİKLERİ NE ZAMAN TAM OLARAK HAYATIMIZIN İÇİNDE OLACAK?
Bilgi
teknolojilerinin gelişmesiyle Endüstri 4.0’ın adımları aslında 2000’li yılların
başından bu yana atılmaktaydı ancak dördüncü sanayi devriminin ilk deklarasyonu
2011 yılında Almanya’da Hannover Sanayi Fuarı’nda yapıldı. Alman Federal
Devleti tarafından Çin’in insan gücüne dayalı üretiminin karşısında
rekabetçiliğini artırabilmek için üretimde yeniden yapılanma, insansız üretim
ve üretimin yeniden yerelleştirilmesi (relokalizasyon) hareketi olarak doğdu
diyebiliriz. Son olarak 2016’da gerçekleştirilen ve Davos Zirvesi olarak da
adlandırılan Dünya Ekonomik Forumu’nun mottosu 4. Endüstriyel Devrim’di.
Endüstri 4.0
şu tarihte hayatımızın içinde olacak, bugün başlayacak gibi bir tarih vermek
mümkün değil. Çünkü Endüstri 4.0 uzun süredir şekillenen bir sürecin devamı
niteliğinde. Akıllı telefonlar, dijital platformlar, RFID sistemleri, GPS’ler
ile hayatımıza uzun süre önce giriş yaptı.
“BLOCKCHAIN”
UYGULAMASI
Bu süreçlerin
tümünün birleşmesinden ve yeknesak bir şekilde işlemesinden bahsediyoruz.
Beklediğimizden çok daha kısa bir sürede nesnelerin iletişimi hayatımızı ve
tabii ki lojistik sektörünü çok farklı yönlerde şekillendiriyor olacak. Örneğin
bugün üzerinde çalışılan “blockchain” gibi teknolojiler ileride bankacılık,
finans ve lojistik sektörlerinin vazgeçilmez teknolojik alt yapısı olacak.
Nitekim daha bugünden dünyanın en büyük finans ve lojistik oyuncuları
blockchain teknolojilerini kendi süreçlerine nasıl dahil edebileceklerinin
çalışmalarını sürdürüyor.
ENDÜSTRİ 4.0
İLE İNSANLAR İŞLERİNDEN Mİ OLACAK?
Endüstri
4.0’ın etkileri üretim dahil tüm sektörleri bugünden yarına tamamen ve hemen
değiştirmeyecek. Endüstri 4.0 ile birlikte tüm süreçlerde robotiklerin
insanları işlerinden edeceği gibi bir endişe dile getirilebilir. Elbette üretim
yöntemlerindeki gelişmeler istihdama etki edecektir ve lojistik sektöründe de
bunun etkilerini hissedeceğiz. Ancak önceki sanayi devrimleri de işsizlik
yaratmamış, tam tersine üretimin yaygınlaşması ve daha verimli hale gelmesiyle
pek çok yeni fabrikalar, endüstriler ve yeni iş kolları oluşarak daha fazla
istihdam alanı yaratılmıştır. Teknolojinin tüm süreçlerde daha etkin
kullanımıyla lojistikte kas gücü gerektiren işlerde bir istihdam daralması
yaşanacağı öngörülebilir. Ancak Endüstri 4.0 ile birlikte nesnelerin interneti
ve muazzam büyüklüklere ulaşan veri üretimi nedeniyle bu verilerin analizi ve
yönetilmesi, süreçlere entegre edilmesi de daha çok sayıda insan çabasını
gerektirecektir. Elbette kendi kendine veya birbirlerinden öğrenme becerisine
sahip otonom aygıtlar, sistemler bu noktada da görev üstlenecektir; ama tüm
bunlar yeni iş kolları ve mesleklerin ortaya çıkmasını engellemeyecektir.
2030’LU
YILLARDA BUGÜN VAR OLAN MESLEKLERİN YÜZDE 50’YE YAKINI ARTIK VAR OLMAYACAK
Endüstri
4.0’ın yeni meslekler doğuracağını da öngörebiliyoruz. Nitekim yapılan bir
araştırma sonucunda 2030’lu yıllarda bugün var olan mesleklerin yüzde 50’ye
yakınının artık var olmayacağı, buna karşın bugün ilkokula başlayan çocukların
yarısının üniversiteden mezun olduklarında bugün adını, tanımını dahi
bilmediğimiz yeni mesleklerde çalışmaya başlayacakları öngörülmüştür. Veri
lojistikçileri, veri madenciliği, otonom sistem kontrolörleri ve bugün adını
dahi bilmediğimiz pek çok yeni iş birimi ortaya çıkacaktır. Yani veri lojistiği
de en önemli iş süreçlerimizden birisi olmaya başlamıştır ve olacaktır.
LOJİSTİK
EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLER GELECEĞE NASIL HAZIRLANMALI?
Çok klasik
olacak belki ama teknoloji çağında yaşıyoruz. Bugünün öğrencileri zaten bu
teknolojinin içine doğdular ve bizim jenerasyonumuzdan çok daha hakimler
duruma. Endüstri 4.0 ve yeni teknolojilerle zaman ve mekan kısıtlamaları ortadan
kalkıyor. Siber fiziksel sistemler, nesnelerin interneti, otonom robotlar,
büyük veri ve analizi, artırılmış gerçeklik, bulut teknolojileri, siber
güvenlik gibi kavramlar hayatımızda çok daha yoğun bir şekilde yer alacak. O
yüzden gelişmeleri takip etmek her sektör için olmazsa olmaz. Sektörümüzde
çalışmayı hedefleyen gençlerin bu gelişmeleri yakından takip etmeleri,
İngilizce veya başka bir yabancı dilin yanı sıra büyük bir hızla gelişmekte
olan bu yeni teknoloji dilini de çok iyi bilmeleri ve ana dilleri gibi
kullanabilmeleri gerekiyor. Bu sayede
gelişmelerin dışında kalmayıp kendilerini geleceğe hazırlamalılar.
ENDÜSTRİ 4.0
LOKAL LOJİSTİK FİRMALARINI YOK MU EDECEK?
Hayır doğru
değil, yerel lojistik işletmeleri yok olmayacak. Sektörümüzü asıl ilgilendiren
konu üretimdeki yeknesaklık değil, üretimin ardından ürünün tüketiciye
ulaşmasındaki süreçler ve bu süreçlerin hız, maliyet gibi parametreleri. Çünkü
tüketici artık kişiselleştirdiği ürüne en kısa zamanda sahip olmak istiyor.
Endüstri 4.0, üretimi daha da verimli ve ucuz hale getirdikçe daha fazla ürün
daha fazla tüketiciye ulaştırılmak durumunda olacak. Bu da lojistikçilerin
işini artıracak. Hani bizim çocukluğumuzda izlediğimiz Uzay Yolu dizisindeki
ışınlama hayata geçse bile o ışınlama işlemini gerçekleştirecek “Scotty”lere
yani yerel veya küresel lojistik işletmelerine ihtiyaç hep olacak.
Hele ki
lojistik sürecin sadece rutin ve basit bir yerine ulaştırma işlemi olmadığını,
iade lojistiği, katma değerli hizmetler, yerel inisiyatif gerektiren bürokratik
işlemler gibi alt bileşenleri olduğunu göz önüne aldığımızda standardın dışında
özellikli ve uzmanlık gerektiren hizmetler sunan lojistik işletmelerinin,
yerelde de aynen var olacağını değerlendiriyoruz.
TÜRKİYE’NİN
ENDÜSTRİ 4.0 İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI
Türkiye’de
son iki yıldır Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmalar yürütülüyor. Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen, özel sektörün de bire bir içinde
olduğu, Türkiye’nin Endüstri 4.0 yol haritasının hazırlanmasına yönelik
çalışmalar ülkemizin Endüstri 4.0’a diğer sanayi devrimlerine oranla çok daha
kısa sürede entegre olacağının işaretlerini veriyor. Tabii her konuda olduğu
gibi kamunun, özel sektörün, akademisyenlerin ve bizim gibi mesleki sivil
toplum kuruluşlarının bu çalışmalara eşgüdüm çerçevesinde katkı vermesi şart.
UTİKAD,
ENDÜSTRİ 4.0 İLE İLGİLİ NELER YAPIYOR?
Üyelerinin
geleceğe yönelik vizyonlarını oluşturmalarına katkıda bulunmayı kendisine görev
edinen UTİKAD aslında bu çalışmalara yeni başlamadı. 2015’te İstanbul Ticaret
Üniversitesi akademisyenleriyle birlikte başladığımız bir projenin devamında
Şubat 2016’da akademisyenlerimizle birlikte, UTİKAD üyeleri, bankacılık ve
sigortacılık sektörü temsilcileri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve
İstanbul Ticaret Odası’nın da katılımlarıyla bir çalıştay düzenledik.
Çalıştayın sonunda dış ticaret sürecine ait dokümanların elektronik yollarla
oluşturulmasına ve bütünleşik bir dış ticaret modeli önerilmesine yönelik
“Elektronik Belge Çalıştay Raporu”nu 2016’da yayınladık.
23 Kasım
2016’da UTİKAD’ın yeni yönetimini de belirlediğimiz 34. UTİKAD Genel Kurul
toplantısında, Tavukçuoğlu Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri’nden Dr. Cengiz
Tavukçuoğlu’yu davet ederek, katılımcılara "4. Endüstriyel Devrim
Açısından Lojistik Öngörüleri" konulu bir sunum yapılmasını sağladık.
Farkındalığımızı
arttıran bu genel kuruldan sonra dijital teknolojilerdeki bu baş döndürücü
gelişmeleri yakından izlemeye başladık ve katıldığımız tüm toplantı, panel ve
zirvelerde sektörümüze olası etkilerini gündeme getirmeye başladık.
Gelişmelerin sadece lojistik ve taşımacılık değil, hukuk ve ticaret süreçlerine
olan etkilerini de katıldığımız panellerde dile getirdik.
Bunlarla
birlikte, genel kurulumuzu takiben UTİKAD bünyesinde E-Ticaret Odak Grubu
kurarak, Türkiye’deki e-ticaret süreçlerindeki lojistik faaliyetlerin durumunu
araştıran bir çalışma başlattık. Önümüzdeki dönemde bu konuyla ilgili bir rapor
hazırlayarak, ülke ihracatının gelişmesine ve e-ticarette yaşanan lojistik
sorunlara ışık tutacak çözüm önerileri ortaya koyacağız.
Röportaj:
Şenel Özdemir
Kaynak: yesillojistikciler.com