Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu
ihalesini IC-Astaldi-Kalyon grubu ortaklığının aldığını belirtti.
Bakan Arslan,
Karayolları Bölge Müdürlüğü misafirhanesinde düzenlediği basın toplantısında,
İzmir ve çevresindeki projelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Arslan,
Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasındaki köprü konumu göz önüne alındığında
İzmir'in de önemli bir ana koridor hattında olduğunu ifade etti.
Menemen-Aliağa-
Çandarlı Otoyolu ihalesine değinen Bakan Arslan, ihaleye 6 grup ve 13 firmadan
teklif geldiğini belirterek, "Bu tekliflerin içinde en kısa süreyi
ülkemizden IC, Kalyon İnşaat ve İtalya'dan Astaldi'nin oluşturduğu grup, 9 yıl
10 ay 11 günlük, 3 yıl yapım süresi dahil işletme süresini teklif etmişti. 6
grubun da teklifleri teknik olarak incelenip geçerli bulundu. En kısa süreyi
vermiş olan IC-Astaldi-Kalyon grubuna bugün itibariyle ihale kararını
onaylayarak yürürlüğe ve sözleşmeye davet ettik." dedi.
Projeyi çok
önemsediklerini dile getiren Arslan, "Menemen'den Aliağa'ya, oradan da
Çandarlı Limanı'na gidecek ve daha da önemlisi ihale kararını aldığımız 18
Mart'ta temelini atacağımız 1915 Çanakkale Köprüsünün de koridor tamamlayıcısı
olarak hem İzmir trafiğini rahatlatacak hem de Çanakkale ile birlikte Ege'deki
yük hareketini ülkemizin kuzeyine, Trakya'ya oradan da Avrupa'ya gönderebilecek
önemli bir koridorun tamamlayıcısı." diye konuştu.
Arslan,
Menemen'den sonra 76 kilometrelik hatta ağır trafik sıkışıklığının
giderileceğini belirterek, "Önümüzdeki ay temelini atacağız, 3 yıl içinde
bitirerek işletmeye koyacağız. İzmir'in etraftaki coğrafyaya çok daha kolay
erişim sağlanacak." dedi.
Aliağa'daki
kavşak projelerinin bittiğini, bu yıl içinde ihale sürecini tamamlayacaklarını
anlatan Bakan Arslan, projenin yatırım bedelinin ise 1 milyar 437 milyon lira
olduğu bilgisini verdi. Arslan, "Yap-İşlet-Devret modeliyle
gerçekleştirmiş olacağız. Özellikle ülkemiz ekonomisinin zayıfladığı anlamında
bir algı yaratmak isteyenlere 1915 Çanakkale Köprüsünden sonra bu da çok iyi
bir cevaptır. Ülkemiz dışında, yabancıların ilgisinin de yoğun olduğu bir
ihaledir." değerlendirmesinde bulundu.
İzmir'de kent
içi ulaşımı kolaylaştırmak istediklerini ifade eden Arslan, Körfez Geçişi ile
ilgili ÇED sürecinde bütün görüşlerin alınarak nihai aşamaya gelindiğini, mart
ayı sonuna kadar süreci tamamlayacaklarını ve buna bağlı olarak da imar
planlama çalışmalarını başlatacaklarını dile getirdi. Arslan, mart ayı içinde
"yap-işlet-devret" yöntemiyle ihale sürecini başlatacaklarını
belirtti.
Çeşme Alaçatı
Havalimanı
Çeşme Alaçatı
Havalimanı'na da değinen Arslan, fizibilite çalışmalarını bitirdiklerini,
hazırlanan projelerin onaylandığını bildirdi. Arslan, "Bu ay içinde onu da
yap-işlet-devret modeliyle ihale edilebilmesi için Yüksek Planlama Kurulu'na
çıkaracak ve Ege Bölgesine yeni havalimanı kazandırmaya çalışacağız." diye
konuştu.
İzmir-İstanbul
Havalimanı çalışmalarına ilişkin bilgiler de veren Arslan, Bornova Viyadüğü ve
Belkahve Tüneli'ni tamamladıklarını söyledi. Viyadük ve tünelin açılış törenini
yakında yapacaklarını dile getiren Bakan Arslan, "Otogarı Turgutlu'ya
kadar bağlamış olacağız. 25 kilometrelik otoyolla İzmirlilerin yaşamını
kolaylaştırdığımız gibi ticaretin de önünü açmış olacağız. 2018'de otoyolun
tamamını bitirdiğimizde İzmir sadece Egenin incisi olarak kalmamış
olacak." dedi.
Demiryolu
projesine de büyük önem verdiklerini anlatan Arslan, yüksek hızlı tren
projesinin Salihli-Manisa arası bölümünün ihalesinin de yakında tamamlanacağını
bildirdi.
Arslan,
Aliağa-Çandarlı-Bergama demiryolu bağlantısı çalışmalarına değinirken de
"Trenlerimiz Çandarlı'dan Bandırma'ya, oradan tren üzerinden inmeden
vagonlar Tekirdağ'a oradan da Avrupa'ya gidebilecek.
Aliağa-Çandarlı-Bergama-Demiryolu inşaatıyla ilgili ihale sürecini başlattık,
21 Mart'ta tekliflerini alıyoruz." diye konuştu.
İZBAN'a yönelik
projeler
İZBAN
konusundaki projelerin takvime uygun ilerlediğini söyleyen Bakan Arslan,
"10 dakikada bir çalıştırdığımız trenleri... günde 229 tren çalışıyor...
sabah ve akşam 6 dakikaya ulaştıracak çalışmayı da başlatıyoruz. Böylece günlük
tren sayımız 264'e çıkacak." ifadesini kullandı.
Marmaray
Projesinin 10 setini İzmir'e sürücüleriyle devredeceklerini aktaran Arslan,
"Bekletmemek adına İzmirlileri de Marmaray'dan yararlanır hale
getiriyoruz." diye konuştu.
Bakan Arslan,
İzmir Alsancak Limanı esnafının son dönemde turizmdeki daralma nedeniyle
sıkıntı yaşadıklarını hatırlatarak, "2016 yılı içinde onlardan aldığımız
ücretleri yüzde 50 düşürmüştük. Son dönemde ilave yüzde 20-40 indirimler
yaparak yüzde 70'lik indirime yaklaştık." dedi.
Belevi-Tire
bölünmüş yol inşaatına başlayacaklarını, Kuzey Ege Çandarlı Limanı ihalesini de
sonuçlandıracaklarını anlatan Arslan, Yeni Foça Yat Limanı çalışmasını 15
Kasım'da başlattıklarını, Adnan Menderes Havalimanının pistlerinde yenileme
yapıldığını, terminallerin yenilendiğini, hangarların yenilenmesi, ilave apron
yapılmasına yönelik ihaleyi sonuçlandırdıklarını, yer teslimi yaptıklarını ve
buzlanmaya karşı uçakları koruyan sistemi de kuracaklarını ifade etti.
"Varlık
Fonu dünya piyasasında çok daha rahat fonlama yapabilecek"
Konuşmasının
ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Arslan, İzmir'de
belirli saatlerde ağır araçların kent içine girişinin yasaklanması ve
ihracatçıların tepkilerine ilişkin soru üzerine "Bütün projelerimizin
hedefi insanımızın hayatını kolaylaştırmaktır. Umarım UKOME'deki arkadaşlarımız
buna göre karar vermişlerdir. Bunu dikkate alarak karar vermeleri gerekir."
değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, İzmir
Büyükşehir Belediyesinin Narlıdere'ye kadar olan metro projesine ilişkin soruya
da "Doğrusu Bakanlar Kurulundan krediye ilişkin imza bekleniyorsa Hazine
çalışması olacaktır. Projenin onaylanması konusunda ise biz insanların hayatını
kolaylaştıran her projeye destek olmaya devam ederiz." karşılığını verdi.
Çandarlı Limanı
ihale sürecine ilişkin bir soru üzerine de Arslan, "Şartların ağır
olmasından ziyade biz konteyner limanı olarak düşündük." dedi.
Alsancak
Limanı'nın Varlık Fonu'na devri konusunda da açıklamada bulunan Bakan Arslan,
şunları kaydetti:
"Varlık
Fonunun bir özelleştirme olmadığı özellikle vurgulandı. Ben de vurgulamış
olayım. Gerek Alsancak Limanı, gerek Türksat gerek, HalkBankası... Bu
varlıkların sahibi Hazine. Şimdi Hazine değil, Varlık Fonu sahibi olacak.
Varlık Fonunun mantalitesi, bütün varlıklardan atıl duran yapının fayda sağlar
hale gelmesi. Bir fon yaratılarak, ulaştırma projeleri dahil, bunlara gerekli
ödenek sağlanabilmesi adına onların devreye sokulması, kredi bulunabilmesi.
Tabi daha uygun. Ticari kredi değil, ülkeye bağlı güvene bağlı olarak çok daha
uygun kredi bulunması. Yönetimde değişiklik yok yine bakanlığa bağlı
yenilemeler, iyileştirmeler devam edecek. Varlık Fonu, varlıklardan aldığı
güçle dünya piyasasında çok daha rahat fonlama yapabilecek. Bu varlıkların
herhangi birini teminat gösterip fon bulma kaynak bulma değildir. Varlık Fonu,
teminat verilen bir uygulama olarak düşünüyor ama karıştırılmaması
gerekir."
Kaynak:
T.C.ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI