Kanal
İstanbul’da ilk kazmayı bu yıl içerisinde vurmayı planladıklarını dile getiren
Ulaştırma Bakanı Arslan, projeye Varlık Fonu’ndan finansman desteği
sağlanacağını bildirdi.
Toplam 200
milyar lira büyüklüğe ulaşması beklenen Türkiye Varlık Fonu’ndan ilk destek Kanal İstanbul’a verilecek.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Varlık Fonu’nun Kanal
İstanbul dâhil Türkiye’de birçok büyük projeye kaynak oluşturmada, ticari
kredilerin dışında, çok daha uygun şartlarda imkânlar sağlayacağını belirtti.
Kanal İstanbul’da ilk kazmayı bu yıl içerisinde vurmayı planladıklarını dile
getiren Arslan “Güzergâhların nihai aşamaya gelmesi dâhil şu an çalıştığımız Kanal
İstanbul’un finans yöntemini belirlemek. Çünkü Türkiye’de yap-işlet-devret veya
yap-kirala sistemleri dahil birçok yöntem uygulandı ve biz bunu Ulaştırma
Bakanlığı olarak gerek havacılık sektöründe, gerek kara yollarında, gerek
denizcilik sektöründe, marinalarda, limanda çok başarılı bir şekilde uyguladık.
Ancak Kanal İstanbul’un kapasitesini ve büyüklüğünü düşündüğünüz zaman diğer
projelere göre çok daha büyük, çok daha etraflıca düşünülmesi ve buna göre
karar alınması gereken bir proje” dedi.
Varlık Fonu’nun
ihtiyaç duyulduğunda yatırımları daha hızlı yapılabilmesine imkânı
sağlayacağını ifade eden Arslan, yurt dışında benzer birçok fon bulunduğuna
dikkati çekerek, şunları söyledi: Varlık Fonu’nun amacı şu; bu kuruluşların
hepsi Hazine’deydi. Hazine bunlarla ilgili ayrıca ekstra bir işlem yapmıyordu
âdeta donuk bir varlık, donuk bir parasal varlıktı. Bunun yerine Varlık Fonu,
bütün bu Varlık Fonu’nun şemsiyesi altına alınan şirketlerden aldığı güçle
diyecek ki ‘Evet ben bonolar üretiyorum, ben başka işlemler yapıyorum, ben bu
kadar güçlü bir fonum. Varlık Fonu’nun sağladığı kredi sistemiyle çok daha
uygun şartlarla yatırımlara kaynak oluşturacağım, ülkemizin yatırımlarına
kaynak oluşturacağım.’ Örnek olarak söyleyebiliriz, mesela Norveç’te cari
fazlası var, Norveç bu cari fazlayı alıp donuk bir para olarak tutmuyor,
bankaya yatırıp faizle çalıştırmıyor. Bunun yerine yurt dışında da fon
aracılığıyla iş ve işlemler yapıyor, bu kaynağını değerlendiriyor.
Fona devredilen
şirketlere ayrıcalık yok
Maliye Bakanı
Naci Ağbal, Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devrettikleri şirketlerin rekabet
hukuku da dâhil olmak üzere hangi kurallara tabi ise aynı kurallara tabi olmaya
devam edeceklerini belirterek “TVF’ye devredilen şirketlere rekabet hukuku
açısından bir farklılık getirilmesi söz konusu değil” dedi. TVF’ye devredilen
şirketlerin ülkenin en gözde ve stratejik kurumları olduğunu vurgulayan Ağbal,
“Bu kurumların gerek yurt içi gerekse yurt dışında faaliyetlerini daha
artıracak ortamlar sağlanır. Bu şirketler için hem içerideki rekabet hukuku da
dâhil olmak üzere mevzuat bakımdan sıkıntı oluşturacak bir ortam asla oluşmaz,
Bakanlar Kurulunun da böyle bir oluşumla ilgili bir şeyi onaylaması mümkün
değil, zaten böyle bir plan da yok” diye konuştu.
Büyük yatırımlara
kapı aralayacak
Dış Ekonomik
İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye Varlık Fonu’nun
regüle edici bir ortam sunacağını söyledi. Vardan “Belirli kapitallerin bir
araya getirilerek daha büyük yatırımlar yapmaya imkân sağlayacağı ortam
oluşacak. Önümüzdeki yıllarda olumlu bir gelişme olarak göreceğiz” diye
konuştu. Referandum sürecini de değerlendiren Vardan “Türkiye, 2017 yılına
ciddi bir atılımla girdi. Referandumla beraber Türkiye yeni bir sürece girecek”
ifadelerini kullandı.
Kaynak:
lojiport.com