Gittikçe
büyüyen ve karmaşıklaşan endüstriyel gelişim beraberinde proje taşımacılığını
da geliştiriyor. Sıra dışı büyüklükte ve ağırlıkta olan yüklerin zorlu
koşullarda zorlu arazilere taşınması gerekebiliyor.
Özel
araç ve ekipmanlarla gerçekleştirilen bu taşımalarda uzmanlaşan firmalarımızın
sayısı çoğaldı ancak sektörün gelişimi için özellikle yeni endüstri ve enerji
yatırımları şart. Yatırımlarda genel bir durgunluğun yanı sıra başta rüzgar
enerjisi olmak üzere enerji alanındaki yatırımlar sektöre biraz olsun nefes
aldırıyor.
Türkiye
ekonomik açıdan çok zorlu bir yılı geride bıraktı. Bir çok sektörde daralma
yaşanırken son yılların gözde iş kollarından proje taşımacılığında da hedefler
küçültüldü. Özellikle sanayi ve enerji yatırımlarının sürüklediği sektör, yine
bu alanlardaki hareketliliği yakından takip ediyor.
2016
yılı özel sektör proje taşımaları açısından çok verimli geçmedi. Kamu
planlamaları doğrultusunda ilerleyen projeler doğrultusunda yüzler biraz gülse
de tatmin edici olmadı. Proje taşımacılığında rüzgar enerjisine yapılan
yatırımlar ise sektörün önemli gelir kaynaklarından biri oldu. 2014 yılında
onaylanan rüzgar tribünü sayısı 11 iken bu rakam 2015’te 93’e yükseldi. 2016
yılında ise bu rakamın yaklaşık iki katına çıkacağı tahmin ediliyor.
Proje
taşımacılığının potansiyeli büyük
Türkiye
hem büyük yatırımlara sahne olan hem de önemli miktarda ihracat gerçekleştiren
bir ülke. Son dönemde yapılan sanayi ve enerji yatırımları ülke içindeki proje
taşımacılığını canlı tutarken, özel taşımalara ihtiyaç duyulan ihraç
ürünlerimizde de dikkat çekici bir artış. Ne mutlu ki, Türk firmaları artık
özel bir taşımayı Türkiye’den dünyanın herhangi bir yerine yada tam tersi
Türkiye’ye gerçekleştirebiliyorlar. Proje taşımacılığının genel taşımacılık
içindeki payı henüz çok küçük olsa da globalleşen ekonomik ilişkiler bu alanda
büyümek isteyen firmalara yol açıyor.
Türkiye'de
özellikle enerji, inşaat ve sanayi sektörlerinde daha büyük yatırımlar
hedefleniyor. Örneğin, enerji sektöründe Türkiye'de 5 yıl içinde 78 bin Mw'lık
yatırım planlandı, bu da 50 bin adet 'Proje Taşıma' anlamına geliyor.
İyi
planlama gerektiriyor
Proje
Taşımacılığında Gözler Yeni Yatırımlarda
Proje
taşımacılığı yükleri uzmanlık, deneyim ve özel bilgi gerektiriyor. Örneğin; her
lojistik hat, proje taşımacılığının ihtiyacını karşılamaz. Doğru hat seçimi
önem kazanır. Kriz bölgelerine yük taşıma; güvenliği garanti eden anlaşmalar
gibi konular uzman ve dinamik kadrolara ihtiyaç duyuyor.
‘Proje
Taşımacılığı’ yükün türüne göre bazen multi-modal taşıma şekillerini
gerektiriyor. Birden çok ülkeye taşıma yapılacaksa söz konusu ülkelerin fiziki
ve hukuki koşulları her detayına kadar bilinmeli. Proje taşımacılığı yapan
şirketlerin yükün en uygun biçimde nakli, kaynakların etkin yönetimi,
multimodal taşıma biçimlerinin efektif kullanımı, rota bilgisi, resmi ve özel
kuruluşlarla ortak çalışma, izin prosedürleri, dokümantasyon, sigortalama gibi
pek çok konuda üstün bir organizasyon bilgi ve becerisi geliştirmeleri
gerekmektedir. Kimi zaman bu projelerde çeşitli lokasyonlarda depolama ve
dağıtım süreçleri gibi ekstra uzmanlık alanları da devreye girer.
Sektör
yeni yönetmelik ve kolaylıklar bekliyor
Geçtiğimiz
yıl Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)’nin öncülüğünde ve çeşitli sektörel
sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla hazırlanan ‘Ağır ve Havaleli Yüklerin
Taşınmasına İlişkin Yönetmelik’ Ulaştırma Bakanlığı’na sunulmuştu. Sektör bir
an önce yeni bir düzenlemenin gerçekleşmesini bekliyor ancak henüz somut
adımlar atılabilmiş değil.
Türkiye
jeopolitik konumu avantajı ve lojistik firmalarının iyi bir düzeye ulaşmış
olması sebebiyle proje taşımalarında bölgesel gücünü korumak istiyor. Ancak
bazı yasal düzenlemeler bu gelişmeyi yavaşlatıyor. Başta izin belgeleri olmak
üzere bazı prosedürler tabiatı gereği yavaş gerçekleşen taşımaların daha da yavaşlamasına
neden oluyor. Diğer taraftan AB uyumluluğu çerçevesinde de düzenlemeleri
ihtiyaç duyuluyor. İş güvenliği, sertifikalandırma, yetişmiş personel gibi
diğer eksikliklerin de sektör-devlet işbirliği ile hızla çözülmesi sektörün
geleceği için oldukça önemli. Çünkü diğer lojistik alanlarda Türkiye’ye rakip
olmaya başlayan bazı ülkeler bu alanda da ciddi rekabet yaşanmasına neden
olabilirler.
İşin
Uzmanı Sorunları ve Sektörün Geleceğini Yorumladı
Proje
Taşımacılığında Gözler Yeni Yatırımlarda - İşin Uzmanı Sorunları ve Sektörün
Geleceğini Yorumladı
Proje
taşımacılığı alanında uzmanlaşmış olan Mağdenli firması, sektörün gelişimi için
araştırma, geliştirme ve sektörel bilinçlenmesi çalışmalarını da sürdürüyor.
Firmanın yöneticileri dergimiz için özel bir tespit ve öneri planı
hazırladılar.
*
Proje taşımacılığı alanında Türkiye’de karşılaştığınız en önemli sorunlar
nelerdir?
Proje
Taşımacılığında Gözler Yeni Yatırımlarda2016 yılını göz önüne alırsak
projelerde azalma olduğu için rekabet nedeniyle fiyatların çok düşmesi, Ağır
nakliye taşımalarında alınması gereken izinlerle ilgili sorunlar, Proje
taşımacılığı şayet ağır/ havaleli ekipmanları da kapsıyorsa buradaki ana
problem karayolları ağır/ havaleli yük taşıma izinleri ve bu izinlere bağlı
olarak karayolu alt ve üst yapılarında yapılması gerekli revizyondur. Giriş
limanlarının proje sahalarına uzaklığı karayollarında yapılacak alt ve üst
yapıdaki tadilatı ve maliyetleri attırmaktadır. Limanların özelleştirilmesi
nedeniyle Liman hizmet fiyatlarındaki artış ve bu durumun yabancı
müşterilerimiz tarafından anlaşılamaması. Proje taşımalarında havaleli ve ağır
ekipmanların taşınmasında şantiye şartlarının ağır olması. Şantiye sahasında
düzenlenen yollar özellikle rüzgar projelerinde belirli kısıtlamalar dahilinde
olmaktadır. Taşıma güzergahının şantiye kısıtlamaları dahilinde yapılması risk
faktörünü arttırmaktadır. Rekabetçi fiyat politikaları nedeni ile proje
taşımaları fiyatlandırılmaları, piyasadaki nakliyeciler tarafından minimum
düzeyde yapılmakta ve bu da maliyet kısıtlamalarına dolaylı olarak da iş
kalitesine yansımaktadır.
*
Hangi tür taşımalarda talep artışı ve azalması söz konusu? Yatırımların
önümüzdeki dönemdeki seyrini nasıl görüyorsunuz?
Döviz
Kurlarındaki mevcut artışlar nedeni ile Enerji projelerindeki azalma riski
vardır, özellikle RES projeleri için 2017 yılının durgun geçeceği tahmin
ediliyor. Yenilenebilir enerji RES kurulumu olarak değerlendirildiğinde 2017
yatırımların stabilizasyon yılı olarak görülmektedir. 2016 senesinde Türkiye
ağır nakliye kapasitesi üzerinde rüzgar türbin yatırımı yapılmış olup, 2017
senesinde bu yatırımların yarısına ulaşılabilindiği takdirde verimli bir yıl
olarak görüleceği piyasalardan aldığımız geri bildirimler arasındadır. Ancak
kurlar veya tarifeler ile ilgili düzenleme yapılırsa enerji sektörüyle birebir
ilgili yatırımlarda talep artışı tekrar olacaktır, piyasalarda denge
sağlanırsa, bu tip enerji yatırımlarının önümüzdeki yıllarda artarak devam
edeceği tahmin ediliyor. Ortadoğu’da sorunların çözülmesi durumunda da, gerek
ihracat, gerekse transit taşımaların artacağını tahmin ediyoruz.
*
Sizi en çok zorlayan projeler hangileri oluyor?
Bazı
Projelerin, dokümantasyonlarının komplike olması nedeni ile zorluklar
yaşanabiliyor. Enerji santral projeleri, özellikle ağır/ havaleli ekipmanların
taşınması, bunlara ait yol mühendisliği her zaman zorlayıcı faktör olmuşlardır.
Şantiye-yol şartlarının ağır olması sebebiyle zorluk çekilen bazı projeler
oldu. RES projelerine uygun liman ve yol şartlarının sağlanamaması ve bunun
üstüne planlanmayan beklenmedik yerel yol çalışmaları ile bu sorunların daha da
ağırlaşması olabiliyor. Bir de Avrupa merkezli müşterilerimizin özellikle iş
güvenliği doküman taleplerinin 2016 yılında başlaması, piyasada nakliyecilerin
adaptasyon sorunu yaşamasına sebep olmuştur.
*
Eklemek istedikleriniz?
Ağır
Nakliyeciler Derneği’nin acilen kurulup yapılandırılması gerekiyor. Köprü ve
yol projelerinde kurulan komisyonlarda, ağır nakliye ve vinç ihtiyaçlarının
dikkate alınması için sektör paydaşlarının teknik yorumlarının alınması çok
önemli. Sektörün sorunlarına yönelik çalışmaların devletin de katkısı ile çözüm
bulunmasını bekliyoruz. Sektörde mevcut yetişmiş elemanların muhakkak
sertifikalandırılması ve düzenli eğitimlerle yeterliliklerin güncellenmesi
gerekiyor. Teknolojik gelişmeleri içeren sertifikasyon programlarının açılması
gerekiyor. Mavi yaka ve beyaz yaka, Özellikle yetişmiş eleman eksikliğinin
sektörün en büyük sorunu olması sebebi ile bu konuda Teknik Lise ve hatta
üniversite kurulması gündeme gelmelidir.
Kaynak:
kargohaber.com