Uluslararası
Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri
3 Ocak 2017 Salı günü basın mensupları ile bir araya geldi. InterContinental
İstanbul Otel'de düzenlenen basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
Emre Eldener, Türk lojistik sektörüne ilişkin değerlendirmelerini basın
mensupları ile paylaştı.
UTİKAD
Başkanı Emre Eldener, sektörün 2016 yılında geldiği noktayı vurgularken 2017
yılına dair öngörülerini de açıkladı. Lojistik sektörünün sorunlarını ve
beklentilerini de dile getiren Eldener, 2017 yılında sektöre devlet desteği
beklediklerinin de altını çizdi.
Uluslararası
Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektörüne
dair 2016 değerlendirmesini ve 2017 yılı beklentilerini düzenlenen basın
toplantısında dile getirdi. UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri 3 Ocak Salı günü
InterContinental Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi. Kahvaltılı basın
toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, sektörün durumuna
dair ayrıntılı bir sunum yaptı.
2016’nın
hem ülkemiz hem de çevre coğrafyalardaki ülkeler için oldukça zorlu bir yıl
olarak tarihe geçtiğini belirten UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, “Türkiye
GSYH’ı içinde yaklaşık %12-13 paya sahip bir sektör olan lojistik sektörünün
hacminin de yaklaşık olarak 100 milyar TL olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki
amacımız bu payı artırmaktı. Ancak 2016 hedeflerimiz ülkemizde birçok üzücü ve
can sıkıcı gelişme ile sekteye uğradı. 15 Temmuz’daki darbeyi milletçe dik bir
duruş sergileyerek atlatmış olsak da ekonomimiz bu durumdan kısmen zarar gördü.
Bu noktada sadece Suriye ve Irak ile olan ticaretimiz etkilenmekle kalmadı.
Göçmen krizi nedeniyle en büyük pazarlarımızdan biri olan Avrupa Birliği ile de
zorlu günler geçirdik, güvenlik endişeleri nedeniyle sınırlarımızda
kilometrelerce tır kuyrukları oluştu. Dövizdeki dalgalanmalar da lojistik
sektöründe etkili oldu. Dövizin yükselişi ithalat yüklemelerini azalttı.
Sektörümüzün yurt dışı taşımalarına yönelik işlemleri döviz bazında olduğundan
direkt bir etki yaşanmadı gibi görünse de önümüzdeki günlerde yük taşımalarının
azalmasının sektörün cirosuna olumsuz etki edeceğini söylemek mümkün” diye
konuştu.
MODLAR
ARASINDA DENİZYOLU İLK SIRADA YER ALIYOR
2016
yılına genel olarak bakıldığında dış ticaret hacminde çok ciddi bir küçülme
yaşanmadığını belirten UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Taşımacılık özelinde
rakamsal veriler ışığında bir değerlendirme yapmak gerekirse 2014 yılından bu
yana düşüş yaşandığını gözlemliyoruz. Bunun yanı sıra 2016 yılında modlar
arasında yine denizyolu taşımacılığının en büyük paya sahip olduğunu görüyoruz.
Taşıma modları arasında ton bazında karşılaştırma yapıldığında ihracatta yüzde 74,
ithalatta ise yüzde 95,4 ile denizyolu taşımacılığının tercih edildiğini
görebiliyoruz. İhracatta denizyolu taşımacılığını yüzde 24,5 ile karayolu,
yüzde 1 ile havayolu ve yüzde 0,5 ile demiryolu izliyor. İthalatta da durum pek
farklı görünmüyor. Yüklerin yüzde 4’ü karayolu ile taşınırken demiryolu yüzde
0,5 oranında tercih edilmiş. Havayolunun istatiksel olarak ne yazık ki yüzde
0,1’lerde kalıyor. Değer bazından incelendiği takdirde de denizyolu ihracatta
yüzde 54 gibi bir oranla, ithalatta ise yüzde 67 ile tüm taşıma modlarını
geride bırakıyor. Değer bazında karayoluna düşen pay ise ihracatta yüzde 32,5,
ithalatta yüzde 20 olarak karşımıza çıkıyor. Havayolu değer bazında hem ithalat
hem de ihracatta yüzde 12-13’lerde kalırken, demiryolu yüzde 1’i bile zar zor
yakalıyor” diye konuştu.
ENDÜSTRİ
4.0 LOJİSTİK SEKÖTRÜNÜ DE DERİNDEN ETKİLEYECEK
Dünya
çapında büyük ilgi yaratan ve önümüzdeki on yıllarda tüm iş süreçlerini
değiştireceği öngörülen Endüstri 4.0’a da değinen UTİKAD Başkanı Eldener,
“e-ticaretteki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Hatta sadece yakından takip etmekle kalmamalı, iş süreçlerimizi buna göre
revize etmeliyiz” dedi. Amazon gibi AliExpress gibi firmaların artık
gönderimlerini kendilerinin yapmayı planladığını vurgulayan Emre Eldener,
“Örneğin Amazon bir gün daha önce teslimat yapabilmek için kendi lojistik
zincirini oluşturuyor; uçak, gemi ve tır yatırımları yapıyor. Teslimat süresini
kısaltabilmek amacıyla gemileri depo olarak kullanarak insansız hava
araçlarıyla (drone) ürünlerini taşımayı hedefliyor. Bu noktada akıllara bazı
sorular geliyor tabii ki. Acaba sektörümüzü de etkileyen bu evrimsel sürecin sonunda,
dünya çapında hizmet veren dev firmalar lojistik hizmetleri kendi bünyelerinde
mi gerçekleştirecek? Halihazırda mevcut olan lojistik akışlar nasıl
yenilenecek? Hız ve maliyet ekseninde nasıl bir değişim yaşanacak?” diye
konuştu.
Önümüzdeki
yıllarda lojistik sektörünü şekillendirecek bu soruların yanıtlarının önemine
dikkat çeken Eldener, “Ön etkin davranarak birbirinden farklı ürün
özelliklerine ve yeni teknolojilerle belirlenecek yeni iş yapma yöntemlerine
uygun olarak lojistik iş süreçlerini geliştirmemiz, uzmanlaşmaya yönelerek
gelişen ticaret anlayışına uygun çözümler ve hizmetler üretmemiz gerekiyor”
dedi.
HANJİN’İN
İFLASI CİDDİ ÖNLEMLERİ DE BERABERİNDE GETİRDİ
2016
yılında yaşanan beklenmedik gelişmelere de vurgu yapan Emre Eldener, Hanjin’in
iflas erteleme başvurusunun sektöre etkilerini ve olası sonuçlarını da
değerlendirdi. Hanjin’in başvurusunun ardından çeşitli toplantılar yaptıklarını
belirten Eldener “Söz konusu firma ile yükleme yapmış üyelerimizin
karşılaştıkları sorunların ve güncel durumun değerlendirilmesi amacıyla
21.Eylül’de Hanjin Shipping’in Türkiye acenteliğini yapan üyemiz Arkas
Denizcilik ve Nakliyat A.Ş.’nin yöneticileri, Arkas ve UTİKAD hukuk
danışmanlarının da katılımıyla UTİKAD Denizyolu Çalışma Grubu bünyesinde bir
toplantı yaptık Söz konusu toplantıda, Hanjin Shipping firmasının iflas
erteleme başvurusu konteynerlerin taşınmasına ilişkin sözleşmeleri feshetmesi
ve edimini yerine getirmeyerek konteynerleri bulundukları limanlarda bırakması
nedeniyle ortaya çıkan sorunlar ve belirsizlikleri değerlendirdik.
Toplantımızın ardından hazırlanan bilgi notunu ise üyelerimiz ile paylaştık”
dedi. Hanjin’in bu kararının ardından lojistik sektöründe küresel anlamda büyük
bir devinim yaşandığının da altını çizen Emre Eldener, “Dünya çapında
sıralamada yer alan armatörler ile konteyner hatları arasındaki iş birlikleri
ve birleşmelere şahit oluyoruz. Bu gelişmeleri yeni krizlere ve olası iflaslara
karşın alınan önlemler olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
‘YENİ
GÜMRÜK KANUNU TASLAĞI İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Gümrüklerde
yaşanan sıkıntılara da değinen Eldener, Yeni Gümrük kanunu taslağının
hazırlanması sürecinde UTİKAD olarak aktif rol oynadıklarını da belirtti. Tek
Pencere sistemine tam olarak geçilememesi, dijitalleşme sürecinin
tamamlanamaması ve lojistik süreçlerde global entegrasyonun sağlanamaması gibi
çözülmesi gereken sorunlar olduğunu söyleyen UTİKAD Başkanı “Yeni gümrük
kanunun dış ticareti ve lojistik akışları kolaylaştıracak şekilde
hazırlanmasını ve yürürlüğe girmesini umuyoruz” dedi.
LOJİSTİK
MASTER PLANI HAYATA GEÇİRİLMELİ
Lojistik
mevzuatlara dair Bakanlıklar arasında yaşanan kopuklukların sektöre olumsuz
olarak yansıdığını belirten Eldener, “Sektörün öncelikli beklentilerinin
başında Bakanlıklar arası koordinasyonun sağlanması geliyor, diyebiliriz.
Lojistikte koordinasyon büyük önem taşıyor, özellikle kalkınma planında
sektörümüzün öncelikli sektör kabul edildiği bugünlerde. Bakanlıklar arasındaki
entegrasyonun sağlanması ile ikincil mevzuatlarla ilgili sıkıntıların
aşılacağını umuyoruz. Bu noktada Lojistik Master Planı’nın ülkemizin üretim ve
ticari hedefleri doğrultusunda verimli sonuçlar doğuracak şekilde hazırlanması da
büyük önem taşıyor” dedi.
YETKİ
BELGELERİNİN SADELEŞMESİ İŞ AKIŞINI HIZLANDIRACAK
Karayolundaki
sorunlara ilişkin de açıklamalar yapan UTİKAD Başkanı Emre Eldener, R2
belgesine sahip firmaların R2 sahibi firmalar ile çalışamamasının sektörde
ciddi sıkıntılara neden olduğunu dile getirdi. UTİKAD olarak bu konudaki
çalışmalarını da sürdürdüklerini söyleyen Eldener “Karayolu Taşıma
Yönetmeliği’nde yer taşıma işleri organizatörleri tanımının değiştirilerek bu
sorunun ortadan kaldırılabileceğini düşünüyoruz” dedi. Bunun yanı sıra karayolu
mevzuatında yer alan yetki belgelerinin sadeleştirilmesi sürecinin sonuna
yaklaşıldığını da belirten Eldener, yetki belgelerinin sadeleştirilmesi iş akış
hızımızı arttıracaktır” dedi.
R2
BELGESİ SAHİPLERİNE DEMİRYOLUNDA DD YETKİ BELGESİ VERİLMELİ
Demiryolundaki
yüksek belge ücretleri konusuna da değinen UTİKAD Başkanı, “Demiryolu taşımacılığında
‘organizatör’ olarak faaliyet gösterecek firmaların alması gereken DD yetki
belgesi ücreti 50 bin TL olarak belirlendi. Bu bir hayli yüksek bir rakam.
Taşıma işleri organizatörlüğü alanında deneyimli firmaların demiryolu
taşımacılığında faaliyet göstermelerinin sağlanabilmesi amacıyla R2 yetki
belgesine sahip firmaların DD yetki belgesine otomatik olarak sahip olması
sağlanmalıdır” diye konuştu.
GÜMRÜK
MÜŞAVİRİ İSTİHDAMI ŞART
Taşıma
İşleri Organizatörleri olarak gümrük müşaviri istihdam edilmesiyle ilgili
beklentilerini de tekrar eden Eldener, “Çalıştığımız firmalar bizlerden gümrükleme
hizmetleri de dahil edilmiş anahtar teslim çözüm istiyor. Gümrükleme uzmanlık
isteyen ve mutlaka konunun uzmanı gümrük müşavirleri tarafından yapılması
gereken bir iş, bu konuda hemfikiriz; ancak bizler anahtar teslim çözüm
üretebilmek için birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi bünyemizde müşavir
çalıştırabilmek istiyoruz. Bunun
gerçekleşmemesi halinde ise bir müşavirle yapacağımız sözleşmeyle bu hizmeti
verebilmek istiyoruz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan yeni gümrük
kanunu taslağında bu yönde bir adım atılmasını bekliyoruz” dedi.
AHL’DEKİ
KİRA BEDELLERİ DÜZENLENMELİ
Son
dönemde yaşanan döviz dalgalanmalarına da vurgu yapan UTİKAD Başkanı, Atatürk
Havalimanı’ndaki hava kargo acentelerinin ofis kiralarının USD’den TL’ye
çevrilmesi için girişimlerde bulunduklarını da belirtti. Eldener sözlerine
şöyle devam etti; “Hava kargo acenteleri ofislerinin kiraları dünyada emsal
teşkil eden diğer havalimanlarına kıyasla çok yüksek. Söz konusu kiraların
seviyesi hizmet üretim maliyetlerini de etkiliyor, dolayısıyla ihracat ve
ithalat maliyetleri üzerinde belirleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bu
konuda hem Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na hem de Devlet Hava
Meydanları İşletmesi’ne ve bunun yanı sıra Turkish Kargo’ya durumu aktardık. Hava
kargo acentelerinin ofis kiralarının USD’den TL’ye çevrilmesinin olumlu
etkilerini kendileriyle paylaştık.”
HATALAR
AZALACAK, LOJİSTİK AKIŞ HIZ KAZANACAK
Gümrük
İşlemlerinde Elektronikleşme (e-AWB, e-Freight vb.) ve Kurumlar Arası Ortak
Elektronik Bilgi Platformu oluşturulmasının önemine de dikkat çeken Emre
Eldener, “Hava ve deniz limanlarında kargolara ilişkin bilgiler farklı
paydaşlar tarafından birçok kez birbirinden bağımsız sistemlere giriliyor. Bu
durum hem zaman kaybına neden oluyor hem de hata yapma olasılığını artırıyor. Dünyanın
en önemli limanlarından olan Singapur, Hong-Kong, Rotterdam ve Hamburg
limanlarında örnekleri görülen, liman toplulukları oluşturularak özel
işletmelerin ve kamu kurumlarının ortak erişimine ve kullanımına açık, tüm
paydaşların veri girişlerini yapabileceği ve verilerin ortak kullanılabileceği
elektronik bir platform oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Eldener, “Bu
sistemin tüm paydaşları kapsayacak şekilde hayata geçirilmesiyle deniz ve
havalimanlarında sağlanacak eşgüdüm ve işbirliği sayesinde verimlilik
arttırılacak ve lojistik akışlar hızlandırılacaktır” diye konuştu.
DEVLETTEN
DESTEK BEKLİYORUZ
Son
olarak UTİKAD’ın 2017 beklentilerini de basın mensupları ile paylaşan Başkan
Emre Eldener, “Ülkenin en yüksek hacimli hizmet ihracatçısı sektörlerinden
birisi olarak lojistik sektörüne yönelik devlet desteklerinin ne yazık ki
yeterli düzeyde olduğunu düşünmüyoruz. Sektör olarak devlet desteklerinden
bugüne kadar yararlanma şansımız olmadı. UTİKAD olarak bu konuda girişimlerde
bulunduk. Bu konuda önemli bir inisiyatif alan Ekonomi Bakanlığı ile
görüşmelerimiz sürüyor. 2017 için en önemli beklentilerimizin başında tabii ki
destekler geliyor” dedi. Eldener, UTİKAD’ın diğer 2017 gündem başlıklarını ise
şöyle sıraladı:
·
Lojistik
Master Planının Hazırlanması
·
Lojistik
Mevzuatın eşgüdümlü hale getirilmesi ve güncellenmesi
·
Demiryollarının
serbestleşme sürecinin işlerlik kazanması
·
Demiryolu
altyapısının geliştirilmesi
·
Yeni
havalimanın açılmasına yönelik ön hazırlıklar ve mevzuat altyapısı
UTİKAD
Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener ve UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri, basın
toplantısının sonunda soruları da yanıtladı.
Türkiye’nin
transit yüklerin geçtiği koridorlardan by-pass edilmesiyle ilgili sorulara
yanıt veren UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Bakü-Tiflis-Kars Projesi’nde Türkiye
Cumhuriyeti’nin sorumluluğunda olan 80 kilometrelik bir bölüm vardı. Bu bölüm
şu veya bu nedenlerle sürekli gecikti. Azerbaycan ve Gürcistan tarafı kendi
üzerlerine düşen altyapı çalışmalarını bitirmesine rağmen bizim taraftaki çalışmalar
tamamlanamadı Ama Başbakanımız ‘Bu proje bitecek’ diyor. Ben bunun olumlu
etkilerini göreceğimize inanıyorum” diye konuştu.
2016
yılında sektörde kapanan ya da birleşen firmaların UTİKAD’ın üye sayısına
etkilerinin sorulmasına karşılık olarak açıklamalarda bulunan UTİKAD Yönetim
Kurulu Başkanı Emre Eldener, “UTİKAD’ın sektörde ne kadar etkin rol aldığını
gören firmalar derneğimize üye olmak için başvuruda bulunuyor. 2016’da üye
sayımız arttı. Ancak sektörde firma kapanmalarında bir artış var veya güçlerini
birleştirmek için firma birleşmeleri gözleniyor. 2017 yılı için ümitlerimizi
yüksek tutuyoruz. Herkese barış ve huzur dolu bir yıl diliyorum” diyerek
sözlerini noktaladı.