HSBC
Grubu’nun Dış Ticaret Tahmin Raporu’na göre, Türkiye’nin hizmet ihracatının
yıllık yüzde 7,5 büyüme ile 2030 yılında 139 milyar dolara yükselmesi
bekleniyor.
HSBC
Grubu’nun Oxford Economics ile birlikte hazırladığı Dış Ticaret Tahmin Raporu,
iş dünyasının ticaret yaptığı veya yapmayı planladığı pazarlarda orta ve uzun
vadedeki potansiyel değişimlere ilişkin analizleri ortaya koyuyor.
Türkiye
ekonomisine yön verecek faktörlere dair öngörüler de içeren rapora göre; hane
halkı tüketimi büyümenin lokomotifi olmaya devam ederken; politik ortam,
yatırım ve ihracat potansiyeli üzerinde etkilerini sürdürecek. Raporda yurt içi
tasarrufların düşük olması, istihdam ve ürün piyasalarındaki kısıtlar ve eğitim
sisteminin kalitesi gibi faktörler uzun vadede Türkiye ekonomisinin önündeki
zorluklar arasında yer alıyor.
Dünyada
işletmeler arası ticaret ve bilişim teknolojilerinin yıldızı parlayacak
HSBC
Dış Ticaret Tahmin Raporu’na göre küresel mal ticaretinin yıllık yaklaşık yüzde
6 büyüme ile 2030 yılında 37 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. Küresel
hizmet ticaretinin ise yıllık ortalama yüzde 7’lik bir büyüme ile 2030 yılında
12,4 trilyon dolar olması bekleniyor.
Uluslararası
mal ve hizmet ticareti verilerinin analiz edildiği raporda, işletmeler arası ve
bilişim teknolojileri hizmet ihracatlarının, küresel hizmet ticaretinde
büyümenin lokomotifi olacağı tahmin edilirken, Türkiye’nin jeopolitik konumunun
sağladığı avantajla hizmet ihracatı gelirlerinde aslan payının turizm ve ulaşım
sektörlerinden gelmeye devam etmesi öngörülüyor.
Türkiye’nin
toplam ihracatında hizmet ihracatı payının 2030 yılında yüzde 27’ye yükselmesi
öngörülüyor. 2015 yılında 47 milyar dolar olarak gerçekleşen hizmet ihracatının
2030’da yıllık ortalama yüzde 7,5 büyüme ile 139 milyar dolara ulaşması
bekleniyor.
Rapora
göre; Türkiye’nin 2030’da en çok hizmet ihraç edeceği ülkelerin sırasıyla
Almanya, Çin, Birleşik Krallık, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin olacağı
tahmin ediliyor.
Avrupa,
Türkiye için ana ihracat rotası olmaya devam edecek
Raporda;
Türkiye’nin gerçekleştirdiği mal ihracatında, endüstriyel makine ve taşımacılık
ekipmanlarının önümüzdeki yıllarda da ön planda olmayı sürdürmesi bekleniyor.
2021-2030 arasında endüstriyel makine ve taşımacılık ekipman ihracatlarının
toplam ihracat büyümesine katkısının yüzde 33’e yükseleceği ve dış ticareti
domine etmeye devam edeceği öngörülüyor. Öte yandan maden üretimindeki artış
ile birlikte maden ürünleri ihracatının tekstil ve ahşabın yerini alacağı ve
toplam ihracat büyümesinde dördüncü en büyük sektör haline geleceği tahmin
ediliyor. Rapora göre; Türkiye’nin mal ihracatındaki bu değişimler, Asya’daki
büyük gelişmekte olan ülkelere yapılan endüstriyel ve madeni ürün ihracatının
yükseliş göstermesi ile birlikte gerçekleşecek.
Avrupa’nın
2030 yılına kadar olan süre içerisinde Türkiye’nin ana ihracat rotası olmaya ve
mal ihracat gelirlerinin yarısından fazlasını oluşturmaya devam edeceği
öngörülüyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın ise 2021-2030 yılları arasında
Türkiye’nin toplam mal ihracat gelirlerinin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturarak
ihracatta en önemli ikinci bölge olmayı sürdüreceği tahmin ediliyor.
2030
yılında Türkiye’nin mal ihracatında en büyük paya sahip ülkelerin sırasıyla
Almanya, Birleşik Krallık, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD ve Fransa olması
bekleniyor.
Kaynak:
dunya.com