Alternative
Transport, 110 milyon euro sipariş bedelli iki gemiden bir olan Meleq’i
Almanya’da denize indirdi.
Ro-Ro
şirketi Alternative Transport’un 6’ncı gemisi Meleq, Almanya’nın Flensburg
kentinde törenle denize indirildi. Meleq, şirketin filosuna 2017 yılının
Sevgililer Günü'nde (14 Şubat’ta) dahil olacak ve Türkiye - İtalya hattında
çalışacak. 210 metre uzunluğunda ve 32 bin 600 ton yük taşıma kapasitesine
sahip Meleq’in denize indirilişi dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Ekol
Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, “3 yıl önce gemi kiralayarak
çıktığımız yolda, bugün 6. Ro-Ro gemimizi denize indiriyor olmak gurur verici.
Filomuzu genişletiyoruz. Yeni hatlar açmak, sefer sayımızı artırmak için yatırımlarımız
devam edecek” dedi.
Alternative’in
Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hakan Yılmaz ile Intermodal Taşımacılık
Direktörü Cumhur Eşber Horasan’la birlikte, şirketin kuruluş hikayesi ve hedefl
erini anlatan Ahmet Musul, bir projede hayal kırıklığı yaşamaları sonunda Ro-Ro
şirketi kurmaya karar verdiklerini anlattı. Musul, “Ekim 2012’de Kurban
Bayramı’nın arifesinde düşünüp bayram sonrasında da hayata geçtiğimiz bir
çalışmaydı. Hemen harekete geçmemiz gerektiği için pazarda bize uygun gemileri
bularak başladık. Şimdi siparişler veriyoruz. Ro-Ro camiasında prestijli
Flensburg Tersanesi’yle 2 gemi için anlaştık. Zorlu bir yolculuktu hiç
bilmediğimiz bir alanda, önce Ekol’ün tedarikçisi sonra da pazarın tedarikçisi
olan bir yapı kurduk. Başladığımız dönem aslında son vagona yetiştiğimiz uygun
bir dönemmiş. Daha sonra pazar zorlaştı” dedi.
Babasının
adını taşıyor
Daha
önceki gemilerine Hatche, Paqize, Qezban, Ayshe gibi isimler veren şirketin son
gemisine Meleq adı verilmesi, aile hikayesine dayanıyor. Ahmet Musul, “Sivas’ın
köylerinde Fatma’ya Fadik deniyor. Annemin ismi Fatma, ama onu Fadik diye
çağırıyorlardı. 1999 yılında trafik kazasında kaybettiğim babamın adı da
Bekir’dir ama annem de babama asla ismiyle hitap etmez, ‘Melek’ diye çağırırdı.
Son gemilerimize bu isimleri koyduk. Meleq şimdi denize iniyor. Kız kardeşini
de Şubat 2018’de teslim alacağız. Fadik isimli gemimiz kiralık ama ondan alıp ikinci
gemimize vereceğiz” dedi. Hamburg’daki törene anne Fatma Musul da katıldı ve
geleneksel şampanya patlatma ritüelini gerçekleştirdi.
Ahmet
Musul’un verdiği bilgiye göre son iki geminin maliyeti 110 milyon euro. Ancak
daha büyük gemi yatırımları da geliyor. Ro -Ro işinde dünyanın en büyükleri
artık daha büyük gemi siparişleri veriyorlar ve Alternative de global oyuncu
olmak istiyor. Ahmet Musul, “Daha büyük gemi siparişleri için görüşmelerimiz
var. Gördük ki daha farklı pazarlarda da oyuncu olabiliriz. Kuzey Afrika ile
Fransa arasında, Mısır ile Trieste arasında ya da Köstence çıkışlı Karadeniz
hatlarında oyuncu olabiliriz. Önümüzdeki 3 sene içinde Akdeniz ve
Karadeniz’deki en önemli en etkin en yaratıcı Ro-Ro oyuncusu olmak istiyoruz.
Ondan sonraki hedefimiz Kuzey Avrupa’ya gitmek olabilir” dedi.
‘Fiyatı
iyileştirmeye çalışıyoruz’
Ahmet
Musul, eleştiri konusu olan taşıma fiyatlarında bir iyileştirme yapıp
yapmayacakları konusundaki soruya da şöyle cevap verdi: “Bu gemi nakliyecinin
işini daha düzenli ve ekonomik yapmak için kullanacağımız bir gemi olacak.
Hedefimiz ihracatçımızın rekabet gücünü artırmak. Doluluk oranıyla kazanacak
stratejiyi ilk günden beri uyguluyoruz. Devreye girecek limanımızla elde
edilecek verimlilikle fiyatlarda iyileştirmeyi yapabiliriz. Eğer bağımsız bir
denetleme kurulu oluşturulup firmaların verdiği teklifl erin inceleneceği bir
ortam oluşturulursa biz Ekol olarak bunu herkesten çok destekleriz.”
Pazar
payı yüzde 30
Ahmet
Musul, Topçular’da yapımı devam eden limanı yılbaşında devreye almayı
planladıklarını, 35-38 milyon euro yatırımla kurulan limanın İstanbul
trafiğinden yaklaşık 100 bin TIR’ı çekeceğini söyledi. Ro- Ro’da yüzde 100
kapasiteyle çalıştıklarını, mevcutta yüzde 35 müşteri yükü taşındığını belirten
Ahmet Musul, Alternative’in 2016 cirosunun da 84 milyon euro civarında
gerçekleşeceğini belirtti. Ro-Ro piyasasında yüzde 30 pazar payı ile ikinci
sırada bulunduklarını ifade eden Ahmet Musul, şirketin Ekol iştiraki değil
kendi kişisel yatırımı olduğuna dikkat çekerek, “Ekol’de 3 yıl 1 ayım kaldı.
Satmayı düşünmüyoruz. Talep kabul etmiyoruz. Şirket planladığımız gibi
çalışanlara geçecek. Alternative’in geliriyle gerçekleştirmek istediğim şeyler
var. 5 bin dönümlük bir alanda doğal park kurmayı planlıyorum” diye konuştu.
‘Altyapı
sağlayıcısıyız’
Genel
Müdür Hakan Yılmaz da yatırımla ilgili olarak, “Türkiye’ye inancımızı
sürdürüyoruz. Böyle bir ortamda 100 milyon euronun üzerinde yatırım yapıyor
olmak üzerine söz söylemeyi gerektirmeyen bir durum. Daha iyi şeyler yapacağız,
daha ileriye götüreceğiz sektörü, pazarı, Türk nakliyecisini çok daha rekabetçi
noktalara getireceğiz. Biz kendimizi tamamen bir altyapı sağlayıcısı olarak
konumlandırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Intermodal
Taşımacılık Direktörü Cumhur Eşber Horasan ise yeni gemilerle beraber yeni
projelerle hem Türk nakliyecisine hem Türkiye’ye kazandıracaklarını söyledi.
Meleq’in
denize indirme törenine Türkiye’den Musul ailesinin fertleri Galip, Atilla ve
Asuman Musul; Ekol ve Alternative’in yöneticileri, lojistik şirketlerinin sahip
ve yöneticilerinden oluşan 200 kişilik bir heyet katıldı.
'Satın
almacılar gelmiyor'
Ahmet
Musul, 15 Temmuz sonrası dışarıda ne tür izlenimler aldıklarına ilişkin bir
soruya şu karşılığı verdi: “Ciddi bir risk sıkıntısı, Türkiye’ye seyahatlerin
ertelenmesine yol açıyor. Sigorta şirketleri Türkiye’yi riskli sınıfına soktuğu
için satın almacılar Türkiye’ye gelemiyor. Birçok toplantıyı yapamaz haldeler.
Birçok firma satın alma ofislerini ya daraltıyor ya da kapatıyor. Alımlarını
çevre ülkelere kaydırıyor. Bazı müşterilerin FETÖ nedeniyle şirketlerine el
konuldu. Bunlardan bazılarından ürün alan şirketlerde üretim süreçlerini
etkileyen durumlar olduğu belirtiliyor. Bu müşterilerin tekrar Türkiye’ye
gelmesini sağlamak çok ciddi bir zaman alıyor. O yüzden oluşan algının bir an
evvel ortadan kalkması çok gerekli. Biz şunu anlatıyoruz; olay bizler için de
çok büyük bir sürprizdi. FETÖ derin bir yapı olduğu için böyle yaptırımlar da
doğal. Ama günlük hayatın devam ettiğini, şirketlerin üzerine düşeni yaptığını,
endişeleri olmaması gerektiğini söylüyoruz.”
Kaynak:dunya.com