Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Marmaray ve 3. Köprüde yapılacak
demiryolu hattıyla Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz bir koridor oluşacağını
söyledi.
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun
(DEİK) düzenlediği 2. İstanbul Kamu-Özel Sektör İşbirliği Zirvesi’ne katıldı.
Zirveye Bakan Arslan’ın yanı sıra DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad
Vardan, Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, kamu ve özel sektör yetkilileri
ile davetliler katıldı. Zirvede bir konuşma yapan Bakan Ahmet Arslan,
İstanbul’un ve İstanbullunun yaşamını kolaylaştırmak, özellikle tarihi
yarımadayı korumak ve üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak adına Yenikapı’dan
denizin altına giren ve Anadolu’dan Avrasya Tünelini başlattıklarını ifade
etti. Bakan Arslan, “Avrasya Tüneli bedel olarak çok yüksek olmayabilir artık 1
milyar 275 milyon dolarlık proje küçük geliyor. O kadar büyük projelerle
ilgilendik ki artık ortak ölçekli başka ülkeler için büyük olan rakamlar bize
küçük geliyor. Özellikle söylüyorum, tarihi yarımada sadece bizim için değil dünya
için önemlidir. Tarihi yarımada üzerindeki araçlardan kaynaklanan özellikle
sera gazı, karbondioksit gibi olumsuz etkiyi azaltmak adına bu proje çok
önemlidir. Denizin 106 metre altından geçmesiyle de dünyanın bir ilki olacak.
İnşallah bu sene 20 Aralıkta hizmete sokmuş olacağız” dedi.
“1915
Çanakkale Köprüsü’ne olağanüstü bir ilgi var”
Ana
koridorun tamamlayıcısı olarak kamu kaynağı ve kamu-özel işbirliğiyle
yapacakları olduğunu belirten Bakan Arslan, “Yakın zamanda Çanakkale’de yine
Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nü yapacağız ki
ihale sürecini başlattık. 26 Ocak’ta inşallah tekliflerini alacağız. Teknik
olarak yeterli bulduğumuz firmaların sürelerini açıp yarıştıracağız.
Dokümanları satmaya başladık, olağanüstü bir ilgi var. Dünyanın her yerinden bu
işleri yapan büyük yükleniciler, hepsi bu işi yapmak istiyor. Bununla
yetinmiyoruz. Ülkemizin Başkenti Ankara’yı Akdeniz’e bağlayacak koridorun
Ankara-Niğde otoyol projesini de kamu-özel işbirliğiyle yapmak üzere bugünlerde
ihaleye çıkacağız. İzmir’den ülkemizin Ege’sini İç Anadolu’ya doğru ve Orta
Akdeniz’e bağlayacak olan İzmir-Aydın otoyolunun devamı olan Aydın-Denizli’yi
de yakında çıkacağız. İzmir’i kuzeye doğru, ülkemizin yapmakta olduğu en büyük
limana doğru otoyolla bağlamak için İzmir-Nemrut-Aliağa’yı da yakında
çıkıyoruz. Ankara’yı ülkemizin doğusuna doğru otoyollarla bağlamak ve koridoru
uzatmak üzere Ankara-Delice otoyolunu da çıkacağız” ifadelerini kullandı.
“Çin’den
Avrupa’ya çok önemli bir koridor haline geleceğiz”
Marmaray’ın
tek başına anlamlı olmadığını söyleyen Bakan Arslan, “Doğu-Batı koridoru,
Bakü-Tiflis-Kars ile birlikte özellikle Asya’dan Avrupa’ya orta koridorun
tamamlayıcı olması hasebiyle anlamlıydı. İşte Marmaray ile Çin’den çıkan bir
yükün kesintisiz olarak Londra’ya kadar gidebilmesini sağlayan ülkemizin 2
prestij projesidir. Bunlarla yetinmiyoruz, çünkü Marmaray ağırlıkla şehir içi
taşımacılığa hizmet verecek. Sadece gece saatlerinde yük taşımacılığına hizmet
verecek. Böyle bir coğrafyadan bahsediyorsak, bu coğrafyaya bu kadar yükü
getireceğiz diyorsak, bununla yetinmememiz gerektiğini biliyorduk. O yüzden
Yavuz Sultan Selim (YSS) Köprüsü’nün üzerinde aynı zamanda raylı sistem de
planladık ki YSS, 59 metrelik genişliğiyle dünyanın en geniş köprüsüdür.
İnşallah oranın üzerindeki raylı sistemi de Akyazı’dan Halkalı’ya kadar
bağlayarak biz Doğu-Batı koridorunu raylı sistemle ikinci bir koridora
kavuşturmuş olacağız. Bakü-Tiflis-Kars ile birlikte Çin’den Avrupa’ya yük
hareketinde çok önemli bir koridor haline geleceğiz. Orta koridoru
canlandıracağız” şeklinde konuştu.
“Her
2 projede 400 bin ağaca karşılık 5 milyon ağaç diktik”
“Bütün
bu büyük projeleri yaparken zaman zaman çevreci geçinenler bizi eleştirdi”
diyen Bakan Arslan, “Avrasya projesinin ortaya konulma sebebinin 1’inci maddesi
çevreciliktir. Tarihi yarımadanın çevresini korumaktır. Yine İstanbul’da 3.
Havalimanını yapıyoruz ve YSS Köprüsü’nü yaptık. Her 2 proje de kesmek ya da
yer değiştirmek zorunda kaldığımız ağaç sayısı 380 bin, diyelim ki 400 bindir.
400 bin ağacını bir kısmını kesmek veya yer değiştirmek zorunda kalmışız. Bunu
biz değil uzmanı olan Orman Genel Müdürlüğü marifetiyle yapılıyor. Şu ağaçlar
kesilebilir, şunlar yer değiştirilip yaşatılabilir diyorlar. Bunun da gereğini
yapıyorlar, 400 bin ağaç çok önemlidir. Ancak 400 bin ağaca karşılık diktiğimiz
ağaç, bugüne kadar her 2 projede yaklaşık 5 milyondur. 2 projede toplam 9
milyonun üzerinde ağaç dikeceğiz. Yaklaşık 20 kat ağaç dikeceğiz. Uzmanlar
hesap makinelerini çıkartıp bize, ‘Hayır yanlış hesapladınız, 20 katı değil 24
veya 25 kat’ desinler. Bütün projelerde çevre hassasiyetini çok üst düzeyde
tutuyoruz. Bütün bunları bir tarafa bırakın, yol ve araç kalitesi düşükken,
dur-kalklarla ilerliyorken, zaman ve yakıt kaybı, oluşturduğumuz sera gazı,
karbondioksit emisyonunu düşünürseniz, bölünmüş yollarla modern
havalimanlarıyla, Yüksek Hızlı Trenlerle (YHT), modern deniz yoluyla yaptığınız
tasarruflar çevreciliğin ta kendisidir. İnsanımızın hayatını kolaylaştırıyoruz,
çevreye olan bu ulaştırma türlerinin olumsuz etkisini azaltıyorsunuz, işte size
çevrecilik bu olsa gerek” diye konuştu. Bakan Arslan’a konuşmasının ardından
DEİK Başkanı Vardan tarafından plaket takdim edildi. Ardından Bakan Arslan
zirveye katılanlarla hatıra fotoğrafı çekildi.
Kaynak:
transmedya.com