UN
Ro Ro, kapasitesini artırmak için Türkiye’de ilk kez denenen bir yönteme
başvuruyor. Şirket, filosundaki 12 adet geminin sekizinin boyunu uzatarak,
taşıma kapasitesini yüzde 17 artıracak. Gemilerin boyunu uzatma operasyonu,
yine ilk kez olarak iki hafta önce anlaşmaya varılan bir Türk tersanesinde
gerçekleşecek. Gemilerin boyunu uzatmak için 96 milyon Euro harcanacak.
Türkiye
Ro Ro taşımacılığının en büyük kuruluşu UN Ro Ro, dev bir yatırım hamlesi
başlatıyor. İki yıl önce el değiştiren UN Ro Ro’nun yeni sahipleri Esas Holding
ile Actera Holding’in yatırım planları, gemi alımlarından terminal ve demiryolu
inşasına ve yeni hat oluşturmaya kadar geniş bir sahaya uzanıyor.
Ekonomist
dergisinden Mustafa Kemal Çolak’ın haberine göre yeni yatırım planları
içerisinde en ilginç olanı ise halihazırda filoda bulunan 12 gemiden sekizinin
boyunun uzatılarak kapasite artışı sağlanması projesi. Şirket, Türkiye’de ilk
kez olarak Ro Ro gemilerinin boyunu uzatarak, toplam taşıma kapasitesini yüzde
17 artıracak.
Gemilerin
boylarının uzatılması işlemi, yine ilk kez olarak bir Türk tersanesi tarafından
gerçekleştirilecek. İki hafta önce Tuzla’daki bir tersane ile anlaşmaya varan
Un Ro Ro, gemilerin boyunun uzatılması için 80 ile 96 milyon Euro arasında
yatırım harcaması yapacak. UN Ro Ro CEO’su Sedat Gümüşoğlu, “İlk iki geminin
boylarının uzatılması işlemi gelecek yılın ilk yarısında tamamlanacak” diyor.
Tüm operasyonlar ise dört yılda tamamlanacak.
GEMİ
BOYUNUN ÖNEMİ
Bu
ilginç yatırımı tarif etmek için bir gemiden örnek vermemiz gerekirse, mevcut
filo içerisinde 240 tır kapasitesi bulunan bir geminin söz konusu kapasitesi
300 tıra çıkarılacak. Başka bir tanımla tırlar sıra ile dizildiğinde 3,7
kilometrelik bir alım sahasına sahip olan filodaki geminin, alım sahası
operasyon sonrası 4,5 kilometreye uzatılmış olacak. Proje sonrası tüm gemiler
için kapasite, yıllık 320 bin tırdan 380 bin tırlık taşımaya çıkarılacak.
Kapasite
artışı için neden yeni gemi alımı yerine boy uzatma yönteminin tercih edildiği
sorusuna ise ‘maliyet ve özellikle işletme maliyeti’ yanıtı veriliyor. Söz
konusu kapasite artışı için 60 milyon Euro’dan iki yeni gemi alımının
gerçekleştirilmesi gerekiyor. Toplam 120 milyon dolarlık maliyetinin yanı sıra
iki yeni gemi, işletilirken vergisi ile personeli, yakıtı ve diğer giderleri ile
daha fazla maliyet doğuruyor.
Bu
noktada ifade etmemizde yarar var. Yerli operasyonla yapılacak gemi uzatma
aslında yerli Ro Ro gemisi yapımının da ilk etabını oluşturuyor. Bu
operasyondaki deneyim ve ekipman yatırımı, ileriki dönemde Türkiye’de Ro Ro gemisi
yapımının da önünü açacak.
YENİ
GEMİ ALIMI
UN
Ro Ro’nun yatırım planları arasında üç adet yeni Ro Ro gemisi alma kararı da
var. Yerli de olabilme ihtimali bulunan bu siparişlerin her birisi 60 milyon
Euro’ya mal olacak. Yani Un Ro Ro, 2018’den sonrası için planlanan gemi alımına
180 milyon Euro’luk kaynak yatıracak.
UN
Ro Ro CEO’su Sedat Gümüşoğlu’nun ‘agresif yatırımcı’ olarak tanımladığı Esas
ile Actera yapılanmasının, kapasite artışı yanı sıra terminal yatırımı da
planlarda önemli yer tutuyor. Şirketin yurtdışındaki ilk durağı olan 22 yıl
önce kullanmaya başladığı İtalya Trieste limanında yalnızca kendisinin hizmet
aldığı iki terminal birleştirilerek tek bir terminale dönüştürülecek. İzin
sürecinin tamamlanması beklenen bu yatırımın tutarı 10 milyon Euro’yu bulacak.
Terminal
yatırımları konusunda belki de en önemli noktalardan biri de Toulon limanında
gerçekleştiriliyor. Bu limandan ulusal ve uluslararası demiryolu ağına
bağlanabilmek için 2 kilometrelik bir demiryolunun devreye alınması gerekiyor.
UN Ro Ro, bu demiryolunun inşasına talip. Liman idaresi ile iş modeli konusunda
anlaşma sağlandığı takdirde, iki kilometrelik hat inşa edilecek. Böylelikle
limana gemi ile yanaşan tırlar, demiryolu ile hem Paris üzerinden tüm Fransa’ya
hem de Calais limanı üzerinden İngiltere’ye kadar entegre bir şekilde
ulaştırılabilecek. Bu yatırımın tutarı ise 5 milyon Euro olacak.
TÜRKİYE’YE
ÖNEMLİ MİSYON
UN
Ro Ro’nun yatırım planları arasında network oluşturmak da var. UN Ro Ro’nun
kendi alanlarında Türkiye çıkışlı tüm hatların hizmetlerini yürütmeye talip
olduğunu belirtelim. Yine şirket yönetimi, Ro Ro ile taşınacak dorse ve
konteyner ihracatında, özellikle İstanbul ve Mersin limanlarını bir hub olarak
kullanmayı planlıyor.
Bu
konuyu şöyle tarif etmek gerekir. UN Ro Ro, 22 yıl önce faaliyete ilk geçtiğinde
yalnızca İstanbul Pendik Limanı’nda İtalya’nın Trieste limanına tır taşıyordu.
Şimdi ise İstanbul’dan Pendik ile Ambarlı ve Mersin’den İtalya’daki Trieste ve
Ancona limanlarına, yine Pendik’ten Fransa’daki Toulon limanına düzenli Ro Ro
seferleri gerçekleştiriliyor. Şirket, Türkiye’nin Avrupa’ya Ro Ro hattı ile
yaptığı ihracatın yüzde 70’ine yakın kısmının taşınmasına imza atıyor. Yeni
dönemde bu seferlerin sayısı kadar bölgelerin ve uğranan limanların da
artırılması planlanıyor.
Sedat
Gümüşoğlu, Türkiye çıkışlı derken yalnızca Türk ihracatçısının malının akla
gelmemesi gerektiğini ifade ediyor. Gümüşoğlu, “İstanbul ve Mersin çıkışlı
derken Türkmenistan’a kadar olan bir bölgeden gelecek tüm tırların
taşınmasından söz edebiliriz. Bu iki kente Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan,
İran gibi ülkelerden gelecek tırların, İsrail’den Mısır’a ve tüm Avrupa ile
Kuzey Afrika’ya taşınmasına talibiz” diye konuşuyor.
İKİ
KEZ EL DEĞİŞTİRDİ
UN
Ro Ro’nun ilginç bir öyküsü var. 1990’lı yılların başında Yugoslavya’nın parçalanmasıyla
birlikte Balkanlar’da savaşın en üst noktaya geldiği bir tarihte, karayolu ile
yapılamayan ihracat bağlantıları, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)
yönetiminin girişimleriyle denizyolundan sağlanmak istendi. UND’nin öncülüğünde
bir araya gelen ve zamanla sayıları 200’ü bulan çok ortaklı yapı, UND Ro Ro’yu
kurdu. Seferler 1994’te başlatıldı. Amaç Balkanlar’da zor ve pahalı yolculuk
yapan tırların gemilerle İtalya’nın Trieste limanına taşınması ve oradan da
Avrupa’nın içlerine kadar gönderilmesine imkan sağlamaktı.
Bu
yöntem tuttu ve çok ortaklı yapı, 2007 sonunda dokuz gemiye ulaşan filosuyla
milyarlarca dolarlık ihracatın gerçekleşmesine aracı oldu. 2007’de epey gürültü
koparan bir pazarlık sürecinin ardından Türkiye’nin deniz taşımacılığındaki en
büyük satış operasyonlarından biri gerçekleşti ve şirket ABD’li yatırım fonu
KKR’ye geçti. KKR, UND Ro Ro’nun yüzde yüzde 97,6 hissesi için 910 milyon Euro
ödeme yaptı. O tarihte adı UN Ro Ro olarak değiştirilen şirkete ilişkin ikinci
dev satış ise iki yıl önce gerçekleşti. Actera ile Esas Holding ortaklığı
şirketin yeni sahibi oldu. Şu anda şirketin yüzde 60’ı Actera’ya, yüzde 40’ı
ise Esas Holding’e ait.
“YUMUŞAMA
OLUMLU ETKİLER”
UN
RO RO CEO’su Sedat Gümüşoğlu, Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile yürüttüğü
yumuşama politikalarının ihracat yollarına olumlu yansıyacağını söylüyor.
İsrail’deki yumuşamanın Mersin’den ülkeye gerçekleşecek hattın devreye
alınmasını sağlayacağını belirten Gümüşoğlu, “Mersin çok önemli bir nokta
olabilir. Yine Rusya ile iyi ilişkiler kurulması bu ülkeye dönük de ihracat
hattının kurulmasına yol açabilir. Mısır ile girilen iyi ilişkiler de Afrika’ya
dönük bir açılımdır. Türkiye, tıpkı havayolunda olduğu gibi denizyolunda da bir
hub bölgesi olacaktır” diye konuşuyor.
Kaynak:
lojiyol.com