Bakan Binali Yıldırım, "3. Havalimanı projesi 4
etapta tamamlanacak, en büyük etap 2018 yılının 26 Şubat`ında hizmete girecek.
Çalışmalar planlandığı gibi devam ediyor, bir sıkıntı gözükmüyor" dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım,
İstanbul 3. Havalimanı inşaatını ziyaret etti. İnşaat alanında incelemelerde
bulunan Yıldırım'a, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ile
proje yetkilileri brifing verdi.
İnşaat alanında gazetecilere bilgi veren Yıldırım,
projenin 4 etapta tamamlanacağını anımsatarak en büyük etabın 2018 yılının 26
Şubat'ında hizmete gireceğini söyledi.
Bakan Yıldırım, 2018'de bitmesi planlanan birinci etabın
yaklaşık 100 milyon yolcu kapasitesine sahip olacağını bildirerek, bu
kapasiteyle bile şu an dünyanın en büyük havalimanı olacağını belirtti.
Daha sonraki etaplarla 150-200 milyon civarında bir
kapasiteye ulaşılacağının altını çizen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Biz bu havalimanını yapmayı planladığımızda, bize
açıkçası çok büyük haksızlık yaptılar. 'Bunlar ne hayal peşindeler, 150 milyon
yolcu, dünyanın en büyük havalimanı. Biraz küçük atın' gibi lafları çok
işittik. Ama görüyorsunuz burada yapılan çalışmaları. 60'tan fazla vinç aynı
anda çalışıyor. 3 bin iş makinesi, 14 bin civarında bizatihi çalışan var.
Burası kendi içinde başlı başına bir şehir. Önümüzdeki
günlerde çalışan sayısı 35 bini geçecek. Burada çalışanların yaşadığı bir
şehir, bir kasaba var. En büyük Suriyeli kampından daha büyük kapasite olarak,
14 bin kişilik gayet muntazam, her şeyi düşünülmüş bir kampüs alanı var.
Dolayısıyla çalışanlar burada dinlenip çalışmaya devam ediyorlar.
Burada çalışma mesai mefhumu ile değil, 3 vardiya
çalışılıyor. Herkes çalışması gerektiği kadar, yasalara göre çalışıyor. 24 saat
3 vardiya halinde sürekli çalışma var. İnşaatta birçok ilk var. Bunlardan biri,
buradaki toprak hareketi. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar hızlı ve büyük
miktarda toprak hareketi yok. Yani kazı ve dolgu işleri."
"Türkiye'nin dünya havacılığından aldığı pay yüzde
2"
Yıldırım günlük yaklaşık 1,5 milyon metreküp kazı ve
dolgu yapıldığını belirterek, inşaat alanında şehirler inşa edilecek kadar iş
yapıldığını anlattı. Konuşmasında inşaat alanında yapılan çalışmaların
detaylarına da değinen Yıldırım, görevi devralıp iktidara geldikleri ilk günden
beri havacılıkta bu kadar dünya istatistiklerini altüst edecek şekilde büyüme
olmasaydı, böyle bir havaalanını yapmaya kimsenin cesaret edemeyeceğine işaret
etti.
Türkiye'nin 2003 yılında dünya havacılığından aldığı
payın yüzde yarımın altında olduğuna işaret eden Yıldırım, şimdi bu payın 4 kat
artarak yüzde 2'ye yaklaştığını hatırlattı.
Atatürk Havalimanı'nın Avrupa'nın üç numarası olduğunu
vurgulayan Yıldırım, şunları anlattı:
"Ben göreve başladığımda 14'üncü sıradaydı. 14'üncü
sıradan 12 yıl sonra 3'üncü sıraya geldi. Seneye, olmazsa bir sene sonra
Fransa'yı da geride bırakacağız. Birkaç sene sonra da Londra da hizaya gelecek
arkamızdan. Hele ki yeni İstanbul Havalimanı devreye girdiğinde, bölgede bu
havalimanıyla yarışacak hiçbir havalimanı olmayacak.
Bu havalimanına başlamaya karar vermemizin en büyük diğer
nedeni de şu; ben göreve başladığımda Atatürk Havalimanı'ndaki transit yolcu
sayısı 2 milyon civarındaydı, şimdi 24 milyon. Yani İstanbul dünyanın doğusu
ile batısını, kuzeyi ile güneyini buluşturan, dünya havacılığının buluştuğu yer
olacak. O yüzden buraya dünyanın en büyük havalimanını yapmaya karar verdik.
Bu proje sadece havalimanı projesi değil. 1950'den beri
içinde bulunduğumuz bölgede İstanbul'un ısınma ihtiyacını gören tezek gibi
kömürler vardı. Dolayısıyla bu arazi delik deşik olmuş, kömür galerilerinin
yerine de su dolmuş, bir kısmı su bir kısmı örselenmiş toprak olan bir yerdi.
Havalimanı bu işin sonucudur ama bundan daha önemlisi, İstanbul'un hemen yanı
başındaki bu örselenmiş araziyi de rehabilite edip, tekrar hayata
kazandırıyoruz."
"Şu an itibariyle projeye 1,7 milyar avro kaynak
harcandı"
Havalimanı projesinin, İstanbul'un kuzeyinin en çevreci
projesi olduğunu dile getiren Yıldırım, havacılığın günümüzde batıdan doğuya
doğru kaydığını, dünyadaki zenginlik merkezlerinin değiştiğini söyledi.
Yıldırım, bu değişimin başlangıcında verilen bu
havalimanı kararının önemine değinerek, "Bu projenin gerçekleşmesinde, en
büyük vizyon sahibi olan, en büyük iradeyi ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan'dır. Günlerce haftalarca en uygun havalimanı yeri seçimi
konusunu bizzat takip etti, çalışmalarımızı titizlikle inceledi. Kendisine bu
vesileyle teşekkür ediyoruz." dedi.
Yıldırım, 64. Hükümet olarak projeyi gecikmeye mahal
verilmeden gerçekleştirmek ve Atatürk Havalimanı'nın yükünü almak için büyük
bir fedakarlıkla çalıştıklarını dile getirerek, yüklenici gurup İGA'ya ve emeği
geçen herkese çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Projenin hazineye ve devlete hiçbir yük getirmeden yapıldığını
anımsatarak, "Proje tamamlandığında 10,250 milyar avro harcama yapılacak.
Bu da yaklaşık 35 katrilyon. İşletmeye alındığı andan itibaren de 25 yıl
boyunca işletmeci firma her yıl bize 1 milyar 50 milyon avro kira ödeyecek.
Kabataslak düşünürsek, yatırım 35, 90 da kira 120 katrilyonluk bir büyüklükten
bahsediyoruz tek bir projede. Yani 120 milyar lira." ifadelerini kullandı.
"Zaman zaman yerli yersiz, ileri geri, laf olsun
torba dolsun diye konuşanlar var" diyen Yıldırım, projenin devlete olan katkısından
bahsetti. Projenin planlanan zamanda bitirileceğinin altını çizen Yıldırım,
"Çalışmalar planlandığı gibi devam ediyor, bir sıkıntı gözükmüyor.
Projenin İstanbul şehir merkezine bağlantıları üstünde de çalışmalar aynı
şekilde sürüyor, her şey yolunda. Şu an itibariyle projeye 1,7 milyar avro
kaynak harcandı. Bu da projenin tamamına bakıldığında yüzde 23'ü, altyapı
toprak işleri olarak bakıldığında ise yüzde 40'ı tamamlandı anlamına
geliyor." diye konuştu.
Bakan Yıldırım gazetecilere yaptığı açıklamanın ardından
inşaat alanını gezerek incelemelerde bulundu. Bakan Yıldırım'ın incelemelerine
İstanbul Valisi Vasip Şahin de katıldı.
Kaynak: T.C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME
BAKANLIĞI