Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türk Konseyi
Ulaştırma Bakanları Toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, konseyin, sahip
olduğu potansiyelin harekete geçirilmesi için gerekli iş birliği
koordinasyonunun sağlanması ve Türk Konseyi himayesinde yapılan çalışmaların
tüm üye ülkelere sunulmasının önemli olduğunu söyledi.
Türk Konseyinin (Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi) alt grupları
olarak ele alınan çalışmaların konseye üye devletlerin ev sahipliğinde düzenli
olarak devam ettiğini dile getiren Yıldırım, ilki Azerbaycan'da ikincisi
Kazakistan'da gerçekleştirilen Ulaştırma Bakanları Toplantısının üçüncüsünün
Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilmekte olduğunu aktardı.
Yıldırım, özellikle Orta Asya ve Kafkasya bölgelerinin tarihin her
döneminde doğu ile batı arasındaki ticari, kültürel ve taşıma faaliyetlerinin
önemli bir merkezi olduğunu kaydetti.
Bakan Yıldırım, "Uzakdoğu'dan Avrupa'ya kadar uzanan, yüz yıllar
boyunca ticaret kervanlarının güzergahı olarak yerini almış İpek Yolunun orta
koridorda geliştirilmesi için hem Anadolu'da hem de Kafkasya ve Orta Asya'da
demiryolu ağlarının teşkil edilmesi, karayollarının entegrasyonu konusunda uzun
süreden beri Türk Konseyine üye ülkeler başta olmak üzere bütün bölge
ülkeleriyle çalışmalarımız yakından devam etmektedir" diye konuştu.
"10 yılda bölge ülkelerine 1,8 milyar dolarlık yardım"
Türkiye'nin son 10 yıl içerisinde resmi kalkınma yardımlarından 1,8 milyar
dolarlık bölümünü bölge için kullandığına değinen Yıldırım, "Türkiye
açısından bölge her bakımdan çok önemlidir ve bölgenin ulaşım altyapısının
geliştirilmesi batı ile doğu arasındaki hareketlerin, gidiş gelişlerin, ticari
faaliyetlerin orta koridorda yoğunlaşması herkesin menfaatine olacaktır"
ifadelerini kullandı.
Yıldırım, dünyadaki ekonomik krizin de dikkate alındığında zenginlik
merkezlerinde önemli değişmeler yaşandığını kaydederek, son 30-40 yılda batıda,
Avrupa'da, okyanus ötesinde bulunan zenginlik merkezlerinin yavaş yavaş doğuya
hareket ettiğinin görüldüğünü anlattı.
"Gelecek 10 yıllar bizim coğrafyamızın da içinde bulunduğu bölgelerin
yılı olacak. Zenginlik noktaları süratle doğuya kaymaya devam ediyor"
diyen Yıldırım, Türkiye'de son 14 yılda havacılıkta yaşanan değişim ve
gelişmeye bakılınca bunun tahmin etmenin zor olmayacağını bildirdi.
Yıldırım, Türkiye'de 2003'te 2 milyon transit yolcu varken bu rakamın 25
milyona yükseldiğini belirterek, söz konusu rakamın sadece İstanbul Atatürk Havalimanına
ait olduğunu söyledi.
Toplam yolcu sayısının 33 milyonda 200 milyona yaklaştığını anlatan
Yıldırım, Orta Doğu, Afrika, Uzak Doğu'ya ve buralardan Avrupa'ya, okyanus
ötesine olan transit yolculuğa bakıldığında ekonomik faaliyetlerin zenginlik
alanlarının batıdan doğuya doğru hareket ettiğinin, başta Hindistan olmak üzere
Uzak Doğu'nun atağa kalktığının görüldüğünü vurguladı.
"Ortak ulaşım projelerinde ortak çalışacağız"
Yıldırım, Anadolu, Kafkasya, Orta Asya ve hatta Çin'in batısına kadar olan
bölgenin gelecekte hem taşımacılık hem ticaret hem turizm bakımından çok daha
önemli hale geleceğini ve çok daha fazla konuşulacağını belirterek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Türk Konseyi Ulaştırma Bakanları olarak görevimiz bu parlak geleceğe
hazırlık yapmak. Ne hazırlığı yapacağız? Hazar geçişlerini geliştireceğiz.
Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan arasında yaptığımız anlaşma çerçevesinde
başladığımız Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı Projesini tamamlayacağız. Bununla
yetinmeyeceğiz. Akdağ ve Türkmenbaşı limanlarını bu güzergaha entegre edeceğiz.
Devamında da gerek Kazakistan gerek Türkmenistan topraklarında ve ilerisinde
Özbekistan, Kırgızistan topraklarının dahil olacağı bir ortak ulaşım
altyapısını hem karayolu hem demiryolu olarak beraber çalışarak birlikte kafa
yorarak bu işleri halletmeye çalışacağız."
Yıldırım, toplantıda tecrübelerin paylaşılacağını belirterek, bunun üzerine
eksikliklerin görülerek eksik alanlara yönelme olacağını aktardı.
"Çin'den kalkan tren Üçüncü Köprüden geçerek Avrupa'ya gidecek"
Doğu-batı arasındaki tarihsel ticaret yolunun ve buna bağlı olarak bölgesel
ve küresel rekabetlerin ve bu koridorların hangisinin ön plana çıkacağına karar
verdiğini dile getiren Yıldırım, "biz orta koridor derken bazıları kuzey
koridor bazıları güney koridoru veya güney-kuzey gibi hatları ön plana
çıkartıyor. Fakat ben biraz farklı düşünüyorum. Bölge üzerindeki hiçbir koridor
diğerinin rakibi değildir. Çünkü hedefleri, hitap ettikleri alanlar
farklıdır" dedi.
Yıldırım, ellerinde güzergahlar varken yeni bir macera ve arayışa girmenin
çok anlamlı olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Çin'den kalkan bir tren Hazar'ı, Bakü-Tiflis-Kars'ı geçerek Anadolu
topraklarına, orandan da Marmaray’dan Balkanlara ve Avrupa’nın batısına kadar
kesintisiz gidebilecek. Bir kaç yıl sonra Yavuz Sultan Selim Köprüsünden
geçecek, daha kısa sürede Avrupa demiryolu ağına entegre olabilecek. Çin
Denizinin kıyısından kalkan bir trenin Avrupa'nın kuzeybatısına kadar çok değil
5-6 yıl içerisinde en fazla 15 günde ulaşmış olacak. Alternatifi deniz yolu.
Deniz yolu bunun en az 2 katıdır. Kuzey koridordan veya Basra'ya gelip oradan
tekrar Avrupa'ya yöneldiğinizde bunların da hem dur-kalkların daha fazla olması
dolayısıyla bu güzergahların yarışma, rekabet etme şansları yok. Bunu
başarmanın yolu çok iyi bir koordinasyondan geçiyor. Ülke geçişlerindeki
sıkıntıların ortadan kaldırılmasından geçiyor. Hazar Denizi'ndeki geçişlerde
altyapının güçlendirilmesinden geçiyor."
Yıldırım, taşımacılığın ticaret olarak görülmesinin devam etmesi halinde
bölgede ticari faaliyetlerin gelişmesinin gecikeceğini ifade ederek,
taşımacılığın ticaretin gelişmesinin bir aracı olduğunu söyledi.
Bakan Yıldırım, "Önce o aracı iyi çalışır hale getireceğiz. Onun
üzerinden yapacağımız ticareti birkaç kat artırdığımız zaman taşımacılıktan
elde edilenin kat kat üstünde kaynağa kendiliğinden sahip olacağız" dedi.
Toplantı sonunda önceki yıllarda Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan
Ulaştırma Bakanlarının imzaladığı iş birliği anlaşmasına Kırgızistan Ulaşım ve
İletişim Bakanı Argınbek Malabayev de imza attı.
Türk Konseyi Ulaştırma Bakanları Toplantısına katılan Yıldırım, toplantının
açılışından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yıldırım, "Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı Projesi ne zaman
bitecek?" sorusu üzerine, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve
Türkiye'den oluşan Türk Konseyinin ulaştırma bakanlarının bir araya geldiği bu
toplantıda Kafkaslar, Orta Asya ve Anadolu topraklarındaki güzergahlar üzerinde
enine boyuna görüşmelerin gerçekleşeceğini söyledi.
Bu güzergahlar üzerindeki Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Hattının önemli bir
halkayı teşkil ettiğini dile getiren Yıldırım, bu demiryolunun tamamlanmasıyla
birlikte Avrupa ile Uzak Doğu arasında Kafkaslar üzerinden doğrudan bağlantının
gerçekleşeceğini anlattı.
Yıldırım, "Bu proje sadece Azerbaycan, Türkiye veya Gürcistan'ın
projesi değil. Bu proje aynı zamanda bütün Uzak Doğu, Orta Asya ve Avrupa'nın
ortak projesidir. Bu halkayı tamamlamadığımız zaman tarihi İpek Yolu eksik
kalmış olacak" diye konuştu.
Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Projede bazı arzu etmediğimiz gecikmeler oldu ancak bütün bu
gecikmeleri geride bırakacak tedbirleri aldık ve bu sene sonu itibarıyla
2016'nın sonu itibarıyla burada trenleri yürütmüş olacağız. Öncelikle yük
taşımacılığı daha sonra da yolcu taşımacılığı mümkün hale gelecek. dolayısıyla
geçmişten kaynaklanan sorunlar tamamen çözülmüş oldu. Önümüzde işin tamamlanması
için bir engel kalmadı."
İstanbul-Selanik hızlı tren hattı
Yıldırım, dün gece Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı
Aleksis Çipras'ın da katıldığı, İzmir Ticaret Odası ve TOBB'un ev sahipliğinde
İzmir'de düzenlenen Türkiye-Yunanistan dostluk gala yemeğinde Davutoğlu'nun
"Selanik ile İstanbul arasında hızlı tren planlıyoruz" sözünün
hatırlatılması üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başbakanımız ile Yunanistan Başbakanının dünkü görüşme
öncesinde ortak bir görüş olarak ifade ettikleri bir projedir. Esasen biz
İstanbul'dan Edirne'ye kadar yüksek hızlı tren yapımını bu sene başlatacağız.
Bu proje Türkiye tarafından bahsedilen projenin önemli bir bölümünü
oluşturuyor. Benzer şekilde Avrupa Birliği Ortaklık Öncesi Katılım Fonlarını kullanmak
suretiyle Yunanistan'da da devamı yapılınca bahsedilen proje gerçekleşmiş
olacak. Bizim tarafta zaten belirli bir aşamaya geldi. Benzer şekilde
Yunanistan tarafı da bu çalışmaları başlatırsa ümit ederim bir kaç sene
içerisinde bu proje tamamlanmış olur. Ve böylece Türk-Yunan dostluğunun bir
göstergesi olarak bu hat devreye girmiş olur."
Üçüncü Köprü geçiş ücretleri
Yıldırım, Üçüncü Köprünün geçiş ücretlerinin gündeme geldiğine ilişkin bir
soruya karşılık, Üçüncü Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolunun kullanımıyla ilgili
sözleşme imzalanırken rakamların belirlendiğini söyledi.
"Köprüyü devletin bütçesinden yapmıyoruz, bunun bir maliyeti var. Bu
maliyet de köprüyü kullanan araçlardan ücret almak suretiyle karşılanacak"
diyen Yıldırım, burada şaşırılacak veya yadırganacak bir şey olmadığını dile
getirdi.
Yıldırım, "Paranız varsa bütçenizden yaparsınız o bedeli sübvanse
edersiniz. Eğer yeterli kaynağınız yoksa özel sektörle bir ortaklık şeklinde
yaparsınız ve biran önce bu hizmet devreye girer ve ondan da İstanbul gibi
dünya şehrine büyük araçların girmesinden ve trafik sıkıntısından kurtulmuş
olursunuz" diye konuştu.
Projenin çok başarılı olduğunun altını çizen Yıldırım, köprünün dünyada rekor
sürede yapıldığını anlattı.
Yıldırım, "Köprünün devreye girmesiyle beraber İstanbul'da zaman
kaybından, trafik sıkışıklığındaki yakıt kaybından yılda 3 milyar lira tasarruf
sağlanacak. Bunu göz önüne aldığınızda 2 yıl içerisinde köprü bedavaya geliyor.
Şunu da vatandaşlarımızın bilmesini isterim; En pahalı hizmet olmayan hizmettir"
ifadelerini kullandı.
"Özbekistan ve Türkmenistan da konseye üye olsun"
Bir gazetecinin "Özbekistan ve Türkmenistan ulaştırma altyapısı
açısından kendi çaplarında güzel işler yapıyorlar. Fakat Türk Konseyine üye
değiller. Bu yönde bir çağrıda bulunur musunuz?" şeklindeki sorusuna
karşılık, Yıldırım, bölgede bulunan bütün ülkelerin konseye üye olmasını
istediklerini bildirdi.
Yıldırım, bu ülkelerin Türk Konseyine üye olmaları durumunda ulaşım,
enerji, turizm gibi birçok alanda enerjilerin potansiyellerin birleşmesiyle
daha iyi sonuçlar elde edilebileceğini kaydederek, bu bağlamda her zaman
davetlerinin geçerli olduğunu aktardı.
Bu ülkeler konseye dahil olmasa da ortak çalışmalarının devam edeceğini
dile getiren Yıldırım, ülkeler bazındaki ticaretin gelişmesi konusunda da
çalışmaların ikili olarak süreceğini aktardı.
Yıldırım, Türkiye'nin dünyada yardım yapan ülkeler sıralamasında ilk 3'te
yer aldığını belirterek, 6 milyar doların üzerinde yardım yapıldığını söyledi.
Türkiye'nin sadece bu bölgeye 2004 yılından beri 1,8 milyar dolarlık resmi
yardım yaptığı bilgisini veren Yıldırım, "bu da bölgeye verdiğimiz önemin
en açık bir göstergesidir" dedi.
Kaynak: T.C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI