Demiryollarında serbestleşme sürecine yönelik yasal
düzenlemelerin 2016 yılı içinde tamamlanacağını belirten Demiryolu Düzenleme
Genel Müdürü Erol Çıtak, özel şirketlerin tren ve altyapı işletmeciliği yapmaya
başlamasıyla birlikte sektörde adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamının
gelişeceğini söyledi.
Güçlü altyapı yatırımlarıyla birlikte demiryolu sektörünün
taşımacılıktaki payının artacağını, Türkiye’nin uluslararası piyasalarda daha
rekabetçi hale geleceğini vurgulayan Çıtak, “Ayrıca yurtdışına yapılan karayolu
taşımacılığında yaşanılan kota sorunu da demiryolu taşımacılığı ile aşılmış
olacak” dedi.
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi
Hakkında Kanun kapsamında ne tür çalışmalar yürütüldü? Yönetmeliklerin
çıkarılması sürecinin ne zaman tamamlanması planlanıyor?
Serbestleşme sürecinde olan sektörün düzenlenmesi için
ihtiyaç duyulan mevzuat hazırlık çalışmaları Genel Müdürlüğümüz tarafından
yürütülmektedir. Bu kapsamda öncelikle ihtiyaç duyulacak yönetmeliklerden
bazıları şu şekildedir:
1- Demiryolu hemzemin geçitlerinin ve bunlara ait koruma
sistemlerinin yapımına, bakımına, işletilmesine ve işaretlemesine ilişkin
standartları, usul ve esasları, ilgililerin yetki ve sorumluluklarını
belirleyerek demiryolu hemzemin geçitlerinde demiryolu ve karayolu trafiğinin
düzenini ve güvenliğini sağlamak amacıyla “Demiryolu Hemzemin Geçitlerinde
Alınacak Tedbirler ve Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik hazırlanmış olup, 3
Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu yönetmeliğe göre;
yapılacak yeni yollarda kesinlikle hemzemin geçit yapılamayacak olup, mevcut
hemzemin geçitlerin bakım, onarım ve işletilmeleri ise TCDD tarafından hemzemin
geçitten sorumlu kuruluş nam ve hesabına yaptırılacaktır.
2- Serbest, adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir rekabet
ortamında ulusal demiryolu altyapı ağına erişimin sağlanması için altyapı
kapasitesi tahsisi ve ücretlendirmeye yönelik bir sistemin oluşturulması
koşullarını düzenleyen Demiryolu Altyapı Erişim ve Kapasite Tahsis Yönetmeliği
hazırlanmış olup, 2 Mayıs 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Ulusal
demiryolu altyapı ağında demiryolu tren işletmeciliği yapmak isteyen
işletmeciler, Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan diğer
yönetmeliklerdeki yükümlülüklerini yerine getirerek bu yönetmelik usul ve
esasları kapsamında Altyapı İşletmecisi tarafından hazırlanarak yayınlanan
Şebeke Bildirimi’ne başvuruda bulunup, altyapı kapasitesinden tahsis alarak, işletmecilik
yapabileceklerdir.
3- Ulusal demiryolu altyapı ağında işletilecek demiryolu
araçlarının tescil ve sicil işlemlerine ilişkin konuları düzenleyen Demiryolu
Araçlarının Tescil ve Sicil Yönetmeliği hazırlanmış olup, 16 Temmuz 2015
tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yönetmelik, Ulusal Demiryolu Altyapı
Ağında işletilecek demiryolu araçlarının kayıt altına alınıp, takibinin
yapılarak, sistemde sağlıklı işletilmesine imkan sağlayan tescil ve sicil
işlemlerine ilişkin usul ve esasları kapsar.
4- Tescili zorunlu demiryolu araçlarına tip onayı
verilmesine ilişkin usul ve esasları belirleyen Demiryolu Araçları ve Ana
Aksamları Tip Onay Yönetmeliği hazırlanmış olup, 18 Kasım 2015 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik, Ulusal Demiryolu
Altyapı Ağında işletilmek üzere yeni üretilecek demiryolu araçlarının
üretilmesine yönelik gereklilikleri kapsar.
5- Demiryolu taşımacılığında emniyetin geliştirilmesi,
iyileştirilmesi, izlenebilmesi ve denetlenebilmesinin sağlanması ve sorumlulukların
belirlenmesi konularını düzenleyen Demiryolu Emniyet Yönetmeliği hazırlanmış
olup, 19 Kasım 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu yönetmelik ile
Ulusal Demiryolu Altyapı Ağında taşımacılık yapacak işletmecilerin emniyetli
bir şekilde işletmecilik yapabilmelerini teminen tehlike ve kazaların
azaltılmasına yönelik risklerin düşürülmesi ile ilgili önlemlerin alınması,
takip edilmesi ve iyileştirilmesini sağlayan emniyet yönetim sistemini kurarak,
emniyet belgelerini almaları amaçlanmıştır.
Sektörün serbestleşmeye geçebilmesi için yukarıda açıklanan
gerekli temel yönetmelikler tamamlanmış ve ihtiyaç duyulacak diğer ikincil
mevzuat hazırlık çalışmaları yapılmakta olup, 2016 yılı içerisinde tamamlanması
planlanmaktadır.
Yönetmeliklerin çıkarılması serbestleşme sürecine geçiş için
yeterli olacak mı? Özel sektör tam olarak ne zaman kendi trenleriyle yük
taşımaya başlayacak?
Genel Müdürlüğümüz tarafından serbestleşme sürecine geçiş
için hazırlamış olduğu temel yönetmelikler bu aşamada yeterli olacaktır.
TCDD’nin demiryolu altyapı işletmecisi olarak yeniden yapılanması, demiryolu
tren işletmecisi olarak TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin kurulmasını müteakiben sektör
serbestleşmeye geçmiş olacaktır. Genel Müdürlüğümüz tarafından yayımlanan temel
yönetmelikler, demiryolu taşımacılık sektöründe özel sektörün de faaliyet
göstermesine imkan verecek olmakla birlikte sektörün verimli, emniyetli ve
sağlıklı işletilmesini teminen daha detaylı ikincil mevzuat çalışmalarına devam
edilecektir. Sektörde faaliyet göstermek isteyen özel sektör demiryolu tren
işletmecileri, TCDD’nin yapılanmasına müteakip yayımlanan temel mevzuattaki
gereklilikleri yerine getirerek, kendi trenleri ile yük ve yolcu taşımacılığı
yapabileceklerdir.
MAKUL PİYASA KOŞULLARI OLUŞTURACAK
TCDD’nin yeniden yapılanma sürecinde nasıl bir geçiş süreci
yaşanacak? Fiyat tarifesi ve hizmet maliyetleri nasıl etkilenecek?
TCDD’nin demiryolu altyapı ve tren işletmecisi olarak ikiye
ayrılmasından sonra, altyapı işletmecisi tarafından ulusal demiryolu altyapı ağının
kapasitesini, bu ağda tren çalıştırılma koşullarını ve ulusal demiryolu altyapı
ağında erişim ücretlerini belirten şebeke bildirimi yayımlanacaktır. Gerek TCDD
Taşımacılık ve gerekse özel demiryolu tren işletmecileri ulusal demiryolu
ağında çalıştırmak istedikleri tren için tren çizgisi talebinde bulunacaklar,
kendilerine tahsis edilen tren çizgisi için erişim sözleşmesi yaparak tren
işleteceklerdir. Bugün itibariyle TCDD tarafından müşterisinden 1 ton yükün 1
km götürülmesi bedeli olarak tahsil edilen taşıma ücreti karşılığında yapılan
taşımacılık faaliyetleri, serbestleşme sürecinin tamamlanmasıyla birlikte 1
trenin 1 km götürülmesi karşılığında altyapı erişim ücreti olarak demiryolu
altyapı işletmecisine ödenecek bedele işletme maliyetlerinin eklenmesiyle
oluşacak maliyetle yapılacaktır. Çok kısa özetlenen bu maliyet hesabı, hizmet
maliyetlerini ve fiyat tarifesini daha gerçekçi hale getirerek, diğer taşıma
modlarını ve sektör içindeki durumu dikkate alan daha makul piyasa koşullarını
da oluşturacaktır.
Özel sektör ne gibi avantajlar elde edecek?
Sektörün serbestleşmesi, özel şirketlerin demiryolu tren ve
altyapı işletmeciliği yapabilmesine imkan verecektir. Devletin demiryolu
taşımacılık şirketiyle birlikte aynı altyapı kullanım bedelini ödeyerek aynı
şartlarda hizmet verecek özel demiryolu işletmeleri demiryolu ulaşım sektöründe
rekabet ortamı oluşmasını sağlayacaktır. Yapılacak düzenlemelerle demiryolu
taşımacılığı serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında
gelişecektir. Özel demiryolu tren işletmecilerinin taşımacılığı bir bütün
olarak kapıdan kapıya yapma konusundaki dinamizmi, karayolu-demiryolu-denizyolu
kombine taşımacılık modellerinin gelişmesini ve taşımacılıkta optimizasyonu
sağlayacaktır. Böylece en ideal ve ekonomik çözümlerle özel sektör makul
fiyatlarla taşımacılık yaparak, aynı zamanda daha çok demiryolu işletmecisi
tarafından bedeli mukabilinde kullanılması ülke ekonomisine katkı
sağlayacaktır.
Kamu-özel sektör arasında nasıl bir işbirliği oluşturulacak?
6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun kapsamında şirketlerin, demiryolu altyapısı
inşa etmek istemeleri hâlinde; yapacakları demiryolu altyapısının gerektirdiği
taşınmazlar, kamulaştırma bedeli ilgili şirketten tahsil edilerek Bakanlık
tarafından kamulaştırılır ve belirtilen amaçla ilgili şirket lehine 49 yılı
geçmemek üzere bedelsiz olarak irtifak hakkı tesis edilir. Kullanım süresinin
sonunda söz konusu taşınmazlar herhangi bir bedel ödenmeksizin üzerinde inşa edilmiş
bütün varlıklarla birlikte Hazine’nin mülkiyetine geçmiş sayılır. Kanunun imkan
sağladığı bu hususa göre, demiryolu işletmecilerinin kendi hatlarını yaparak,
49 yıla kadar işletip devredebilmeleri, bir anlamda kamu-özel sektör arasında
işbirliğini tanımlamaktadır. Dolayısıyla ulusal demiryolu ağı üzerinde yük ve
yolcu taşımacılığı yapmak isteyen şirketler, YİD modeli ile aynı zamanda
demiryolu altyapısı yaparak kendi yaptıkları demiryolu hatlarında altyapı ve
demiryolu tren işletmeciliği yapabilecekleri gibi, bu hatlarda hem kendi
yüklerini taşıyabilecekler hem de diğer demiryolu tren işletmecilerine hizmet
verebileceklerdir. Kamu-özel sektör ortaklığı çerçevesinde hazırlanacak
projelerle yeni demiryolu hatları hayata geçirilecektir.
Türkiye’de demiryolu taşımacılığının geleceğini nasıl
görüyorsunuz? Özellikle dış ticarette her geçen gün genişleyen ürün ve ülke
çeşitliliği demiryolu taşımacılığı sektörünü nasıl etkileyecek, hangi alanda
yatırımları tetikleyecek?
Demiryollarında serbestleşme süreciyle birlikte özel
sektörün demiryolu ile taşımacılık yapabilmesinin önü açılacaktır. Demiryolu
sektöründe yapılan Yüksek Hızlı Tren (YHT), konvansiyonel hatların
modernizasyonu, elektrifikasyon ve sinyalizasyon projeleri, yeni hatların
yapılması, yapılan ve yapılması planlanan demiryolu yük aktarma terminalleri
ile Türkiye üzerinden Asya ve Avrupa’yı kesintisiz olarak birbirine bağlayacak
Marmaray ve Bakü-Tiflis-Kars vb. projeler sayesinde demiryolu sektörünün
taşımacılıktaki payı artacaktır. Böylece sanayi, tarım ve maden alanlarında
taşımacılık maliyetleri düşürülerek, lojistik faaliyetlerin en önemli tedarik
zinciri halkası olan taşımacılıkta ülkemiz daha güçlü hale gelecektir. Her
türlü malın daha ucuz olarak taşıması yapılarak ulusal ve uluslararası piyasalarda
rekabet gücü elde edilecektir. Ayrıca yurtdışına yapılan karayolu
taşımacılığında yaşanılan kota sorunu da demiryolu taşımacılığı ile aşılmış
olacaktır.
LOJİSTİK MASTER PLANI İÇİN ÇALIŞMALAR SON HIZ SÜRÜYOR
Türkiye Lojistik Master Planı çalışmasında son durumu nedir?
Master Plan’ın sonuçlarından ne bekleniyor?
Genel Müdürlüğümüz tarafından Türkiye Lojistik Master Planı
(TLMP) hazırlanması işi ihalesi ilk defa 6 Ocak 2015 tarihinde yapılmış olup;
teknik tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda üçten az isteklinin kalması
nedeniyle tüm isteklilere ait mali teklif zarfları reddedilerek ihale iptal
edilmiştir. Yeniden ihaleye çıkılması için Ulaştırma Ana Planı’na uyumlu
gerekli şartname tadilatı tamamlanmış olup, ön yeterlilik ihale ilanı 25 Aralık
2015 tarihinde Kamu İhale Bülteni’nde yayınlanmış ve TLMP hazırlanması işi için
istekli firmaların ön yeterlik başvuruları 29 Ocak 2016 tarihinde Genel
Müdürlüğümüz tarafından alınmıştır. Yapılan başvuruların değerlendirilmesine
devam edilmektedir.. Lokal olarak bazı çalışmalar yapılmış olmakla birlikte,
ilk defa Türkiye genelini kapsayacak olan TLMP için teknik şartname Genel
Müdürlüğümüzce titizlikle hazırlanmıştır. Teknik şartnamenin oluşturulma
esnasında ülkemiz üniversitelerinin uzman hocalarından, Almanya ve Polonya gibi
çeşitli AB ülkelerinden gelen uzmanların görüşlerinden, Türkiye İhracatçılar
Meclisi Lojistik Konseyi’nce hazırlanan Türkiye Lojistik Strateji Belgesi’nden
ve sektör ile ilgili daha önce Türkiye’de yapılmış bölgesel ve kentsel strateji
ve ulaşım master planlarından faydalanılmıştır. Türkiye Lojistik Master Planı
(TLMP) teknik şartname doğrultusunda aşamalı olarak tamamlanacaktır. TLMP
çalışmalarında, lojistik sektöründe tam anlamıyla işlevsellik kazanması ve
sektöre yol haritası çizilmesi amacıyla ilk olarak mevcut durumun çok iyi
analiz edilerek eksikliklerin belirlenmesi ve bu alanlara yoğunlaşıp gelecek
projeksiyonlar tespit edilmesi oldukça önemlidir. Bunun için detaylı saha anket
çalışmaları yapılarak, lojistik sektöründe güçlü ve deneyimli olan ülkelerin
altyapıları ve lojistik işletme modelleriyle sektör ile ilgili çalışmalar
detaylı olarak incelenecektir. Saha çalışmaları ve yurtdışı çalışmaları
sonucunda gerekli modeller kullanılarak; karayolu, demiryolu, denizyolu,
havayolu bağlantılarının güçlendirilmesi ve bu taşıma modlarını birbirlerine en
iyi şekilde entegre edecek lojistik merkezlerin yerlerinin seçilerek, kurulması
için öneri ve stratejiler geliştirilecektir. Bu hususta alternatif alanlarla
birlikte, bu alanların belirlenmesinde stratejik hamleler de geliştirilecektir.
Diğer yandan, lojistik sektörünün ihtiyaç duyduğu yasal
mevzuatlar da tanımlanacak, lojistik alanların oluşturulması için gerekli yeter
ve şartlar belirlenecektir. Bu hususta bir lojistik alanda olması gereken işletim
modelleri özellikleri ve altyapı standartları belirlenecektir. Gelecek yıllar
için yatırım alanlarının belirleneceği, lojistik veri portalına altlık
oluşturacak aynı zamanda Bakanlığımız Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğümüze
entegre edilecek bir yazılım programı da oluşturulmuş olacaktır.
Tüm bu çalışmalar, Türkiye’nin bölge ülkelerle ekonomik,
sosyal, politik ilişkileri ve rekabet şartları göz önünde bulundurularak
yapılacaktır. Ülkemizde gerçekleştirilen yük taşımalarına ait analizlerin
yapılarak yük akış diyagramları çıkarıldıktan sonra ulaştırma ana arterlerinin
uluslararası transit yük koridorlarına entegrasyonu sağlanarak yurtdışı
lojistik faaliyetlerinin gelişmesine katkıda bulunulacak ve uluslararası ticari
yüklerin Türkiye üzerinden transit geçmesini daha cazip hale getirecek şekilde
projeksiyonlar hazırlanacaktır. Bu kapsamda gerçekleştirilecek çalışmalar,
2023-2035-2050 hedeflerini kapsayacak projeksiyonları içerecektir.
HEDEF DÜNYADA İLK 15 ARASINA GİRMEK
10. Kalkınma Planı dönüşüm programları içerisinde bulunan
“Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı”nda altı önemli bileşenin yer
aldığını belirten Demiryolu Düzenleme Genel Müdürü Erol Çıtak, bu bileşenlerin
başarılı bir şekilde tamamlanması ve lojistik maliyetlerin düşürülmesi ile Türkiye’nin
dünya ile rekabet edebilecek seviyeye getirilmesinin amaçlandığını vurguluyor.
Çıtak, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Böylece, Türkiye’nin ihracat, büyüme ve
sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında, son yıllarda hızlı bir
gelişme gösteren lojistiğin büyüme potansiyelimize katkısının artırılması ve
Lojistik Performans Endeksi’nde ilk 15 ülke arasına girilmesi amaçlanmaktadır.
İlgili kamu kurum ve kuruluşları ile sorumlu kurumlar tarafından takip edilen
bileşenler ve eylemlerin bazılarının tamamlanmasında kamu ve özel sektör
işbirliği içerisinde koordinasyon sağlanarak çalışmalar sürdürülmektedir.
Ayrıca, lojistik faaliyetler ile ilgili iş ve hizmetlerde faaliyet gösteren
kamu kurum ve kuruluşları arasındaki müşterek konularda, eş güdüm tesis etmek
ve taşımacılıktan lojistiğe dönüşüm programına uygun olarak, kamu kurum ve
kuruluşlarının lojistik konusunda üstlenecekleri rolleri belirlemek ve tüm
taşımacılık modlarını içerecek şekilde hazırlanacak lojistik mevzuatı
düzenlemelerinin koordinasyonunu sağlamak üzere Başbakanlık Genelgesi
yayımlanarak ‘Lojistik Koordinasyon Kurulu’ kurulmuştur. Bu kurulda çalışma
grupları oluşturulacak ve alt çalışma gruplarında özel sektör temsilcileri de
yer alacaktır.”
COMPETITION ON RAILWAYS TO CHANGE ROUTE THROUGH
LIBERALIZATION
Erol Çıtak, Director General of Railway Regulation, says
that with the “Law on Liberalization of Turkey’s Railway Transportation”
enacted on May 1, 2013, TCDD (Turkish State Railways) will be restructured as
the railway infrastructure manager and TCDD Taşımacılık A.Ş. will be
established as the railway undertaking, and that the liberalization process in
the sector will start once the process that is still ongoing is completed and
base regulations are put into force. Underlining that the preparatory works of
the base regulations and other secondary legislation that will be needed are
are in progress and our Directorate General is planning to put them into force
in 2016, Çıtak says the following: “Liberalization of the sector will allow the
private companies to conduct train and infrastructure operations in railways.
The private railway undertakings that will pay the same infrastructure access
fee and that will provide services under the same conditions as those of the
railway undertaking of the state will ensure the creation of a competitive
atmosphere within the railway transport sector. Through the arrangements to be
made, railroad transport will develop in a free, fair, and sustainable
competitive environment. Dynamism of the private railway undertakings regarding
the performance of door-to-door transport as a whole will ensure the
development of the land-rail-sea combined transport modes and optimization in
transportation. This way, the private sector will conduct carriages through the
most ideal and economical solutions by conveying transports with reasonable
fees and its use by more railway undertakings in exchange of respective fees
will provide contributions to the economy of the country. In addition, the
quota problem experienced in the international land transport will be eliminated thanks to railway
transport.”
Kaynak: Lojistikhatti