Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırım, Aktau - Bakü arasında başlatılan düzenli seferlerin yanı sıra
Bakü-Türkmenbaşı Hattı için de tarifeli seferlerin oluşturulması gerektiğini
söyledi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırım, Azerbaycan’ın Trend Haber Ajansı'na verdiği özel demeçte Türkiye ve
Azerbaycan’ın ortak yürüttükleri ulaştırma projeleri, Trans-Hazar ulaşım koridoru,
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ve diğer konuları değerlendirdi.
Son dönemde yaşanan gelişmeler sonucunda taşımacıların
Rusya'ya girişte yaşadıkları sorunlar nedeniyle, İran ve Rusya hattının etkin
bir alternatifi ve uzun vadede de taşımacıların Orta Asya'ya yönelik
taşımalarındaki ilk tercihi olması planlanan Hazar Geçişlerinin öneminin daha
da arttığını bildiren Yıldırım, yaşanan kriz çerçevesinde iki ülke Dışişleri
Bakanlıkları arasında gerçekleştirilen temaslar sonucunda özellikle Rusya
üzerinden Kazakistan ve Kırgızistan'a transit geçiş yapmak üzere Gürcistan'ın
Rusya sınırında bekleyen Türk TIR’ların Azerbaycan güzergahını kullanarak varış
ülkelerine geçişi durumlarında ceza alınmaması hususunda mutabakata varıldığını
ifade etti.
Yıldırım: “Halihazırda Azerbaycan'da gerçekleştirilen
görüşmeler neticesinde de hattın etkinleştirilmesi açısından Azerbaycan
üzerinden geçiş ücretlerinde iyileştirilmeler hususunda 1 Aralık'tan itibaren
geçerli olmak üzere gelişmeler sağlanmıştır. Sözkonusu geçiş ücreti toplam 520
dolardan 220 dolara indirilmiştir. Ayrıca son yapılan düzenlemelerle birlikte;
Bakü - Aktau Hattı için her Salı ve Cuma Günü Bakü'den, Aktau - Bakü Hattı için
her Çarşamba ve Cumartesi Aktau'dan düzenli seferler yapılacaktır. Azerbaycan
makamları ülkemiz profesyonel sürücülerine bir yıl geçerli, 90 ikamet süreli,
çok girişli vize vermeye başlamıştır” şeklinde konuştu.
Hazar Geçişlerinin geçici veya uzun vadeli sorunların
varlığında sadece alternatif bir çözüm niteliği taşıması değil, taşımacıların
bölgeye geçişlerindeki ilk tercihi haline getirilmesinin önemli olduğunu
vurgulayan Bakan Yıldırım, bu kapsamda Aktau - Bakü arasında başlatılan düzenli
seferlerin yanı sıra Bakü-Türkmenbaşı Hattı için de tarifeli seferlerin oluşturulması
gerektiğini açıkladı.
Nihai hedef belgesiz taşımacılık
Türkiye’den Azerbaycan'a yapılan taşımalarda kullanılan
geçiş belgelerinin de sayılarının arttırılmasının hattın cazip hale
getirilmesinde önemli bir rol oynayacağının altını çizen Yıldırım, nihai
hedefin Hazar üzerinden yapılan taşımaların belgesiz olarak yapılması olduğunu
bildirdi.
Hazar üzerinden halihazırda 4 binden fazla olan taşıma
sayının 20 binin üzerine çıkarmayı öngördüklerini ifade eden Bakan, “Hattın
daha verimli işlemesi durumunda, 2016 yılında 10 bin, 2017 yılında 15 bin, 2018
yılında ise 20 bin aracın bu güzergahı kullanması mümkün görünüyor. Hazar
gelişlerinin etkinliğinin arttırılması için ülkemiz ve Azerbaycan YDSK, Türk
Konseyi, İki Ülke Bakanlar Toplantısı gibi zirvelerde işbirliğini geliştirmeye
yönelik çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca, bu konuyla ilgili sadece Azerbaycan ile
değil, Hazar Denizi kıyıdaş ülkeleri ve ardılındaki ülkelerle de koridorun
verirmiliğinin arttırılması için temaslar sürdürülmektedir.” dedi.
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu Asya-Avrupa koridorunun en
ekonomik ve en güvenli seçeneği haline gelecek
Türkiye’nin Azerbaycan’la ve Gürcistan’la komşuluk hukuku
olduğu kadar kardeşlik hukuku olduğunu vurgulayan Yıldırım, Bakü-Tiflis-Kars
(BTK) projesinin kardeşlerin birbirlerine daha sıkı bağlanmasını sağlayacak en
önemli adımlardan biri oluğunu ifade etti.
İnşaat çalışmaları halen devam etmekte olup projenin bu
yıl sonunda tamamlanması ve 2017 yılı itibariyle trafiğe açılması planlanmakta
olduğunu kaydeden Bakan, “Karşılıklı güven ve işbirliği içerisinde sürdürülen
bu büyük projede, Türkiye olarak üzerimize düşen sorumluluğun farkında olarak
çalışıyoruz. Proje, yapım kararı alınmasından itibaren, Çin’den Batı Avrupa’ya
kadar İpek Yolu güzergahındaki bütün ülkeler tarafından ilgiyle takip ediliyor.
Yapımı devam eden ve tarihi iki kıtayı, Asya ile Avrupa’yı deniz altından
demiryoluyla kesintisiz birbirine bağlayan Marmaray projesiyle birlikte
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi daha bir önem kazanıyor. Bakü-Tiflis-Kars
hattı; Marmaray ve yapımı devam eden hızlı tren projeleriyle birlikte yalnızca
Türkiye değil, Gürcistan ve Azerbaycan da Asya-Avrupa koridorunun en ekonomik
ve en güvenli seçeneği haline gelecek.” şeklinde konuştu.
Bu nedenle BTK’yı sadece bir demiryolu projesi olarak
değil, soysal, kültürel, ekonomik boyutları olan büyük bir proje olarak
gördüklerini ifade eden Yıldırım, BTK demiryoluyla, bölgedeki taşıma
potansiyelinin en verimli şekilde değerlendirileceğini, ülkeler arasında
tarihten gelen dostluk ve kardeşlik bağlarının daha da güçlenerek, ticaretin
gelişeceğini açıkladı.
TANAP Fiber hattı mevcut güzergahlara alternatif
oluşturacak
Azerbaycan’ın Şah Deniz 2 doğalgaz sahahasından Türkiye
ve ardından Avrupa’ya doğalgaz naklini öngören Trans-Anadolu Doğlagaz Boru
Hattı (TANAP) beraberinde yapılan fiber optik iletişim hattı projesini
değerlendiren Bakan, “Türkiye’den başlamak üzere fiber optik altyapısını bu
güzergahta kurmayı planlayan SOCAR Turkey Enerji A.Ş. tarafından 8 Mayıs 2013
tarihinde SOCAR Turkey Fiber Optik A.Ş. şirketi kuruldu. Bu firma da Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan Altyapı İşletmeciliği Hizmeti lisansını
22 Temmuz 2014 tarihi itibariyle aldı.” şeklinde konuştu
SOCAR Fiber ağının, Türkiye’nin doğusundan başlatıp
Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat,
Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir,
Çanakkale, Tekirdağ ve Edirne olmak üzere 20 ilden geçecek, yaklaşık 1.850 km
uzunluğunda olacak şekilde tasarlandığını hatırlatan Bakan Yıldırım, “Bakanlık
olarak, 2023 hedeflerimizin arasında, Türkiye’nin uluslararası hub niteliğine
sahip bir fiber düğüm noktası olma gibi bir hedefimiz de mevcuttur. Bu anlamda,
sözkonusu fiber hattının kurulması Bakanlığımız politika ve stratejilerimizle
de uyuşmaktadır.” dedi.
Bakan Yıldırım: “Ayrıca, bu fiber hattı ülkemizde
halihazırda mevcut fiber güzergahlarına da alternatif oluşturacak bir altyapı
sunacağından, altyapı sağlayıcısı işletmecilerinden fiber kiralama hizmeti
alacak şirket, kurum, kuruluşlara da bir seçenek sunmuş olacaktır. Bunun ise
gerek ülkemizin ve gerekse bölge ülkelerinin bilgi ve iletişim altyapısına
olumlu katkısının olacağı değerlendirilmektedir.” diye bildirdi.
Kaynak: Lojiport