M&M Militzer & Münch Uluslararası Nakliyat ve Lojistik Hizmetler A.Ş. Türkiye ve Türk Cumhuriyetlerinden Sorumlu Bölge Direktörü ve FIATA Karayolu Çalışma Grubu Başkanı Kosta Sandalcı, yeşil lojistik bilinci ve FIATA 2014 İstanbul hakkında Hizmetix Dergisi’ne konuştu.
Lojistik sektöründe son dönemde artan çevre bilincini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Lojistik, çok üst fonksiyonları olan bir kavram. Taşımacılık ise onun bir alt kolu diyebiliriz. Gelecekte taşımacılık multi-modal kombine taşımacılık şeklinde olacaktır. Bunu basit bir lisana indirgersek; A noktasından B noktasına yapılan karayolu nakliyesi (Antep- Londra da diyebiliriz)artık olamayacak. Ana taşımanın kesinlikle denizyolu veya demiryolu ile olma durumu söz konusu. Yeşil lojistik bu duruma etki eden nedenlerden bir tanesi. İnsanlar artık tabiatı korumak ve sağlıklı yaşam şartlarını oluşturabilmek için önlemler almaya başladılar. Bu anlamda Ozon tabakasının alınan önlemler sayesinde küçüldüğü haberi yayınlandı. Demek ki önlemler işe yarıyor. Bunu Türkiye’ye indirgediğimizde de bazı çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Eski Ulaştırma Bakanımızın bu sorunlara ilişkin çalışmaları olduğunu görüyoruz. Ana mesafenin demiryolu, tali taşımaların (200-250 km)karayolu ile yapılması gerekir. Biz maalesef 1950 Marshall planı ile karayolu taşımacılığına yöneldik. Karayolu ve buna bağlı olarak otomotiv sektörü gelişti. Tüm düzen karayolu taşımacılığı üzerine oturtuldu. Şimdilerde yavaş yavaş değiştiğini görüyoruz bu durumun. Ülkemizde de demiryolu taşımacılığına önem verilmeye başlandı. Hızlı tren seferleri yapılıyor. Eskiden İstanbul’dan Konya’ya gitmek için aklınıza gelen taşıt aracı otobüs idi. Şimdi daha emniyetli ve daha süratli hızlı tren seferleri mevcut. Hem de tabiatın içinde giderek yolculuk yapmış oluyorsunuz. Avrupa’da demiryolu taşımacılığı çok etkin. (Frankfurt- Münih arası tren yolculuğu muhteşemdir.) Türkiye olarak bu konuya daha fazla eğilmemiz gerekiyor.
TCDD’nin serbestleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
TCDD’nin serbestleşmesi süreci başladı, ancak henüz sistem tam olarak oturmadı. Bu sürecin daha da hızlanması lazım. Türkiye 2023’te yeşil lojistik uygulamasının son adımını da gerçekleştirerek hazır konuma gelecek. Karayolu taşımacılığı olmazsa olmazlardandır, ancak ağır yük taşımasının demiryolu ile yapılması gerekir. Ülkemizde bu oranın 0.3’ü geçmediğini görüyoruz. Türkiye’de demiryolu taşımacılığına gereken önem verilecektir, serbestleşme de bu çalışmalardan bir tanesi.
Ülkemiz lojistik sektörü açısından fuarların önemi nedir sizce? Bu yıl düzenlenen FIATA organizasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz?
FIATA fuarı bu sene ülkemizin gururu oldu. Türkiye, FIATA organizasyonu içinde olmalı her zaman. 2002 yılında FIATA Kongresi Türkiye’de yapıldı. Müthiş başarılı bir kongreydi. 12 yıl boyunca bu kongre konuşuldu. Ekim 2014’te tekrar ülkemizde yapıldı. Aslında UTİKAD’ın kuruluşunun 30.yılında gerçekleştirmeyi planlıyorduk (2016’da). Ancak Almanlar 2014 yılı FIATA organizasyonunu hiçbir şekilde organize edemeyeceklerini bildirdiler. UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin başta olmak üzere hepimiz bu organizasyon için çok çalıştık. Sonuçta da başarılı bir kongre gerçekleştirmiş olduk. Dünyanın her tarafından, 1100’ü aşkın delege geldi. İstanbul Bomonti Hilton Oteli’nde gerçekleşti. İnsanların yüzlerinden memnuniyetleri ve FIATA’nın başarısı okunabiliyordu. Bu beni çok mutlu etti.
Kaynak: Hizmetix