İran’a yaptırımların kısmen ortadan kalkacak olması ihracatçıları umutlandırdı. İşadamları bu ülkeyi ziyaret etmek hatta fuar düzenlemek için çalışmalara başladı.
ABD ve Avrupa’nın nükleer programı sebebiyle yıllardır yaptırım uyguladığı İran’ın ambargonun hafifletilmesi karşılığında nükleer faaliyetlerini sınırlamayı kabul etmesi, Türkiye ile ticaretin yoğunlaşması konusunu da gündeme getirdi. Yaptırımların kısmen ortadan kalkacak olmasıyla olumlu adımların atılacağını düşünen ihracatçılar, İran’ı değerlendirilmesi gereken büyük pazar olarak görüyor.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, İran’ın Türk tekstilcileri açısından çok önemli bir pazar olduğunu belirterek, “Bu gelişme ile birlikte son yıllardaki kaybı kapatmalıyız. İran’da muhalefet de bu anlaşmaya olumlu bakıyor. Süreci olumsuz yorumlayan yok. Bu anlaşma hem İran’ın iç istikrarını hem de Türkiye ile ilişkileri düzeltecek” dedi. İran’a ihracat yapan tekstilcilerin yaşadığı en büyük sıkıntının para transferi konusunda olduğuna dikkat çeken Burkay şöyle konuştu:
“Halkbank çok önceden açtığı şube ile sorunlarımıza bir nebze çare oluyordu, ancak son dönemdeki baskılar ile onlar da askıya alınmıştı. Ambargo nedeniyle dolarla yerel para cinsi üzerinde belirsizlik vardı. İthalatçılar doların seviyesini bilemediği için ithalatı durdurmuştu. Bu süreç yerel para biriminin istikrarını sağlayacak. Tekstil ihracatında ciddi anlamda kapasite artacaktır.”
İran’a ihracatın artırılması ile ilgili çalışmalar yürüttüklerine değinen Burkay, yapılacak anlaşmanın akabinde İran’a bir ticari heyetle ziyarette bulunmak istediklerini, ayrıca bir de fuar düzenleyeceklerini anlattı. 2012 yılındaki ihracat artışının büyük bölümünün İran ve Irak’tan geldiğini hatırlatan İbrahim Burkay şunları söyledi:
“Bu iki pazarda da 1.5-2 yıldır sıkıntı yaşıyoruz. Bu anlamda İran’ın düzelme süreci ihracata olumlu yansıyacak.”
Tekstil ve mobilya sektörleri ‘komşudaki’ gelişmelerden memnun
Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Ahmet Güleç: “Ambargonun kaldırılması mobilya sektörüne olumlu etki yapar. Türkiye mobilyası özellikle İran’da imajı yüksektir.Fakat maalesef orada ambargodan başka bir sorun da var. Mobilya İran’da ithalatı yasak olan ürünler arasında yer alıyor. Mobilya katma değeri yüksek bir ürün olduğu için İran hükümeti kendi içinde bir ithal ikamesi uyguluyor. Ambargonun kalmasıyla beraber özellikle bu konunun da masaya yatırılıp, iki ülke arasında yapılacak görüşmelerle çözüme kavuşturulması gerekiyor. İran bizim en çok ürün sattığımız bölgeler arasında yer alıyordu.”
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu (İTKİB) Başkanı İsmail Gülle: “Ambargonun kalkması ya da ambargo koşullarının rahatlatılması ve gevşetilmesi, İran’la ilişkilerin normalleşmesi Türk ihracatçısı için önemli bir kapı olacaktır. Birkaç sene öncesine kadar Irak diye büyük bir pazar yoktu. Bugün Irak neredeyse en büyük pazarımız haline geldi. İran da benzer koşullara aday bir ülkedir. İlişkiler de olumlu. Para transferi normalleşecektir. Ticaretin önünde hiçbir engel durmaz. O açıdan bu işin normalleşme sürecinin en büyük faydası Türkiye’ye olacaktır.”
Bebe - Çocuk Konfeksiyonu Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği (BEKSİAD) Başkanı Halil Atalay: “Kapıların yeniden açılmasının sektöre katkısı olacaktır. İran çok kapalı bir ülke olduğu için ihracat yapamıyorduk. Dolaylı yoldan az miktarda ihracat yapılabiliyordu. Sektörümüz için yeni bir pazar olacak. Rusya’nın 1990’larda dış dünyaya açılması gibi eğer İran’da da bir dışa açılım olursa tüm sektörler için yeni bir pazar açılmış olacak. Ayrıca İran ile kültürel ve tarihi bağlarımız var. Türkçe konuşulan, Türk TV’lerinin izlendiği bir yer.Türk mallarına ilgi büyük olacaktır.”
İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akyol: “Haber bizi çok heyecanlandırıyor. Süreci ilgiyle takip ediyoruz. İran, Irak ve Libya’yla birlikte bizim en büyük pazarlarımızdan biriydi. Son 2 yıldır İran’da Türk mobilyacıları olarak yüzde 20-25’lik bir pazar kaybı yaşadık. Ambargoda bir gevşeme olursa bu kaybı fazlasıyla telafi edebileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü İran’da Türk mallarına karşı teveccüh çok yüksek.”
Abdi İbrahim İran’da ilaç üretimi için şirketlerle görüşüyor
Türkiye ilaç pazarında ciro ve pazar payı açısından ilk sırada yer alan Abdi İbrahim, İran’a yönelik yaptırımların hafifletilmesi kararının ardından, bu ülkede üretim için görüşüyor. Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, “Bir süredir bu ülkeye yönelik birtakım girişimlerimiz vardı. Ancak son gelişmeler sonrası süreci hızlandıracağız. Bu doğrultuda İran pazarına yönelik, bugün (dün) uluslararası pazarlama grubumuzla temaslarda bulunduk” dedi ve ekledi: “İran, mevcut durumda ithalat yerine İran’da üretim yapılmasını istiyor. Pazarda eğer bir ilaç yoksa, ithalatını kabul ediyor. Bu nedenle oradaki bir firmayla anlaşıp üretimi orada yaptıracağız. İran’daki firmalarla temaslara başladık. Ancak ürünlerin pazarlamasını kendimiz yapabiliriz.” Ödemeler konusunda garanti alınmadan bu ülkeyle ticaret yapılmasının çok zor olduğunu ifade eden Barut, bu kapsamda ödemelerin Türk bankalar üzerinden yapılabilmesinin bu ülkede iş yapmak isteyenler için önemli bir etken olacağını belirtti. Abdi İbrahim’in ilk aşamada özellikle antidepresan ve nörolojik ilaçlarla pazara girmeyi planladığını söyleyen Barut, üretim miktarı ile ilgili ise henüz karar vermediklerini söyledi. Barut, “Ne kadar hacimle pazara gireceğimiz ya da pazar payı hedefimiz çalışmalar sonrası netleşecek... Ancak üretime geçmemiz 2014 sonundan önce olmaz, 2015’i bulacaktır” dedi. Abdi İbrahim, web sitesinde yer alan bilgiye göre, 2012 sonu itibarıyla 804 milyon dolar ciro ve kutu bazında yüzde 10 payla Türkiye ilaç pazarının lideri konumunda bulunuyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi