BELİRSİZLİK DÖNEMİ

BELİRSİZLİK DÖNEMİ08.10.2013
ABD Merkez Bankası FED’in piyasaları ters köşeye yatıran kararı yeni belirsizlikleri beraberinde getirdi. Bu süreçten en çok etkilenen borsa olan BİST karar sonrasında biraz toparlandı ancak belirsizlik endeksin seyrini etkilemeye devam edecek.

GELİŞMEKTE olan ülke piyasaları 22 Mayıs’ta büyük bir darbe yedi. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, Kongre’ye ifade verirken her ay yaptıkları 85 milyar dolarlık tahvil alımını bu yıl içinde bitirmek istediklerini söyledi. 2008 krizinden beri diken üstende olan piyasa oyuncuları Bernanke’nin ifadesindeki bu ince nüansı yakaladı ve olan oldu… Gelişmiş ülkeler krizle başa çıkmak için merkez bankaları vasıtasıyla piyasalara fazladan para verme yolunu seçmişlerdi. FED’in öncülüğünde küresel piyasaya giren bu para, kazanç sağlamak için daha riskli varlıklara yani gelişmekte olan ülke piyasalarına giriyordu. Güvenli liman olarak adlandırılan gelişmiş piyasalarda kazanç elde edebilmek çok zordu çünkü büyümenin sağlanması için faizler olabildiğince geri çekilmişti. İşte böyle bir ortamda yüzde 4, yüzde 5, yüzde 6 verebilen gelişmekte olan ülke tahvilleri ön plana çıkmıştı. Dalgalanma dönemlerinde yüzde 20-30 hareket edebilen borsalar da cabası. İşte FED Başkanı 22 Mayıs’ta, 3 yıldır kesintisiz işleyen bu düzeneğin bitirileceğini söylüyordu.

YOĞUN HAREKET YERİNİ BEKLEMEYE BIRAKTI

Bu açıklamayla birlikte diken üstündeki uluslararası yatırımcılar gelişmekte olan ülke piyasalarından ani bir kaçış dalgası oluşturdu. Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Türkiye bu kaçış dalgasından en çok etkilenen ülkeler oldu. Bu ülkelerde borsa endeksleri, faiz oranları ve kur seviyeleri bir anda alt üst oldu. Türkiye tam da bu hareketten önce ikinci kredi derecelendirme kuruluşundan not artışı alarak “yatırım yapılabilir ülke” seviyesine çıkmıştı ancak bu gelişmenin kaymağını yiyemeden piyasalar terse döndü. Yaz boyunca piyasalar FED’in yeni kararını hazmetmeye çalışırken Suriye’deki şiddetin artması ve en sonunda da ortaya çıkan kimyasal silah kullanımı yeni bir kriz ortaya çıkardı. Uluslararası politika bir anda bölgeye kilitlenirken Türkiye’nin sınırında bir savaş çıkma ihtimali borsa, faiz ve kur üzerindeki baskıyı iyice artırdı. Bu dönemde dolar kuru 2.08’i görürken BİST 100 endeksi 65.452 puana kadar geriledi. 22 Mayıs’ta endeks 93.178 puandı. Böylece endeks yüzde 29 değer kaybetmiş oldu. FED’in parasal genişlemeyi bitirme planı emtia piyasalarını da vurdu. Küresel büyümenin yavaşlaması, özellikle de Çin’deki büyüme üzerine var olan soru işaretleri nedeniyle bu piyasalarda zaten bir gerileme görülüyordu. Üzerine likidite daralması sorunu da eklenince yatırımcılar büyümeyi sağlayan gelişmekte olan ülke ekonomilerinin köşeye sıkışacağını, bu ülkelerde ekonomilerin daralmaya ya da büyüme hızının yavaşlayacağını düşünerek emtia talebinin azalacağını öngörüyordu. İşte bu ortamda bütün gözler FED’in eylül ayında yapacağı toplantıya çevrildi. Bu toplantıda parasal genişlemenin nasıl bitirileceği, aylık 85 milyar dolar olarak gerçekleşen tahvil alımlarının ne kadar azaltılacağını beklemeye başladı. Sonuçta FED bir anda tahvil alımını durdurmayacak, bir süreci başlatacaktı. FED’in alacağı kararlar burada piyasa oyunculara yeni yol haritası çizmeleri için gereken verileri sağlayacaktı. Eylül ayına doğru piyasalarda hareketler iyice yavaşladı ve herkes beklemeye başladı.

FED KARARINI AÇIKLADI

18 Eylül toplantısı bitip açıklamalar yapıldığında bütün piyasa oyuncuları şoktaydı. Çünkü toplantıda FED 2013 ve 2014 yılı için büyüme projeksiyonlarını aşağı yönlü güncelledi ve büyüme için daha fazla kanıt gerektiğini belirterek aylık 85 milyar dolarlık varlık alım programında bir kesintiye gitmedi. 2013 büyüme tahmini: yüzde 2.0 - yüzde 2.3, 2014 ise yüzde 2.9 - yüzde 3.1 aralığına aşağı yönlü güncellendi. Bernanke varlık alımlarının önceden belirlenmiş bir istikamet olmadığını ve ekonomik verilere bağlı olacağını söyledi. Ayrıca Bernanke, işsizlik oranı FED’in eşik seviyesi olan yüzde 6.5’un önemli bir ölçüde altına gelene kadar politika faiz oranlarında bir artışın gündeme gelmeyeceğini de vurguladı. FED risklere dikkat çekerek, parasal koşullardaki bir sıkılaştırmanın ekonomide ve emek piyasasında görülen iyileşmeyi yavaşlatacağını dolayısıyla, varlık alım programında bir değişikliğe gitmeden önce görülen iyileşmenin sürdürülebilirliği konusunda daha fazla kanıt görmeyi istediğini açıkladı. Ayrıca varlık alım programının uzun vadeli faiz oranlarında aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam etmesini, konut piyasasını desteklemesini ve parasal koşulların genel olarak daha destekleyici olmasını da istiyor. İşte bu beklentiler doğrultusunda alınan karar bütün dengelerin yeniden değişmesine neden oldu. Kararlar sonrasında gelişmekte olan ülke piyasalarına yeniden para girişi yaşandı. Ancak artık önceki dönemlerle kıyaslandığında daha az yatırım söz konusu. Bunun sebebiyse FED’in yılsonuna kadar parasal genişlemeyi yavaşlatmaya başlama ihtimali. Bu durum büyük bir belirsizliğe neden oluyor ve piyasa bu belirsizliği henüz nasıl fiyatlayacağına karar vermedi. Türkiye bu sürpriz karar sonrasında diğer gelişmekte olan ülkelerden daha iyi performans gösterdi. Bunun nedeniyse Suriye’deki savaş ihtimalinin bir süreliğine ortadan kalkması. Uluslararası politikanın piyasalara yaşattığı gerginlik Amerika ve Rusya’nın anlaşmasıyla birlikte bitti. Ancak bölgenin sıcak doğası her an sınırlarımızda yeni bir savaş tehlikesinin olabileceğini yatırımcılara hatırlatıyor.

BELİRSİZLİK DÖNEMİ BAŞLADI

Peki bundan sonra ne olacak? Bu sorunun yanıtı elbette çok çeşitli. Ancak genel beklenti FED’in yıl sonuna kadar parasal sıkılaştırmayı başlatacağı yönünde. FED’in nasıl bir süreç planladığı ortaya çıktıktan sonra piyasalarda yeni dengeler oluşmaya başlayacak ve uluslararası yatırım bu yeni dengelere göre yatırım yapacak. Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler için önemli olan nokta belirsizlik faktörünün ortadan kalkması olacak. İşte tam bu noktada Türkiye’nin kullanacağı iki ayrı kredi notu derecelendirme şirketinden alınan yatırım yapılabilir dereceleri devreye girecek. Çalkantılı döneme denk gelen bu gelişmeden henüz Türkiye faydalanmış değil. Yeni dengeler oluştuktan sonra Türkiye bu hikayeyle birlikte bir miktar diğer piyasalardan olumlu yönde ayrışmayı başarabilir. FED’in ne yapacağı kesinleştikten sonra Türkiye piyasalarında makro ekonomik verilerin etkisi artacak. Burada en önemli konu cari açık olarak yeniden karşımıza çıkacak. Kurun artışı cari açığı biraz hafifletse de uluslararası yatırımın önündeki en büyük engel bu olmaya devam ediyor. Ve tabii ki büyüme rakamları… 2014 için büyüme tahminleri yüzde 4 civarında. Büyümenin sürdürülebilir olduğu ortaya çıktında hem piyasalar hem de yatırımcılar rahat bir nefes almaya başlayacak.

AVRUPA RİSKİ DEVAM EDİYOR

Bu dönemde belki de en beklenmedik gelişmeler Avrupa cephesinde yaşanabilir. Piyasalar ve gündem Amerika, Rusya ve Suriye ile o kadar meşgul ki Avrupa bir süredir sanki krizden çıkmış ve sorun yokmuş gibi konuşulmuyor. Geçtiğimiz ayın sonuna doğru Almanya’da seçimler yapıldı ve Angela Merkel seçimleri kazandı. Merkel’in Hıristiyan Demokrat partisi 630 koltuklu parlamentonun 311 koltuğunu kazandı. Bu seçimle birlikte Merkel 3'üncü iktidar dönemini yaşayacak. Ancak liberal Bağımsız Demokratik Parti’nin seçimlerde asgari yüzde 5 eşiğini aşamaması ile koalisyon ortağına ihtiyaç duyacak. Avrupa’nın dinamosu ve krizden sonra sürükleyici gücü olan Almanya seçimleri şimdilik kazasız atlatmış görünüyor. Merkel seçim zaferinden sonra, “Kriz politikalarında bir değişiklik yok” açıklaması yaptı. Avrupa’nın genelinde artan işsizlik, Yunanistan’ın hala çözülmemiş büyük bir problem olarak ortada durması, İspanya ve İtalya bankalarının içine düştüğü zor durum hala düzelmiş değil. Avrupa büyüyemiyor ve büyüme gelmedikçe krizden çıkış ihtimali yok. Bu durum Avrupa’nın en büyük ticari ortaklarından biri olarak Türkiye’yi de olumsuz etkilemeye devam ediyor. Avrupa sorunu çözülmeden ne 2008 krizinin bittiğinden bahsedilebilir ne de ekonomilerin sağlıklı bir şekilde büyümesinden. Bu yüzden 2013 bitene kadar FED belirsizliğine Avrupa’dan gelecek kötü bir sürpriz haberin de eklenebileceği unutulmamalı.

Emre Demirci/UNIBUSINESS
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr