Lojistik Haber’in (LH) sorularını yanıtlayan Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, tarih vererek: “Gelecek 10 yıl içinde Ekol’ün Avrupa’nın en büyük 10 lojistik şirketinden birisi olmasını hedefliyoruz. İş hacmi olarak ilk 10 içinde olsak dahi; çözümlerinin yenilikçi ve yaratıcı özellikleri ile bu 10 şirketin içinde de kendine özel bir yeri olmasını arzuluyoruz” dedi.
Musul, cevaplarında söz konusu hedeflere ulaşacak ip uçlarını da verdi…
LH
1- Ekol Lojistik’in global sisteme nüfuz etmiş – kendisini kabul ettirmiş bir kurum olması için ne tür hedefleri var? Hedeflerinin aşamaları hakkında bizi aydınlatabilir misiniz? Gelecek 10 yıl içinde nasıl bir Ekol görebileceğiz?
MUSUL
Global sisteme nüfuz edebilmek, o platformda kendini kabul ettirebilmek :
a-müşterileri beklentilerini karşılayabilecek,
b– hatta müşterilerin beklemedikleri, bilmedikleri, ummadıkları onları şaşırtacak,
c- yenilikçi, sürdürülebilir ve rekabetçi çözümler üretebilmek ile mümkün.
Bunları sağlamak ise ancak firmasının hayallerine, hedeflerine inanmış nitelikli insan gücü ve bu gücün etkinliğini en iyi biçimde üretime dönüştürebilecek en güncel teknolojileri çözümlerinde kullanabilmek ile mümkün.
Biz Ekol olarak, kurulduğumuz 1990 yılının ilk günlerinden beri her iki konuda da sınırlı kaynaklarımızın limitlerini aşma pahasına yatırımda bulunduk. Bunun sonucu olarak da bugün ülkemizin sektöründeki ilk ve tek devlet tarafından onaylanmış AR-GE departmanına sahip olduk.
Süreçlerimizi, bilgimiz, teknolojimiz ve elbette müşterilerimizin; uymakla mükellef olduğumuz çeşitli gümrük ya da ulaştırma bakanlığı ve benzeri kurumların kurallarının izin verdiği oranda standartlaştırarak ölçek ekonomisi oluşturup, birim maliyetlerimizi olası en düşük seviyeye çekmeye çalışarak rekabet gücümüzü artırmaya çalışıyoruz.
Bunlara örnek olarak taşımacılık çözümlerimizdeki intermodal uygulamalarımız ile; depolama çözümlerinde gelişmiş güncel otomasyon teknolojilerini -hem de kendi geliştirdiği yazılımlar ile- kullanabilen sektörümüzde dünyadaki çok az firmadan birisi olduğumuzu söyleyebiliriz.
Gelecek 10 yıl içinde Ekol’ün Avrupa’nın en büyük 10 lojistik şirketinden birisi olmasını hedefliyoruz. İş hacmi olarak ilk 10 içinde olsak dahi; çözümlerinin yenilikçi ve yaratıcı özellikleri ile bu 10 şirketin içinde de kendine özel bir yeri olmasını arzuluyoruz.
Ayrıca 2010 yılında Ekol’ün, B2B kapsamında ülkemiz sınırları dışında en çok tanınan, beğenilen Türkiye markası olmasını hedeflemiştik. Bunun bir an evvel gerçekleşmesi için her gün çalışıyoruz. Umarız ki önümüzdeki 3 yıl içinde Avrupa’da; 5-6 yıl içinde de Avrupa dışındaki pazarlarda bunun gerçekleşmiş olduğuna hep birlikte gururla şahit oluruz.
LH
2- Genelde insan kaynakları dahil, talep – pazar ve diğer kaynak yönetimlerine (ERP) dayalı bir gelecek tasarlayan global yapılardan farkınız ne olacak?
MUSUL
Günümüzde hizmet verdiğimiz bir çok dünya ekonomisinin en güçlü şirketlerinin son dönemdeki yapılanmaları ile, firmamızın ölçek ve coğrafi yaygınlık olarak bu firmalarla karşılaştırılamayacak ölçüde küçük olmasına karşın; gururla söyleyebiliriz ki bu firmaların son dönemde geçmeye çalıştıkları yapılanma modelini biz ilk kurulduğumuz günden beri çalışma modelimiz olarak benimsemiştik. Zira teknolojinin, özellikle ürüne fiziksel olarak dokunulmadığı iş birimlerinde coğrafi bölgenin önemini ortadan kaldırdığını biz ta 1995’lerde yaşama geçirmiştik. Almanya’daki iş gücünün pahalı olması nedeni ile şoförlerimizin talimatlarını kurduğumuz video konferans sistemi ile İstanbul büromuzdaki gece çalışan arkadaşlarımızla konuşup; onların bastırdığı talimatları Almanya büromuzdaki yazıcıdan alan şoförlerimiz vardı. IP telefon sisteminin ilk kullanıcılarından birisi olarak müşteri hizmetlerimizdeki bir çok kişi daha o yıllarda evden çalışabiliyordu.
Dolayısı ile dün sahip olduğumuz bilgi ve teknolojiyi çözümlerimizde fark yaratmak için nasıl kullandıysak; yarın da bunun benzerini hem de daha büyük ve güçlü bir insan gücü, teknoloji ve farklı ülkelerdeki çalışanlarımızın farklı kültürlerinin getirdiği avantajları kullanarak çözümler üreteceğiz. Bunun yanı sıra pazardaki bilinirliğimizin vermiş olduğu avantaj ile sahip olduğumuz altyapının olanakları sanırım yapabileceklerimizin çok daha fazla olmasını sağlayacak karineleridir diyebiliriz.
LH
3- Ekol Lojistik’in operasyonel farklılıkları neler? Ne tür avantaj veya üstünlüklere sahip? Dezavantajları neler?
MUSUL
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi süreçlerimizin tasarımında mümkün olabildiğince insanın sahip olduğu muhakeme gücü ve ilişki yönetim özelliklerinin dışındaki, süreklilik arzeden tüm süreçlerimizi elimizden geldiğince standartlaştırarak çalışanlarımızın becerisi yerine yazılımımızın becerisi ile yapılabilir hale getirmeye çalışıyoruz. Başka bir deyişle -paradoks gibi görünse de- insana verdiğimiz önem kadar, süreçlerimizin insanlara bağımlı olmamasına gayret sarfediyoruz.
Bunun dışında müşteri beklentilerini anlayıp, bunları gerçekleştirmek için gereken -hatta ilk olmanın getirdiği riskli olduğu düşünülen- yatırımları yapmak konusunda da sanırım isabetli ve hızlı karar alma konusunda başarılıyız.
Ayrıca hiç bir zaman piyasa dalgalanmalarının getirdiği avantajların ve spot işlerin getirilerine önem vermedik. Kendi alanlarında dünyanın en önemli firmaları ile çalışmaya gayret ettik. O firmalara hizmet ederken onların süreçlerinden ve iş anlayışlarından öğrendiklerimizi kendimize uyarladık.
Dolayısı ile sahip olduğumuz iş yapış biçimi ve altyapımızın getirmiş olduğu avantajların sonucu olarak müşterilerimize karayolu ile tüm doğu-batı ve İskandinav ülkelerinden; hava ve eniz yolu ile de tüm dünya ülkelerinden direkt hizmet verebilme olanağına kavuştuk. Ayrıca müşterilerimizin taşıma ve depolamanın dışında, gümrükleme, dağıtım, çeşitli katma değer hizmetlerin yanı sıra ithal etmek üzere karar verdikleri ürünleri onlar adına ithal edip; kendilerine ya da bayilerine satışlarını yapıp; tahsilatından sonra bedelini kendilerine transfer etmek gibi neyin kaça alınacağı ve kime satılacağı konusunun dışındaki tüm süreçlerde müşterilerine one-stop-shop olarak hizmet verebilmekteyiz.
dezavantaj olarak ise :
- Büyüklüğümüzün getirdiği kurallarla çalışmanın sonucu olarak küçük ölçekli firmalara göre görece daha fazla bürokrasiye sahibiz.
- Herşeyin kurallara uygun olmasını sağlamak adına üstlenilen maliyetin haksız rekabete yol açacak ölçüde sektörümüzde önemli boyutta olması ve devlet birimlerinin “testiyi kıran ile suyu getiren” arasında çok da fark gözetmediği uygulamaların varlığını söyleyebiliriz.
LH
4- İş modellerine göre verimliliğini örnek bir operasyonuyla kısaca anlatabilir misiniz?
MUSUL
Taşımacılık alanında 2008 yılının sonlarında başlayıp, bugün haftada 17 tren seferi ile beher yönde her hafta 544 treylerin taşındığı ve bu hacimle Avrupa’daki en büyük 3 firmadan birisi olmamızı sağlayan intermodal uygulamamızı örnek gösterebiliriz.
Bu proje sayesinde ülkemizdeki önemli bir otomotiv kuruluşunun neredeyse tüm ithalat ve ihracat taşımalarının tamamını 2011 yılından beri gerçekleştirmekteyiz. Bir başka otomotiv firmasının ana yükleme noktasındaki taşımalarının da yine tamamını bu yılın nisan ayından beri biz gerçekleştiriyoruz.
Sadece söz konusu bu iki projenin konvansiyonel sistemle taşınabilmesi için yaklaşık 60 milyon Euro yatırım gerektiren 700-750 çekici ve bu çekiciler için 800-850 ye yakın şoför istihdam edilmesi gerekirken; kurduğumuz intermodal sistem sayesinde yurtdışında yaklaşık 20 çekici ve 30 şoför; yurt içinde de yaklaşık 50 çekici ve 60 şoför ile operasyonu yürütebiliyoruz. Sadece bu 2 projedeki çevresel katkımız ise aylık yaklaşık 5 milyon km daha az yol yaparak ortalama 1.750.000 lt dizel tasarrufu sağlamış oluyoruz.
Depolama alanında ise Ankara Elmadağ’da bir müşterimiz için inşaatından, otomasyonun devreye alınmasına kadar sadece 9 ayda yaşama geçirdiğimiz 60 bin palet kapasiteli depomuzda normal koşullarda 200 çalışan ile 3 vardiyada üretebilecek hizmeti; hem de büyük kısmını 2 vardiyada 35 kişi ile vermekteyiz. Hem de 2008 Ekim ayından beri yüzde 100 performans ile gerçekleştiriyoruz. Projemizin başarısından etkilenen müşterimizin otomasyona bakış açısını değiştirdiğimizi ve benzerini Almanya merkezinde bu yıl kurmaya başladıklarını gururla söyleyebiliriz.
LH
5 - Mevcut iç ve dış lojistik iş modellerini ve pazar yapılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Buna göre ne tür kararlar aldınız?
MUSUL
Açık söylemek gerekirse izleyebildiğimiz ölçüde express kargo ve 2,5 ton altı sistematik parsiyel dağıtım dışında pazarda ürün haline getirilmiş nitelikli bir örneğe rastlamadık.
O nedenle diğer firmaların lojistik iş modelleri üzerinde düşünmek yerine kendi iş modelimize odaklanmayı tercih ediyoruz.
Bunlar da yukarıda belirttiğimiz gibi taşımacılıkta mümkün olabildiğince intermodal ağırlıklı ve depolamada ise otomasyon ağırlıklı çözümlerle büyümek.
Bunun dışında özellikle doğu Avrupa ülkelerinin tamamında Ekol olarak yapılanmaya öncelik vereceğiz.
LH
6 – Şu ana kadarki müşteri kayıplarınızı nasıl sebeplendirdiniz?
MUSUL
Taşımacılık alanında kaybedilen küçük ve orta büyüklükteki müşterilerimizin bir kısmı hizmet beklentilerinin gereğince karşılanmaması ve fiyat yüzünden olabilmektedir. Ancak büyük müşteriler ile yollarımızın ayrılmasının şu ana kadar ki neredeyse tek sebebinin fiyat olduğunu söyleyebiliriz. Zira 2009 yılından sonra tüm şirketlerin kimyalarında bir değişiklik oldu. Ama özellikle büyük şirketler ki, bazıları dünya çapındaki rekor karılıkları ile övünmelerine rağmen hizmet satın almalarında inanılmayacak ölçüde fiyat odaklı kararlar vermekteler. Biz de ne kadar büyürsek büyüyelim yine de sınırlı olan kaynaklarımızı firmamıza direkt olmasa bile dolaylı bir değer dahi yaratmayan firmalar için harcamayı istemiyoruz. Zira ucuz ile ekonomik olanı; geçici ile sürdürülebilir çözümlerin arasındaki farkı görmeyen ya da daha doğrusu görmek istemeyen firmalar için kaybedilen zamanın firmalar için en büyük kaynak israfı olduğuna inanıyoruz.
LH
7- Müşteri memnuniyetinizi nasıl ölçüyorsunuz, oranlarınız nedir?
MUSUL
Ekol olarak müşteri memnuniyetini düzenli olarak 3. parti konusunda uzman kuruluşlar ve kendi müşteri ilişkileri ile müşteri şikayet birimimiz tarafından hazırlanan anketler ve ziyaretler ile ölçüyor, bu elde ettiğimiz sonuçlara göre aksiyon planları hazırlıyor ve daima yüksek müşteri memnuniyeti için çalışıyoruz. Ayrıca yapılandırdığımız güçlü Müşteri İlişkileri ekibi ile de birebir iletişim kuruyor ve sektörel uzmanlaşmış ekipler ile hizmet veriyoruz. Sonuçlarımızı gelecek yıldan itibaren web sayfamızda da yayınlamaya başlayacağız. Oransal olarak hedeflerimizin gerisinde olmakla birlikte, kıyaslanmasını istediğimiz rakip firmalarımıza göre oldukça iyi olduğumuzu görmekteyiz.
LH
8- Ro-ro yatırımınızın Ekol’deki ve müşterideki etki analizini açıklayabilir misiniz?
MUSUL
Her iki tarafta da oldukça pozitif oldu diyebiliriz. Kendi çalışanlarımız firmalarının bu alandaki cesur girişimi ile sahip olduğu ayrıcalığın gururunu hissederken; müşterilerimizde pazardaki oyuncu sayısının az olmasından kaynaklanan bağımlılıktan kurtulmamıza ve çözümlerimizde daha esnek olabilme yeteneğimizin getirdiği avantajlardan memnun oldular.
LH
9- Ro-ro’da 6 aylık sürede elde ettiğiniz deneyimleriniz, verimliliğiniz, doluluk oranınız ve karlılığınız veya tersi nedir?
MUSUL
Çok ani karar verip, belki olması gereken kadar hazırlık yapmadan yaşama geçirdiğimiz bir proje olmasına karşın 7 ayın sonucunda evdeki hesabımızın, pazardaki ile oldukça benzer olduğunu gördük. Yeterince treylerimizin olmamasından kaynaklanan ilk aylardaki düşük doluluk oranlarımız, yeni araçlarımızın devreye girmesi ile birlikte yüzde 85ler seviyesine dek ulaştı. Hedefimiz yılın kalan ayında yüzde 100 doluluk oranını aşmak. Burada gemilerimizin 240 treyler kapasitesine sahip olmasına rağmen, ana güverteye yüklediğimiz 2 katlı swap bodyler ile haftanın 2 çıkışında 300 araç kapasitesine ulaşarak, daha az doluluk oranının yaşandığı pazartesi çıkışlarındaki eksikliği böylece telafi etmeyi hedefliyoruz. Gemi şirketimiz 5. aydan itibaren kar etmeye başladık. İlk 4 ayda ettiğimiz zararı sanırım yılın sonuna dek kapatarak bu yılı ya nötr ya da az bir kar ile kapatmayı başaracağız. Tabii burada elde edilen karlılık ya da maliyeti kendi uyguladığımız taşıma fiyatına göre söylüyorum. Pazardaki geçerli olan fiyatları uygulamış olsaydık aslında 3. ayda kara geçip; yılın sonunda da makul bir kar elde edebilirdik.
LH
10- Ekol Lojistik ne zaman halka açılacak?
MUSUL
Önümüzdeki 3-4 yıl içinde gerçekleşmesini düşünüyoruz.
LH
11- İç ve dış pazarlarda varsa depo, diğer fiziki yapılar, araç, yeni iş alanlarına yönelik yatırımlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
MUSUL
Bu yıl şu ana dek yaklaşık 40 milyon Euro yatırım yaparak filomuzu 2 bin 200 treyler ve 800 çekiciye çıkardık. 50 bin metrekareye yakın yeni depolama alanı açtık. Almanya’da Mannheim ve Köln de bulunan X-dock merkezlerimize ilave olarak yine Köln de depolama hizmeti vermeye başladık. İlk müşterimiz ülkemizin başarılı markalarından birsi olan Vitra oldu. Ayrıca ülkemizin bildiğim kadarı ile en kapsamlı sorter yatırımını yaşama geçirdik. Yaklaşık 2,5 milyon Euro bütçe ile çok mükemmel bir taşımacılık alanında araç yükleme, rota ve network planlama optimizasyon projesi için çalışıyoruz.
İtalya’da Modena da bulunan şubemize ilave olarak Novara ve Verona’da 2 yeni şube daha açtık. Bir Doğu Avrupa ülkesinde daha kendi şubemizi açmak için görüşmelerimiz devam etmekte. Yılın sonuna dek filomuzun 2 bin 500 treyler ve yaklaşık 500 adet 45 f konteynere ulaşacağını; haftalık 20-22 tren seferine ulaşacağımızı öngörüyoruz.
Kaynak:Lojistik Haber