Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / KARGO HIRSIZLARININ GÖZDESİ HANGİ ÜRÜNLER

KARGO HIRSIZLARININ GÖZDESİ HANGİ ÜRÜNLER

KARGO HIRSIZLARININ GÖZDESİ HANGİ ÜRÜNLER21.06.2013
Küresel ölçekte lojistik güvenliği hizmeti veren lider kuruluşlardan ABD menşeli FreightWatch International’ın araştırması, dünya çapında “kargo hırsızlığı” olaylarında en çok çalınan emtianın, elektronik eşyalarla birlikte gıda ve içecek ürünleri olduğunu ortaya koydu.

Dünya genelinde yaşanan kargo hırsızlığı olayları ile soyguncuların başvurduğu yeni taktikleri düzenli raporlarla ilgili sektörlerin dikkatine sunan FreightWatch International, 2013 Küresel Kargo Hırsızlığı Raporu’nu yayımladı.

Lojistik hizmet alan ve verenleri operasyonlarda yüzyüze kalınabilecek kargo hırsızlığı riskleri konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan ve sanayi kuruluşları ile kolluk kuvvetlerinden toplanmış bilgiler temelinde derlenen rapor, kargo hırsızlığının Avrupa ve Asya’da tırmanışa geçtiğini, Amerika kıtasında ise azalma olmadığını gösteriyor. Rapora göre, 2012 yılında dünya genelinde ülkeler içi veya uluslararası ticaret hareketleri kapsamında bir yerden başka bir yere nakledilirken çalınan emtia arasında gıda ve içecek ürünleri başı çekti. Gıda ve içecek ürünlerine yönelik hırsızlık eylemlerinin özellikle ABD, Kanada, Meksika, Asya ülkeleri ve krizdeki Avrupa ülkelerinde öne çıktığı görülüyor.

EN ÇOK ÇALINAN, ET ÜRÜNLERİ

ABD’de gıda ve içecek ürünleri 2010 yılından bu yana üç yıldır “nakil sırasında en çok çalınan” kargo türünü oluşturuyor. 2012 yılında ABD’de yaşanan toplam 940 kargo hırsızlığı olayının 177’si gıda ve içecek ürünlerine yönelikti. ABD’de gıda ve içecek hırsızlıklarının tüm kargo soygunu olaylarının ’unu bulan bir oranla, madenler ve elektronik eşyalara yönelik hırsızlıkların da önüne geçtiği görülüyor. Kargo hırsızlığı başına ortalama 75 bin 664 dolarlık bir kaybın söz konusu olduğu “gıda/içecek” grubu ürünler içerisinde en çok çalınanlar ise et ürünleri, enerji içecekleri ve alkolsüz içecekler. ABD’deki kuraklık şartları ve onun gıda fiyatları üzerindeki etkileri; sığır, kanatlı ve domuz eti hırsızlıklarındaki ani artışın sorumlusu olarak gösteriliyor.

FreightWatch International’a göre, nakil halinde yapılan et hırsızlıkları 2011 yılında zirve yapmaya başladı. 2010 yılında ayda ortalama 1.75 et hırsızlığı rapor edilmişken, 2011 yılında bu sayı ayda 4’e kadar yükseldi. Et hırsızlığı riskinin en yüksek olduğu yerler Güney California, Güney Florida, Houston ve Atlanta gibi kargo hacimlerinin genelde yüksek olduğu bölgeler. Ülkenin 1956 yılından bu yana yaşanan kuraklıkların en kötüsüne sahne olduğu, mısır fiyatlarının zirve yaptığı 2012 yılında da et hırsızlıkları, 2011 yılındaki seviyeye yakın düzeyde gerçekleşti. Kuraklık nedeniyle mısır fiyatlarının artışı, doğal olarak büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin maliyetini de yukarı doğru çekiyor. FreightWatch raporunda, “mısır fiyatlarına bağlı olarak artan yem maliyetlerinin et fiyatlarını hızla yukarı çektiği ve bu durumun soyguncuların gözünde etin cazibesini iyice artırdığı” vurgulanıyor.

KURAKLIK SOYGUNLARI TETİKLİYOR

ABD’de 2011 yılı bütünü itibarıyla et hırsızlıklarındaki en kötü yıl olarak kayda geçerken, 2012 yılı da bu ürüne yönelik soygunlarda -dört çeyreğinin tümü itibarıyla- 2011 öncesindeki tüm yılların üstüne çıktı. ABD’de 2011’in ilk çeyreğinde nakil sırasında yedi “et hırsızlığı” olayı yaşandı, aynı yılın ikinci çeyreğinde %58.8’lik bir artışla bu sayı 17’ye yükseldi. FreightWatch International, kuraklık şartları kötüleştikçe et ürünlerine yönelik soygun olaylarının arttığını, bu artışın gıda ve içecek kategorisindeki ürünleri “en çok çalınan emtia” sıralamasında madenler ve elektronik eşyaların da üstüne taşıyarak birinciliğe çıkardığını bildiriyor.

2012 yılında Asya’da da en çok çalınan emtia, yiyecek ve içecek ürünleri oldu. 2012 yılında rapor edilen kargo hırsızlığı olaylarının 2011 yılına göre %24 artış gösterdiği Avrupa’da ise gıda ve içecek ürünleri hırsızlığının özellikle İspanya’da öne çıktığı, diğer Avrupa ülkelerinde de dikkat çekici bir artış gösterdiği görülüyor. FreightWatch International, 2012 yılında 689 kargo olayının kayıtlara geçmiş olduğu Avrupa kıtasında kargo suçlarının önemli ölçüde eksik rapor edildiğini vurguluyor. Nakil halinde bulunan gıda ve içecek ürünlerine yönelen soygun olayları İspanya’da tüm kargo soygunlarının %25’ini, Hollanda’da ’sini, Almanya’da ’ünü, İtalya’da ’ini, Fransa’da ’unu, İngiltere’de ise %9’unu oluşturdu.

EN RİSKLİ ÜÇ ÜLKE

Küresel Kargo Hırsızlığı Risk Değerlendirmesi Raporu’na göre, 2012 yılında Asya ve Avrupa’da tırmanışa geçen kargo hırsızlıkları Kuzey, Orta ve Güney Amerika’da ise önceki yıllardaki düzeyini korudu. Rapora göre, kargo hırsızlıkları konusunda günümüzde en riskli ülkeler Brezilya, Meksika ve Güney Afrika. Geçen on yıl içerisinde Brezilya’da 10 bini aşkın kargo hırsızlığı olayı rapor edildi. Sadece Sao Paulo’da 2012 yılında yaklaşık 6800 hırsızlık olayı rapor edildi. Meksika’da ise geçen yıl 6 bin kargo hırsızlığı olayı bildirildi ve bunun büyük bölümünü kamyon soygunları oluşturuyordu. Güney Afrika’da da 800’ü aşkın kamyon soygunu rapor edildi.

Küresel Kargo Hırsızlığı Risk Değerlendirmesi 2013 Raporu’nun önsözünde soygun risklerinin ülkeden ülkeye - hatta ülkelerin kendi içinde, farklı bölgelere göre bile büyük çeşitlilik gösterdiği vurgulanarak, “Bu olayların küresel ölçekte önlenebilmesi, vaka trendleri hakkında derinlikli bilgi sahibi olmayı gerektiriyor. Şirketlerin özen ve sabırla bilgi toplamaları ve bu doğrultuda yerel tehditlere yönelik hırsızlık önleme programları hazırlamaları gerekiyor. Bu raporun amacı kargo hırsızlığı riskine dikkat çekmek, küresel tedarik zincirinde bu anlamda önem taşıyan ülkeleri öne çıkararak, endüstrideki karar vericilere güvenlik gereksinimlerini belirleme konusunda yardımcı olabilmektir” deniyor. Raporda Avrupa’daki kargo soygunlarıyla ilgili bölümde çarpıcı bilgilere yer veriliyor. Özetle aktaralım:

AKILLI TELEFON SOYGUNLARI ZİRVEDE

Avrupa’da 2011 yılında kayıtlara girmiş 555 kargo hırsızlığı olayına karşın, 2012 yılında 689 olay rapor edildi. Artış oranı %24. Avrupa’da hükümetler ve kolluk güçlerince yayımlanan nakliye hırsızlığı istatistikleri son derece yetersiz kalıyor. Özellikle de Orta ve Doğu Avrupa’da bu konuyla ilgili bilgi edinme konusu, bir kara delik olarak hâlâ varlığını koruyor. Belçika, Almanya, Hollanda, İtalya ve Fransa Batı Avrupa’da kargo suçlarının odağı olmayı sürdürüyor. İngiltere, İspanya ve Avusturya’da da hırsızlıkta yüksek oranlar kaydediliyor. Bir önceki yıl olduğu gibi güvensiz otopark ve kamyon duraklarından yapılan hırsızlıklarda “kilit kırma”, Avrupa genelinde en sık başvurulan yöntem olmaya devam etti. Avrupa genelinde gece boyu güvenli otopark imkânının yeterince olmayışı da bu tür hırsızlığı kolaylaştıran bir olgu olarak kendini gösteriyor. Elektronik eşyalar (özellikle akıllı telefonlar) 2012 yılında Avrupa’da en çok çalınan emtia grubunu oluştururken, onu kişisel sağlık ve bakım ürünleri, ayakkabı/giysi grubu ürünler ve gıda/içecek grubu ürünler izledi.
2012 yılında yüksek değerli kargoları giderek artan oranda hedef alan Avrupa’daki soyguncuların daha agresif ve daha iyi organize hale geldikleri ve birçok olayda hedeflerini önceden titizlikle takibe almış oldukları görülüyor. Gasp ve araç soygunlarının büyük artış yaptığı Fransa ve İtalya’daki soygun olaylarında şiddet dozunun giderek arttığı da gözden kaçmıyor.

ALMANYA’DA HER 10 DAKİKADA BİR SOYGUN

Almanya birçok yönden kargo hırsızlıkları için Avrupa’daki belki de en çekici ülke. 2012 yılında Avrupa’nın geri kalanı sürmekte olan ekonomik kriz ile mücadele ederken Almanya’da ekonomi büyümeye devam etti, sanayi üretimi yüksek gerçekleşti. Bunun sonucu olarak Almanya genelinde özellikle karayoluyla sevk edilen yüksek değerli mal hacmi 2012 yılında %5’in üzerinde artış gösterdi.

Güçlü ülke içi faaliyete ek olarak Almanya, aynı zamanda doğu-batı, kuzey-güney eksenlerindeki kargo trafiğinin Avrupa’daki ana aktarma merkezi. Öyle olduğu için de Alman otoyolları özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden gelmiş suç çeteleri için son derece çekici nitelikte değerli yüklerle dolu. Coğrafi yakınlık ve hızlı yol bağlantılarının olması da, buradan çalınan malların hızla ve kolayca Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Romanya veya Ukrayna gibi ülkelere “satılmak” veya “depolanmak” üzere aktarılmasına imkan veriyor. Alman polisi yük hırsızlığıyla aktif olarak mücadele ediyor, 2012 yılında bazı çeteler dağıtıldı. Ancak, en yoğun otoyollarda bile iyi aydınlatılmış ve tam güvenlikli park alanları ve dinlenme noktalarının yetersizliği, suç çetelerinin özellikle gece saatlerinde tırları soymasını kolaylaştırıyor.

Almanya’da kargo hırsızlıklarıyla ilgili resmi istatistik yayımlanmamış olmasına karşın, FreightWatch veri tabanına ulaşan bilgiler ülkede 2012 yılında kargo suçları açısından durumun kötüleşmiş olduğunu gösteriyor. 2011 yılında 51 olan olay sayısı, 2012 yılında iki katı aşkın artarak 124’e ulaşmış görünüyor. 5 Kasım 2012’de Stuttgart’ta gerçekleştirilen 5. Lojistik Konferansı’na bir rapor sunan eski Alman federal polis yetkilisi, Avrupa Birliği’nde kayıtlara girmiş kargo hırsızlıklarında tamamında yitirilen toplam değerin yaklaşık yarısının Almanya’da yaşanan olaylarla bağlantılı olduğunu söylüyor. Alman yetkilinin sunduğu verilere göre, ülkede “ortalama her on dakikada bir” ya bir kamyonda veya fabrikada ya da antrepoda kargo hırsızlığı suçu işleniyor; her gün beşten fazla kamyon veya treyler dolusu yük çalınıyordu. Alman yetkili ayrıca ülkede 2011 yılında 1891 adet (yüklü ve boş) kamyon ve treyler çalındığı bilgisini de verdi.

2012 yılında Almanya’da kaydedilmiş tüm kargo suçlarının %31’inde hırsızların inşaat malzemeleri ve sanayi sektörüyle bağlantılı ürünleri hedeflemiş oldukları görülüyor. Bu kategoride madenler, özellikle de bakır (%50’lik bir oranla) en çok peşinde koşulan ürün olarak öne çıkıyor. Bakır fiyatlarının keskin tırmanışı, maden hırsızlarını dünya çapında tetiklemiş görünüyor. Dünyanın dört yanında hemen her gün düzinelerce bakır hırsızlığı olayı yaşanıyor. Almanya’da kişisel sağlık ve bakım ürünleri, özellikle de markalı koku ve cilt bakım ürünlerine yönelik hırsızlıklar, ülkede kaydedilen toplam kargo hırsızlıklarının ’üne denk düşüyor. Onu ’lük bir oranla gıda ve içecek ürünlerinin hedeflendiği hırsızlık olayları takip ediyor. Hırsızların bu grupta en çok aradığı ürün ise kahve. Ülkedeki her on kargo hırsızlığından biri de, oto ve oto yedek parça sektörü ürünlerine - özellikle oto lastiklerine - yönelik olarak gerçekleşti.

EN BÜYÜK SOYGUN FRANSA’DA OLDU

Fransa’da kargo suçları çok ciddi ve kaygı verici bir konu olarak kendini gösteriyor ve bu alandaki olay sayısı hızla tırmanıyor. Fransız Ulusal Suç Araştırmaları ve Cezai Sorumluluk Kurumu, 2012 yılında her ay ortalama 35 civarında yüklü kamyon ya da treylerin soyulduğunu rapor etti. Fransa’da tüm yıl boyunca bu tür 400’ü aşkın olay kayıtlara girdi.  2011 yılında bu sayı 300 olarak kaydedilmişti. Fransız Ulusal Suç ve Ceza Denetim Kurumu raporunda, “yüklü treyler hırsızlığı olaylarının 2012 yılında önceki yıla göre %30’dan fazla artış gösterdiği” saptamasına yer veriliyor ki bu durum Fransa’da kayıtlara girmemiş çok sayıda olay olduğunun açık kanıtı.

Fransa’da kargo suçları, Avrupa’nın diğer birçok yerinde olduğu gibi, büyük ölçüde kayıtlara girmeden kalıyor. Fransa’da 2012 yılında gerçekleşen en büyük kargo hırsızlığı, aynı zamanda bu alanda Avrupa’nın da en büyük soygunu oldu. 7 Aralık 2012 tarihinde Paris’te toplam değeri 8 milyon Avro’yu aşan bir kamyon dolusu cep telefonu, kamyon hareket halinde iken çalındı. Fransız medyasının bildirdiğine göre, cep telefonu yüklü kamyonun sürücüsü otoyolda bir başka kamyonun içinde bulunan silahlı soyguncular tarafından durmaya zorlandı. Olayın failleri daha sonra sürücü kabininin camını parçalayarak sürücüyü aracın arka tarafında geçmeye zorladılar. Araca binip kısa süre yol aldıktan sonra cep telefonu dolu treyleri kendi çekicilerine bağlayıp,  gözden kayboldular.

SOYGUNLAR İNGİLTERE’DE DE TIRMANIŞTA

İngiltere’de resmi yetkiler, 2012 yılında kargo soygunlarında önceki yıla göre azalma olduğunu açıkladılar. Ama bu, 2007 yılından beri bu alanda suç istatistiklerini çıkaran, suç trendlerini izleyip danışmanlık hizmeti veren TruckPol’ün 2012 yılında kapatılmış olmasına bağlı raporlama eksikliğinin bir sonucu. Endüstriden profesyonellerin sözel anlatımları - 2012 yılı da dahil olmak üzere -  kargo hırsızlıklarının İngiltere’de son yıllarda yükselişte olduğunu vurguluyor. Bu arada bazı İngiliz Emniyet yetkililerinin 2012 yılında yük hırsızlığıyla mücadeleye yeni ve yaratıcı girişimlerle hız verdiği bildiriliyor. Örneğin Merkezi Otoyol Polis Grubu (CMPG), kargo hırsızlarını iş üstünde yakalamayı amaçlayan operasyonlarından birinde, içine ve dışına 16 adet gizli kamera monte ettiği bir kamyonu tuzak olarak kullandı ve suçlular araçtan mal çalmaya çalışırken kaydedip tutuklandılar. İngiltere’nin diğer bölgelerinde de geride kalan birkaç yıl içinde düzenlenen benzer operasyonlar pek çok şüphelinin tutuklanmasıyla sonuçlandı. İngiltere’de 2012 yılında kayda alınmış tüm olayların yaklaşık %70’i treylerden yapılan hırsızlıklar oluşturdu. Aynı oran 2011 yılında %78 olarak saptanmıştı. Treylerden yapılan hırsızlıkların yarısı, güvensiz park alanlarında gerçekleşti. Olaylar genellikle geceleri, sürücü kabinine zorla girme şeklinde gerçekleşti.

POLONYA-BELARUS-MOSKOVA KORİDORU RİSKLİ

2012 yılında Rusya’daki yük hırsızlıkları büyük ölçüde rapor edilmedi. Bunun muhtemel sebebi de (birçok Batı ve Doğu Avrupa ülkesinde sıkça dile getirilen) mağdur şirketlerin itibarına zarar verme endişesi, suç raporlamayı zorlaştıran bürokratik formaliteler ve ülkede suçların doğru dürüst araştırılma olasılığının düşük olduğu yönündeki yaygın kanaat. Şu anda ülkede hükümet ya da emniyet birimlerince hazırlanmış, ulaşılabilir nitelikte bir istatistik bulunmuyor. Sadece genel hırsızlık rakamları var. Rusya’daki kargo ve yük hırsızlığının boyutu bu rakamlar üzerinden tahmin ediliyor.

Rus kargo ve taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren kaynaklar, kendi alanlarında yaşanan hırsızlıkların genel hırsızlıkların -20’sini oluşturduğunu tahmin ediyor. Rus İçişleri Bakanlığı’nin yayımladığı genel hırsızlık rakamları, Polonya - Belarus ve Moskova arasında uzanan yoğun transit koridorunun yüksek düzeyde riskli alan olarak öne çıktığını gösteriyor. Rusya’nın bu bölgesinde, Belarus ve Ukrayna sınırı boyunca genel hırsızlık sayıları 2012 yılı boyunca önemli artış gösterdi. Ocak ayında her 100 bin kişi başına 48 hırsızlık, Temmuz ayında 100 bin kişi başına 62 hırsızlık, Ekim ayında ise 100 bin kişi başına 72 hırsızlık olayı kayıtlara girdi. Bu hırsızlıkların beşte birinde hedefin transit haldeki yükler olduğu tahmin ediliyor.

İSPANYA’DA İŞ MAKİNELERİ ÇALINIYOR

İspanya’da 2012 yılında en çok çalınan emtia, gıda ve içecek ürünleri oldu. Onu giysi/ayakkabı ve elektronik eşya grubu, özellikle de bilgisayar ve televizyonlar izledi. Kişisel bakım ürünleri de hırsızların ilgisini fazlasıyla çeken ürünler arasındaydı. Ayrıca inşaat/endüstriyel malzeme ve makineler konusunda uzmanlaşmış çeteler tarafından gerçekleştirilen hırsızlıklarda da keskin bir artış oldu. Bu çetelerden bazıları yılın sonraki aylarında polis tarafından dağıtıldı. Örneğin, İspanyol medyasının haberlerine göre, son iki yıldır İspanya’nın dört yanında inşaat makineleri çalıp bunları Afrika ve Ortadoğu ülkelerine satan 47 şüpheli tutuklandı. Ağır makineler inşaat şirketlerinden/inşaat alanlarından ya çalınarak ya da çoğunlukla bu alanda uzmanlaşmış şirketlerden kiralanarak suç kanallarında kullanıldığı kaybedildi. Polis çalınan bu makinelerin İtalya, Romanya, Hollanda, Almanya, Moritanya, Fas, Irak, İran ve Suudi Arabistan’a satıldığını ortaya çıkardı. Çetenin her biri ortalama 40 bin euro değerinde 100’den fazla inşaat makinesini çaldığı sanılıyor.

ÖNLEM ALMAK ŞART!

FreightWatch International, müşterisi olan şirketlere tedarik zincirinin tümünü kapsayacak şekilde, çıkış noktasından varış yerine dek takip ve izleme çözümleri sunuyor. Uluslararası ticarete konu olan kargoları aktif olarak takip etme olanağı sunarak, hırsızlık, ürün bozulması ve sahtecilik gibi risklerin azaltılmasına katkı yapmayı amaçladıklarını belirten şirketin Başkan Yardımcısı Ron Greene, “Küresel ölçekte artan hırsızlık olayları karşısında, olası risklerin sıkı şekilde takibi bir zorunluluk haline geldi. Küresel ve yerel risklerden nakliyecilerin ve sanayi kuruluşlarının haberdar olmasını sağlayan raporlar da, kargo emniyetini sağlamaya yönelik proaktif önlemlerin ihmal edilmemesi anlamında uyarıcı olacaktır” diyor.

Müşterilerine ait kargoları, diğer GPS cihazlarında olmayan “ayarları bozulduğunda bile” çalışma özelliğine sahip, endüstriyel ölçekte gizli takip cihazlarıyla izlediklerini ifade eden Greene şöyle konuşuyor: “Takip cihazlarımız küçük, taşınabilir, bataryayla beslenen, geniş bir uygulama alanında kullanılabilen çok fonksiyonlu aletlerdir. Bu cihazlar kargo içine gizlenir ve tüm dağıtım ve tedarik kanallarında eksiksiz izlenebilirlik sağlayan ‘izleme platformu’ üzerinden kargo takip edilir. Lokasyonun izlenmesi ve varış zamanının tam olarak öngörülmesi operasyonel verimliliği artıracaktır. Yük sürücüleri izlemek zorunda oldukları, önceden belirlenmiş rota dışına çıkarsa, sistem anında e-mail mesajıyla uyarı gönderiyor. Takip cihazlarımız yükün varış noktasına gidişi süresince gerçek zamanlı lokasyon bilgileri göndermekle kalmıyor, entegre çalışan sensörleri sayesinde yükün yol boyunca açılıp açılmadığını –ısı, nem, ışık vb. çevre koşullarını tarayıp, değişiklikleri rapor ederek – bildiriyor.”

HEDEF: HAUTE COUTURE ve GÜZELLİK ÜRÜNLERİ

2012 yılında Fransa’da ünlü haute couture ve güzellik ürünlerini hedef alan kargo hırsızlıklarında keskin bir artış oldu. Yüksek değerli kişisel bakım ve güzellik ürünleri (özellikle parfüm) ve giysi/ayakkabı grubu ürünler tüm kargo hırsızlıklarının %46’sına ulaştı. Bunun yanısıra üst kalite gıda ve içecek ürünleri, özellikle seçkin şarap markaları ve alkollü içecekler kargo hırsızlarının fazlasıyla talep ettiği ürün grupları arasında yer aldı. Elektronik ürünler Fransa'da da suçlular arasında popüler bir ürün tipi oldu. Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve tabletler tercih edilen ürünler oldu.

Kaynak:Lojistik Hattı
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr