Türkiye Lojistik Master Planı'nın daha fazla kapris yapılmadan bir an önce hazırlanması ve realize edilmesi, devletimizin zorunlu ve kaçınılmaz görevlerinden biri olmalı.
Hep söylenir ya, "Türkiye bölgesel lojistik üs olacak" diye. Bunun için bir lojistik master planı yapmak kaçınılmaz. Nedeni çok basit: Kamunun kaynakları sınırlı ve kamu her yeri lojistik merkez ilan edecek durumda değil. İlan etse bile, yüzlerce lojistik merkez sadece yüzlerce verimsiz altyapı yatırımı anlamına gelecek. Çünkü, kapasite belli kullanıcı sayısı belli. Oysa, lojistiğe bağlı süreçlerin tekrarları önlenerek, verimlilik artışı sağlanması son derece önemli.
İster adına "lojistik üs" deyin, ister "lojistik merkez" ya da "lojistik köy" deyin, bu adlar altında onlarca lojistik merkez girişimi ortalıkta cirit atıyor. Her grubun elinde bir proje, kamu otoritesini kendi yanına çekmeye çalışıyor. Herhangi bir eşgüdüm olmaksızın yürütülen bu girişimler, kaynak israfına neden olabileceğinden, bu konuda merkezi planlama kaçınılmaz görünüyor. Lojistik merkezlerin nerelerde kurulacağı konusunda mevcut ve muhtemel yük akımları doğrultusunda karar vermek ve bilimsel yaklaşımın esas alındığı bir "Türkiye Lojistik Master Planı" yaparak uygulamaya almak, en akılcı yaklaşım gibi görünüyor.
Girişim grupları kendi başlarına hareket eder de kamu kuruluşları boş durur mu? Onlar da, "bu işin koordinasyonundan ben sorumlu olmalıyım" anlayışı ile birbirine girmiş durumda. Bu nedenle, lojistik master planı konusunda bir arpa boyu yol alınamıyor. Şüphesiz tüm kamu kuruluşları iyi niyetli ve sürece olumlu katkı sağlamak istiyor. Ancak, kendi aralarındaki kayıkçı kavgası, sürecin ilerlemesini sekteye uğratıyor.
Durum böyle olunca, "kim yetkili" sorusuna yanıt bulmak ön plana çıkıyor. Kamu kuruluşlarının görev ve yetkileri kendileri ile ilgili teşkilat kanunlarında yer almakta. Öyleyse, bu kanunlara ya da kanun hükmünde kararnamelere bir göz atmakta yarar var.
655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü'nün görevlerini tanımlayan 8-ı maddesinde "Lojistik köy, merkez veya üslerin yer, kapasite ve benzeri niteliklerini belirleyerek planlamak, kurulmalarına ilişkin usul ve esasları belirlemek ve izin vermek, gerekli arazi tahsisi ile altyapıların kurulması hususunda ilgili kuruluşları koordine etmek ve uygulamasını takip etmek ve denetlemek" şeklinde bir görevlendirme yapıldığı görülüyor.
637 sayılı Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'nin Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü'nün görevlerini tanımlayan 12-1-a maddesinde "Kalkınma planları ve yıllık programlar çerçevesinde yurtiçi ve yurtdışında serbest bölgeler, lojistik serbest bölgeleri, ihtisas serbest bölgeleri, özel bölgeler, dış ticaret merkezleri ve lojistik merkezlerinin kurulması, yönetilmesi ve işletilmesi ile ilgili ilke ve politikaların tespiti konusunda çalışmalar yapmak, araştırma, planlama ve koordinasyon faaliyetlerini yürütmek" hükmüne yer verilmiş.
640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'nin Gümrükler Genel Müdürlüğünün görevlerini tanımlayan 7-ç maddesinde ise "Serbest dolaşıma giriş, ihracat, yeniden ihracat, imha, gümrüğe terk işlemlerinin uygulanmasını sağlamak ve serbest bölgeler, lojistik dış ticaret bölgeleri, dış ticaret merkezlerindeki gümrük işlemlerini yürütmek" şeklinde bir görevlendirme yapılmış.
641 sayılı Kalkınma Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK'nin Md 2 maddesinin (b) fıkrasında "Hükümetçe belirlenen amaçlar doğrultusunda makro ekonomik, sektörel (sosyal ve iktisadi) ve bölgesel gelişme alanlarında, ulusal ve yerel düzeyde analiz ve çalışmalar yaparak kalkınma planı, orta vadeli program, yıllık programlar, stratejiler ve eylem planları hazırlamak", (c) fıkrasında "Bakanlıkların ve kamu kurum ve kuruluşların iktisadi, sosyal ve kültürel politikayı ilgilendiren faaliyetlerinde koordinasyonu sağlamak, uygulamayı etkin bir biçimde yönlendirmek ve bu konularda Hükümete müşavirlik yapmak", (ı) fıkrasında ise "Bölgesel veya sektörel bazda gelişme programları hazırlamak." görevlendirmeleri yer alıyor.
Tüm bu görevlendirmeler bir arada değerlendirildiğinde, "Lojistik Master Plan" için gümrük idaresinin düzenleyici değil, uygulayıcı olarak görev yapacağı anlaşılıyor. Dolayısıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan "koordinatör bakanlık" görevi beklenmiyor.
Ekonomi Bakanlığı'nın ise yurtdışında kurulacak lojistik merkezler ya da yurtiçinde kurulacak dış ticarete yönelik lojistik merkezler konusunda görevlendirildiği görülüyor. Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğünün görevlendirme maddesinde bu hükümlerin yer almış olması, devletin Ekonomi Bakanlığına lojistik merkez kurma görevinden çok "lojistik serbest bölgeleri" kurma ve işletme yetkisi tanıdığı anlaşılıyor. Oysa salt yurtiçine hizmet veren lojistik merkezler kurulması da olası.
Ulaştırma Bakanlığı'nın bu merkezlerin "yer, kapasite ve benzeri niteliklerini belirleyerek planlamak, kurulmalarına ilişkin usul ve esasları belirlemek ve izin vermek, gerekli arazi tahsisi ile altyapıların kurulması hususunda ilgili kuruluşları koordine etmek ve uygulamasını takip etmek ve denetlemek" gibi geniş bir yetki aldığı anlaşılıyor. Ancak, bu yetkilendirmenin ilgili KHK'nin Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü'nün görevlerini tanımlayan maddesi içinde yer alması, taşıma modlarından biri mutlaka demiryolu olan lojistik merkezler için Bakanlığın görevlendirildiği gibi bir sonuca ulaşmamıza neden oluyor. Bununla birlikte, diğer bakanlıkların KHK'lerinde yer almayan "arazi tahsisi" konusunda yetkilendirilmesi ve "altyapının kurulması hususunda ilgili kuruluşları koordine etmek" görevinin verilmesi Ulaştırma Bakanlığı'nı bu konuda sorumlu hale getiriyor. Kara, deniz, hava ve demiryolu taşımaları konusunda birinci derecede sorumlu bakanlığın da Ulaştırma Bakanlığı olduğu göz önüne alındığında, lojistik master plan işinin öncelikle bu bakanlığın alanına girdiğini tespit etmek zor değil.
Kalkınma Bakanlığı ise esas olarak eski Devlet Planlama Teşkilatı'nı bünyesinde barındırıyor. Bakanlığın temel görevi, ekonomik gelişme alanında analiz ve çalışmalar yaparak kalkınma planı, orta vadeli program, yıllık programlar, stratejiler ve eylem planları hazırlamak. Bakanlığın, diğer bakanlıkların ve kamu kurum ve kuruluşların iktisadi politikayı ilgilendiren faaliyetlerinde koordinasyonu sağlama konusunda da yetkilendirildiğini göz ardı etmemek gerekiyor. Özetle, ekonomik kalkınma konularında bakanlıklar arası koordinasyonu sağlamak ve plan yapmak Kalkınma Bakanlığı'nın temel görevi olarak belirlenmiş.
Tüm bu düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde, "Türkiye Lojistik Master Planı"nın Ulaştırma Bakanlığı'nın sağlayacağı veriler ve öneriler esas alınarak, Kalkınma Bakanlığı'nın koordinasyonunda hazırlanması, bu çalışmalara diğer ilgili bakanlıklar ile kamu kuruluşlarının kendi görev alanları itibariyle katkı sağlaması, tüm bu çalışmaların Kalkınma Bakanlığı tarafından plana dönüştürülmesi en uygun yol olarak görünüyor.
Ancak, bu çalışmalara bir an önce başlanarak hızla mesafe alınması diğer bir öncelikli konu olmalı. Planın hazırlanması, üç beş yılı bulursa, lojistik merkezlerle ilgili yatırımların 6 yıldan önce gerçekleştirilmesi de imkânsız olacaktır. Böylece, ülkemizde sıkça yaşandığı gibi, ekonomi kendi rotasını çizecek, bazı girişim grupları kendi projelerini realize etmeye başlayacak, devletin yasal düzenlemeleri ise yatırımların arkasından yürürlüğe girerek, ona yetişmeye çalışacak; kaynak israfında yine dünyaya kötü örnek olacağız.
Eğer Türkiye, hâla "2023'te 500 milyar dolar ihracat" hedefinden vazgeçmedi ise bu ihracatı gerçekleştirilmesinde kaldıraç görevini üstlenecek lojistik merkezlerini bir an önce kurmalıdır. Bunun için "Türkiye Lojistik Master Planı"nın daha fazla kapris yapılmadan bir an önce hazırlanması ve realize edilmesi, devletimizin zorunlu ve kaçınılmaz görevlerinden biri olmalıdır.
Cahit Soysal/Transport