Yeni havalimanının faaliyete başlaması "Yetkilendirilmiş Yükümlü" statüsü de göz önünde tutularak önemli bir stratejik konuma sahip İstanbul'un aynı zamanda lojistik üs olmasına önemli katkılar sağlayacağı kesindir.
Belirli noktalara uçuşlar düzenlenen Sabiha Gökçen Havalimanı'nın yolcu, özellikle kargo ihtiyaçlarının çözümü konusunda Atatürk Havalimanı'na büyük fayda sağladığı söylenemez.
Atatürk Havalimanı da, İstanbul ölçeğinde bir mega kent için gerek yolcu gerekse kargo yönüyle kapasite bakımından istenilen ölçüde hizmet verilmesine imkan sağlayamayacak hale geliyor.
Öngörülen büyüme perspektifinde yolcu ve bunun yanında kargo potansiyelindeki olası artışlar, talebi karşılayacak nitelikte yeni bir hava limanının hizmete sokulmasını önemli hale getirdi.
Mevcut durumda hava kargo taşımacılığının yüzde 85 i Atatürk Havalimanı'ndan gerçekleştirilmektedir. Hava kargo taşımacılığında oldukça önemli miktar (yaklaşık yüzde 70) yolcu uçakları ile taşınmaktadır.
Yeni havalimanı Yeniköy ile Akpınar yerleşim yerleri arasında, Karadeniz sahil şeridinde yer alan yaklaşık 77 milyon metrekare büyüklüğünde bir alana yapılacak. Bu alanın bölgenin ekolojik dengesi, rüzgar verileri, doğal ve yapay mania durumlarının dikkate alınarak belirlendiği ilgililerce beyan edilmiştir.
Yap-işlet-devret sistemi ile ve beklentilerin çok üstünde KDV hariç 22 milyar 152 milyon euro bedelle ihale edildi.
Yeni havalimanında ilk etapta 90 milyon yolcu kapasitesine sahip, yolcuların kullanımına yönelik her türlü donanıma sahip 680 bin metre kare büyüklüğünde ana terminal, 170 bin metrekare büyüklüğünde ikinci terminal ve kapalı otoparklar, yolcu köprüleri ve büyük gövdeli uçakların inip kalkacağı 3 pist ve taksi yolları ile yaklaşık 4 milyon metrekarelik apron ile diğer ihtiyaçlar için muhtelif tesislerden başka kargo ve genel havacılık terminalleri inşa edilecek.
Hava limanının faaliyete başlama tarihi 2016 olarak hedeflendi.
Yeni havalimanının faaliyete geçmesi ile lojistik hizmetlerin uluslararası boyutta sağlanması ve rekabetin gereklerinin yerine getirilmesi için, karayolu, demiryolu ve denizyolu bağlantılarının da tamamlanması ile artacağı hesaplanan yolcu potansiyeli paralelinde artacak kargo potansiyeline de cevap verilecek nitelikte ve önemli bir transit noktası olabilecek potansiyele sahip olacaktır.
Hava kargonun yaklaşık yüzde 70'inin yolcu uçakları ile taşındığı, yeni havalimanının faaliyete başlaması ile yaklaşık 200 ülkeye uçuş düzenleneceği dikkate alındığında, yeni hava limanının bu durum dikkate alınarak gerek demiryolu ve karayolu bağlantıları gerekse deniz yolu ile bağlantılarının özenle koordine edilerek ve artması muhtemel kargo tonajına paralel depolar ve elleçleme kapalı alanları da projede göz önünde tutularak, gümrükleme alanlarının bu kapasiteye göre dikkate alınmak ve büyümeye paralel değerlendirmelerle alan ayrımı yapılarak, gümrük mevzuatında düzenlenen ihracatın hızlandırılmasına yönelik "Yetkilendirilmiş Yükümlü" statüsü de göz önünde tutularak (izinli göndericilere kapalı alanlar ayrılmak suretiyle)önemli bir stratejik konuma sahip İstanbul'un aynı zamanda lojistik üs olmasına önemli katkılar sağlayacağı kesindir.
"Yetkilendirilmiş Yükümlü" statüsü, mevcut durumu itibariyle karayolu taşımasına uygun olarak düzenlenmiş ve algılanır olmakla birlikte entegrasyon sağlanması ve karayolu dışında havayolu ve denizyolu ihracat ve ithalatında da çok kısa süreler içinde uygulanabilirlikle ilgili düzenlemelerin yapılması, amaçlanan hıza kavuşulmasında ve lojistik üs olma konusundaki iddialı duruşumuza katkı sağlayacak ve rekabet gücümüzü oldukça ileri noktalara taşıyacaktır.
Selahattin Doğan/Transport