ARC, 1995 yılından bu yana eğitim ve danışmanlık sektöründe faaliyet gösteren ve 18 yıldır piyasadaki ismini başarı ile taşıyan sektörün en önemli ve en köklü firmalarından. Ağırlıklı olarak iş dünyasına yönelik eğitimler düzenlediklerini söyleyen ARC Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Çınar hizmetleri ve hedefleri hakkında sorularımızı yanıtladı.
Şirketinizi faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
1995 yılında kurulan ARC, ağırlık iş dünyası ve üniversite öğrencilerine yönelik eğitim hizmetleri veriyor. Eğitimlerimizin bir bölümü firmaların kendi bünyelerindeki personeller için aldırdıkları eğitimler olurken, bir kısmı ise, genel katılıma açık eğitimlerden oluşmakta. Ayrıca, öncesinde İGEME’nin, yeni düzenlemeler ile Ekonomi Bakanlığı’nın akredite ettiği eğitim kurumları arasında yer aldığımızı da belirtmek isterim. ARC, yanı sıra pek çok farklı konuda da danışmanlık hizmeti sunmakta. Örnek vermek gerekirse, ihracatta devlet yardımları, KOSGEB destekleri, Yönetim Danışmanlığı, TÜBİTAK ve TTGV kapsamında verilen hibe ve desteklere yönelik danışmanlıklar, marka-patent danışmanlıkları, Kalkınma Ajansı hibe programları ve AB hibeleri gibi konulardaki danışmanlıkları sayabiliriz.
İş dünyası en fazla hangi tarz eğitimlere ilgi gösteriyor?
İş dünyasının en fazla ilgi gösterdiği eğitimlerin de sürekli olarak değişim gösterdiğini belirtmeliyim. Bu da aslında hayatımızın da sürekli değiştiğine güzel bir işaret. Örnek vermek gerekirse, geçmişte iş dünyası ancak mesleki eğitimler için olan eğitimlere finansman ayırıyorlardı. Sonra sonra, bilginin çok önemli olduğu gerçeği elbette değişmemekle birlikte, asıl önemli olanın işi yapan kişilerin değerini yükseltmek olduğuna olan inanç arttı. Bu da kişisel gelişim eğitimlerine olan ilgiyi arttırdı. Şu anda bu eğitimler ile birlikte satış arttırıcı ve marka değerini yükseltmeyi hedefleyen eğitimlere de olan ilgi çok büyük. ARC, özellikle dış ticaret, lojistik, satınalma ve finans yönetimi gibi alanlarda da çok başarılı eğitimler yürüttüğü için, bu saydığım konular ise, bizim için hiç ama hiç eskimedi.
Eğitim almak isteyen iş dünyası, alacağı eğitimleri nasıl belirliyor ve nelere dikkat etmeli?
Eğitim ihtiyaçlarını belirleme konusunda iş dünyası geçmişle kıyaslandığında çok daha ileri seviyelere ulaştı. Özellikle kurumsallaşmayı başarmış veya bu yönde ilerleyen firmalar, hepimizin bildiği üzere, önce personel departmanlarının adlarını, insan kaynakları departmanları olarak revize ettiler. Sonrasında, bu departmanların başına, bu konuda eğitim almış ve uzmanlık alanları "insan" olan yöneticileri getirmeye başladılar. Bu departmanlar, çalışanların yeterliliklerini ölçmek suretiyle ihtiyaç analizleri yaparak eğitim gereksinimlerini ortaya koydular ve bütçelerine doğru orantılı olarak da bu eğitimleri satın almaya başladılar. Eğer bir firma bu konuda bir çalışma yapmak istiyor ise, bizim İnsan Kaynağımızdan ücretsiz yararlanabilir, herhangi bir eğitimi taahhüt etmesi de gerekmiyor. İnsanı iyi tanıyan, insana değer veren, yetkinliklerini doğru ölçen bir yapıya dönüşmeyi başaran şirketlerin eğitim ihtiyaçlarını doğru ölçmesinin her zaman mümkün olabileceğini eklemek isterim.
2013 yılı ajandanızda neler var?
Bizim için 2013 çok iyi başladı. İlk olarak, İstanbul Mülkiyeliler Vakfı’nın, İstanbul Kalkınma Ajansı hibe programı çerçevesinde başladığı bir projenin eğitim ve organizasyon tarafındaki ihalelerini kazanarak önemli bir işe başladık. Bu proje 400 öğrencinin kariyer eğitimlerini içeriyor ve tümünü ARC gerçekleştiriyor. Yanı sıra yine 2013’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim kurumu olan İSMEK bünyesinde gerçekleştirilen eğitimlerin birçoğunu gerçekleştirme hakkını elde ettik. Tabi bunların haricinde var olan eğitimlerimiz de olanca hızı ile devam ediyor.
Kaynak:Hizmetix