Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Ekonomi / İş Dünyası / NİSANDA İHRACAT % 4,9 ARTTI, 11,87 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

NİSANDA İHRACAT % 4,9 ARTTI, 11,87 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

NİSANDA İHRACAT % 4,9 ARTTI, 11,87 MİLYAR DOLARA ULAŞTI02.05.2013

Türkiye'nin nisan ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,9 artışla 11 milyar 870 milyon dolar olarak gerçekleşti. İlk 4 ayda ihracat yüzde 5 artarak 48 milyar 943 milyon dolara yükselirken son 12 aylık ihracat ise yüzde 11 artışla 153 milyar 485 milyon dolar oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin Bilecik'te düzenlenen basın toplantısıyla açıkladığı rakamlara göre nisan ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 769 milyon dolar ile otomotiv sektörümüz yaparken, 1 milyar 432 milyon dolar ile kimya sektörümüz ikinci, 1 milyar 327 milyon dolar ile hazırgiyim ve konfeksiyon sektörümüz üçüncü sırada yer aldı.

İller bazında baktığımızda, en fazla ihracat yapan ilk 10 ilimiz arasında ihracatını en fazla artıran il yüzde 19 ile Gaziantep oldu. Gaziantep'i yüzde 15 artışla Denizli ve yüzde 14 artışla Bursa takip etti. Nisan ayında Adana'nın ihracatı yüzde 5, İstanbul ihracatı yüzde 4, İzmir'in ihracatı yüzde 3 artış kaydetti. Ankara'nın ihracatı yüzde 2, Kocaeli'nin ihracatı yüzde 4, Hatay'ın ihracatı yüzde 5, Manisa'nın ihracatı yüzde 20 düşüş kaydetti.

AB'ye ihracat yeniden artışa geçti

Nisan ayında AB pazarındaki ihracat artışımız sürdü. AB'ye ihracatımız Nisan ayında yüzde 3 yükseldi. Nisan ayında BDT ülkelerine ve Afrika ülkelerine ihracatımız yüzde 14 artarken, Kuzey Amerika'ya yüzde 12 ihracat artışı yakalandı.

Ülke bazında baktığımız zaman ön plana çıkan ülkeler ise şunlar oldu:

Libya'ya ihracatımız yüzde 49, Türkmenistan'a ihracatımız yüzde 47, Cezayir'e ihracatımız yüzde 33, Hollanda'ya yüzde 30, Fas'a yüzde 28, Ukrayna' yüzde 25, Çin'e yüzde 21, Irak'a yüzde 15, İtalya'ya yüzde 13 ve Rusya'ya yüzde 8 artış gösterdi.

Suriye'ye ihracatımız ise Nisan ayında yüzde 56, ilk 4 ayda ise yüzde 15 artış yükseldi.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi Bilecik'teki basın toplantısına emekçilerin ve çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutlayarak başladı.

Konuşmasında uluslar arası ekonomik gelişmelere değinen Büyükekşi, ülkeler büyümeye yönelik olarak piyasalarını canlandırmaya çalıştıklarını ancak bu göreceli istikrar arayışının büyüme ve istihdam rakamlarına henüz yansımadığını belirterek "Dünya Ticaret Örgütü 2013 yılında dünya ticaret hacmine dair büyüme öngörüsünü miktar bazında yüzde 4,5'dan yüzde 3,3'e indirdi.

Değer olarak ise büyüme öngörüsü yüzde 5'den yüzde 3'e çekildi. Avrupa Birliği'nde işsizlik yüzde 12 ile rekor seviyede. AB hala büyüyememe sorunu ile boğuşuyor. Çin haricinde 69 büyük ekonominin genel toplamına bakıldığında, ilk 2 aydaki ihracat büyümesi yüzde sıfır mertebesinde. Brezilya, Meksika, Kanada, Japonya ve Rusya'da ihracat düşüşü var. Avrupa Birliği için toparlanma beklenenden de uzun süreceğe benziyor. Biz ihracatçılar ana pazarımız olan AB'deki bu düşüşe adapte olduk. Ancak toparlanmanın uzun sürmesi ihracatımızın büyümesini de olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

"Türkiye ile ABD arasında STA yapılmalı”

Avrupa Birliği ve ABD arsında gündemde olan Serbest Ticaret Anlaşmasının Türkiye'ye olası yansımalarını değerlendiren Büyükekşi, "AB ile Gümrük Birliğimiz var. AB'nin serbest ticaret antlaşması yaptığı tüm ülkeler ile biz de STA yapmak istiyoruz. Biz rekabet gücümüze inanıyoruz. Bakın AB ve ABD bir STA yapmak için müzakerelere başlıyor. Batı dünyası, kendi içinde büyük bir ekonomik Pazar oluşturmak istiyor. Aynı paralelde Türkiye - ABD arasında bir STA yapılmasını da istiyoruz. Biz bu talebimizi belirtirken aynı zamanda dersimize de çalışıyoruz. AB ile ABD'nin gerçekleştireceği anlaşmanın Türkiye'ye olası etkilerini araştırmak için, bir etki analizi çalışması başlatacağız. Birçok senaryo geliştirerek, bu anlaşmanın ülkemize ve ihracatçımıza etkilerini ortaya koyacağız. Türkiye'nin dış ticaretini geliştirmek için STA antlaşmalarını bir araç olarak kullanması rekabet gücünün en güzel göstergesidir. Defans yapmıyoruz, atak oynuyoruz.

"İhracata dayalı büyüme ile hedefleri aşarız”

2012 yılında yüzde 2,2'lik büyümeye ihracatın net katkısının 4,1 puan olduğunu hatırlatan Büyükekşi, 2013 yılı programında beklenen yüzde 4 büyümenin kaynaklarının iç tüketim ve yatırım artışı olarak öngörüldüğünü ancak ihracatın büyümeye net katkısının devam etmesini istediklerini söyledi. Büyükekşi, büyümenin en az 2 puanının ihracattan gelmesi halinde İç tüketim ve yatırımla beraber yüzde 5'lere ulaşacağını kaydetti.

"Kurlar, ihracatçının karını etkiliyor, çare bulunmalı”

İhracatçıların karının giderek azaldığını, kar edemeyen ihracatçının da yatırım da yapamadığını ve Ar-Ge'ye de, tasarıma da kaynak ayıramadığını belirten Büyükekşi, şöyle devam etti:

"İhracatçımız karlılık için rekabetçi kur istiyor. Bu konudaki talepler son dönemde daha da sıklaştı, yoğunlaştı. İhracatçımız, enflasyona göre dengelenmeyen bir kur ile rekabet edemiyor. TL bazda tüm girdiler enflasyon oranında artarken, kurlar hareket etmiyor. Artık bu duruma bir çare bulunması gerekiyor. Biz döviz kuru sepetinin kademeli olarak 2.10 TL ve sonrasında da 2.20 TL seviyesinde olması gerektiğini düşünüyoruz. "

"Çözüm süreci Doğu ve Güneydoğu'ya çağ atlatacak”

Büyükekşi, 30 yıldır süren terörün binlerce insanımızın hayatına mal olmasının yanında ekonomik olarak 300 milyar dolarlık bir kayba yol açtığını hatırlatarak terör sorununun çözümü konusunda son aylarda Türkiye'nin sosyoekonomik geleceği için çok hayırlı olacak önemli adımlar atıldığını söyledi.

Çözüm sürecinin, terör örgütünün Türkiye'den çekileceğini açıklamasıyla birlikte yeni bir aşamaya geldiğini ve yatırımcıların dört gözle beklediği huzur ve barış ortamının, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimize çağ atlatacağını vurgulayan Büyükekşi şöyle konuştu:

"Terörü sona erdirmeye yönelik çözüm süreci, kredi derecelendirme kuruluşlarının da dikkatini çekiyor. Barış ortamı yatırımcının güvenini artırıyor. Yerli ve yabancı yatırımcılar Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım yapmak için sabırsızlıkla bekliyor. Yaşanan bu olumlu gelişmeler ihracatımıza da pozitif yansıyor ve yansımaya devam edecek. Biz TİM olarak bu süreci başından beri destekliyoruz. En zor koşullarda dahi ihracatçılar olarak bölgeyi il il dolaştık. Hakkari Yüksekova ve Habur'da ihracat açıklaması yaptık. Muş, Van, Şanlıurfa ve Diyarbakır'a yatırım teşviklerini yerinde anlattık. Yüzlerce işadamımızı bu dört ile götürdük. Sayın Başbakanımızın kararlı ve yapıcı yaklaşımı bir dönüm noktası oluşturdu. İnanıyoruz ki, terör sorunu bittiği zaman Türkiye'nin büyüme çarkları daha hızlı dönecek. Ülkemize huzur ve refah gelecek. "


Kaynak:TİM