Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / MISIR’DA SORUNLARA ÇÖZÜM

MISIR’DA SORUNLARA ÇÖZÜM

MISIR’DA SORUNLARA ÇÖZÜM29.04.2013

Suriye'de ortaya çıkan trajik durum ve Irak'ta mevcut olan şartlar, Türk nakliyecisinin Ortadoğu ile olan bağlantısını sekteye uğrattı.


Benzer bir durum Eski Yugoslavya iç savaşı sırasında Avrupa hatlarında yaşanmış ve bugünkü UN Ro-Ro'nun ilk nüvesi olarak, nakliyeciler o tarihlerde ro-ro hattıyla Avrupa'ya ulaşmaya başlamışlardı.

Şimdi ise Doğu Akdeniz'de benzer bir durum yaşanıyor. Suriye ve Irak'ta mevcut olan şartlar; Türk nakliyecisini, bu defa daha alışık olduğu ro-ro projelerine bir kez daha yöneltiyor.

Port Said ve Hayfa'ya başlatılan ro-ro hatları biraz da bu sebeple çok kolay akıl edilebildi ve benimsendi.

Ancak aynı tanışıklık henüz bu hatların karşı tarafında mevcut olmadığı için operasyonel bazı sıkıntılar ister istemez nakliyecilerin ve ihracatçıların yakınmalarına yol açıyor.

Özellike Mısır'da limanda Türk kamyonlarından tahsil edilen yüksek teminat bedelleri yakınmanın da ötesine giderek el yakıyor.

Mısır henüz TIR Sözleşmesi'ne taraf değil.

Dolayısıyla bu ülkede TIR Karnesi'nin geçerliliği bulunmuyor.

Malum TIR Sistemi, Birleşmiş Milletler uhdesinde ihdas edilmiş ve IRU tarafından yönetilmekte olan küresel çaptaki tek ve en başarılı transit sistemi.

Bir TIR Karnesi, 57 TIR ülkesinin gümrük idarelerine karşı verilmiş olan 50.000 ABD Doları değerinde bir teminat anlamına geliyor.

Sadece olası gümrük vergi ve harç kayıplarını telafi etmeyi taahüt eden bu uluslararası garanti sayesinde kamyonlar sınırları geçerken herhangi bir beklemeye veya tam tespite tabii tutulmadan ve ilave bir teminat vermeye gerek kalmaksızın seyahat edebiliyorlar.
IRU, 2010 yılından itibaren Mısır Gümrük İdaresi ve Ulaştırma Bakanlığı ile işbirliğini geliştirmekte. Bunun da katkısıyla Mısır yetkili makamları yakın bir tarihte TIR Sözleşmesi'ne taraf olmayı arzu ediyorlar.

Bu gerçekleştiğinde bugün Türk kamyonları tarafından Port Said Limanı'nda yaşanmakta olan sıkıntılar ve ek maliyetler de kendiliğinden sona erecek.

Ancak bir ülkenin TIR Sözleşmesi'ne taraf olması, TIR Sistemi'nin yukarıda belirtilen karmaşık teminat yapısı nedeniyle ertesi gün herşeyi değiştirmeyecek.

Zira gümrük memurları ve nakliyecilerin özel eğitimleri, gerekli bilgisayar sistem ve programlarının işletmeye alınması ve ihtiyaç duyulan yasal ve teknik altyapının hazırlanabilmesi için IRU uzmanları ve Mısır'lı yetkililerin, asgari altı ila dokuz ay sürecek bir yoğun çalışma dönemini başarıyla tamamlaması gerekiyor.

Özetle Türk kamyonlarının Mısır'da yaşadıkları sorunların kesin çözümü Mısır'ın TIR Sözleşmesi'ne taraf olmasıdır. Ancak bu mümkün olsa dahi gerekli yasal ve teknik düzenleme ve çalışmalar en erken dokuz ay sonra tamamlanabilecektir.

Öte yandan IRU; TOBB'un Türk kamyonlarının Mısır'da yaşadığı sorunları pratik yöntemlerle çözebilmek arzusuna katkı yapabilmek için neler yapılabileceğini ayrıca araştırdı.

Mısır'ın TIR Sözleşmesi'ne girmeyi taahüt etmesi kaydıyla ve IRU ile Türk ve Mısır Gümrük Makamları arasında ayrı ayrı yapılacak anlaşmalara istinaden geçici bir pilot projenin hayata geçirilmesi mümkün görünüyor.

Elbette benzer anlaşmaların Türkiye'deki IRU'nun Ulusal Kefil Kuruluşu statüsüne sahip olan TOBB ve Mısır'da ki Mısır Ticaret Odası arasında yapılması gerekecek.

Sistem çok basit olarak ifade etmek gerekir ise, Mısır Gümrük İdaresi'nin tek taraflı olarak IRU'nun teminatını tanıması ve TIR Karnesi ile Port Said'e gelen kamyonlardan ilave bir teminat talep etmeksizin bu kamyonların ülkeye girişine izin vermesine dayanıyor.

Dar kapsamlı ve özel amaçlı bir pilot proje olarak öngörülen bu geçici kolaylıktan tüm TIR ülkeleri değil sadece Türk kamyonları faydalanabilecek iken Mısır kamyonları, Mısır henüz bir TIR ülkesi olmadığı için Türkiye'ye girişte aynı kolaylıktan otomatik olarak faydalanamayacak.

Buna rağmen böyle bir pilot proje fikri, özellikle iki ülke arasındaki ticari ilişkileri ve işbirliğini arttıracağı için her iki ülkenin makamları tarafından da olumlu değerlendiriliyor.

Eğer bu değerlendirmeler hızla tamamlanabilir ve gerekli anlaşmalar IRU ile ulusal makamlar ve kefil kuruluşlar tarafından ayrı ayrı ve en kısa zamanda imzalanabilir ise Türk kamyonlarının Port Said'de yaşamakta oldukları sıkıntıları acilen çözmek mümkün olabilecek.
Umarım atılması gerekli adımlar da bu yazıyı kaleme almak kadar hızlı ve kolay atılabilir ve belki de Türkiye ile Mısır'ın ötesinde Orta Asya ve Karadeniz ile Afrika arasında yepyeni bir köprünün de biz farketmeden ilk nüvesini teşkil etmiş oluruz.

Sağlıklı, mutlu ve güzel bir hafta dileğiyle...

Haydar Özkan/Taşıma Dünyası