Mars Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Ali Tulgar, lojistik sektörüne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Tulgar, “2023 senesinde 500 milyar dolar ihracat hedefleyen ülkemizde, bu hedeflerimize ulaşmak için lojistik sektörünün zayıf yönleri ve altyapı eksikliklerinin net olarak tespit edilip, nasıl iyileştirilmesi gerektiğinin planlanması gerekiyor” dedi.
1989 yılında yola çıkan Mars Lojistik'in geçmişini öğrenebilir miyiz?
Mars Lojistik 1989 yılında bin adetlik tır filosu ve 800‘ün üzerinde çalışanı ile kara, hava, deniz, fuar ve etkinlik lojistiği, demiryolu nakliyesi, gümrükleme, sigorta gibi birçok alanında hizmet vermek amacıyla kuruldu. Mars lojistiğin üzerinde en çok durduğu değer, lojistik hizmetlerinin kusursuz olarak sunulması ve sektöre sürekli yenilik getiren kurumsal bir lojistik firması olmak. 1998 yılında çıktığımız kalite yolculuğunda modern lojistik hizmetlerini kalite standartları ile belgelemeye önem verdiğimizi göstermiş, aynı yıl antrepomuzla birlikte “ISO 9002 Kalite Güvence Belgesi”ni sektörde alan ilk firma olmaya hak kazandık. Daha sonra 2003 yılında “ISO 9001” ve “2000”, 2009 yılında da” ISO 9001 ve 2008” revizyonuna geçtik. 2000 yılında toplam kalite yönetimi çalışmalarına başladık ve bu felsefenin şirkette benimsenmesine önem verdik. “Ulusal Kalite Hareketi” üyeliği bulunan Mars Lojistik; “ISO 14001 / OHSAS 18001” çalışmalarına 2008 yılında başlamış olup, 2009 yılı başında SGS firması tarafından “ISO 14001 Çevre / OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri” standardına göre sertifikalandırıldı.
Mars Lojistik, bünyesinde hangi hizmetleri sunuyor?
Mars Lojistik Uluslararası Taşımacılık Depolama Dağıtım, Mars Hava-Deniz Kargo ve Mars Sigorta şirketlerinden oluşan Mars Lojistiğin merkez İstanbul Yenibosna’da olmak üzere Bursa, İzmir, Adana, Ankara, Mersin, Tuzla, Ambarlı, Atatürk Havalimanı, Adnan Menderes Havalimanı ve Esenboğa Havalimanı’nda şubeleri bulunuyor. Şirketimiz, karayolu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı, denizyolu taşımacılığı, demiryolu taşımacılığı, fuar ve etkinlik lojistiği, gümrükleme, sigorta gibi birçok alanında entegre olarak hizmet veriyor.
Depo, antrepo ve dağıtım alanlarınız nerelerde, toplam kaç metrekareden oluşuyor?
Tedarik zinciri boyunca toplam operasyon maliyetlerinin azaltılmasını ve süreçlerinin iyileştirilmesini hedefleyen Mars Lojistik, üretim öncesi ve sonrası depolama hizmetlerini sunuyor. Halkalı, Erenköy, Haydarpaşa, Ambarlı, Ankara ve Bursa gümrüklerine bağlı 74 bin metrekare kapalı ve açık depolarda gümrüklü ve gümrüksüz depolama hizmeti veren Mars Lojistik, kendi tüm depolama faaliyetleri için doğru ve eş zamanlı stok takibi gerçekleştirebiliyor. İstanbul Yenibosna, Ambarlı, Tuzla, Bursa ve İzmir lojistik merkezleri veya kendi depolarınızda tek müşterili ve paylaşımlı depolama organizasyonu, ihracat yükleme ve çapraz yükleme platformu, dağıtım merkezi gibi hizmetler sunulabiliyor. Ayrıca; kalite kontrol, barkodlama, etiketleme, ürün birleştirme, yeniden paketleme, elleçleme, ambalajlama gibi tüm katma değer hizmetler de sağlanıyor.
Dünyanın hangi bölgelerinde yoğunlaşıyorsunuz? Girmeyi planladığınız yeni pazarlar var mı?
Türkiye’nin en genç filosuna sahip Mars Lojistik bin adet özmal TIR filosu ile komple, parsiyel ve askılı olarak Avrupa ülkelerine ithalat ve ihracat karayolu taşımacılığı yapıyor. Avrupa’nın tüm ülkelerinde bölgesinde en güçlü acenteleri ile oluşturduğu acente ağı sayesinde, hız ve servis kalitesi bakımından Türkiye’nin en iyi servis karayolu hizmetini sunuyor. 5 Kıtada 68 ülkede 267 ofisi, 7 bini aşkın çalışanı bulunan uluslararası network kuruluşu WIN’in (World Independent Network) kurucu üyesi olan Mars Hava ve Deniz Kargo, sahip olduğu IATA ve FIATA belgeleriyle dünyadaki tüm havayolu firmalarıyla çalışıyor. Mars Hava ve Deniz Kargo, kalifiye personeli ve sağlam alt yapısı ile konsolide, ekspres, kapıdan kapıya, refakatli taşıma, komple taşıma ve multi-modal taşıma hizmetlerine kusursuz olarak sunuyor. Mars Lojistik uluslararası karayolu taşıma kotalarını belirleyen “Ulaştırma Bakanlığı” sıralamasında, son üç yıldır en çok sefer yapan firma olarak listede birinci sırada. Mars Hava Deniz Kargo ise Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği sıralamasında son beş yıldır ilk on firma içindeki yerini koruyor.
Lojistikte zaman ve mekân tasarrufu için hangi teknolojik sistemleri kullanıyorsunuz?
Bilgi işlem altyapımıza sürekli yatırım yaparak müşterilerimizle olan bilgi akışını kesintisiz olarak sağlıyoruz. WEB üzerinden veya iPhone, iPad ve Android sistemlerle müşterilerimiz ürünlerinin durumunu 7gün 24 saat çevrimiçi takip edebiliyor.
Sektörde fark yarattığınızı düşünüyor musunuz? Sizi farklı kılan nedir?
Mars Lojistik sürdürdüğü tüm süreçleri müşteri odaklı sürdürür. Her sene sonunda bir sonraki senenin stratejik planlaması yapılırken ulusal ve uluslararası ekonomik değerlendirmenin yanında sene boyunca müşterilerimizden edindiğimiz geribildirimler de ön planda tutulur. Biz bütün planlamalarımızı böyle sürdürdüğümüz için farklı olduğumuzu düşünüyoruz.
9 yıldır lojistik sektörüne nitelikli insan kaynağı kazandırmak ve üniversiteli gençlere sektörü yakından tanıma imkânı sunan Vaka yarışmanız devam edecek mi?
2003 senesinden itibaren firmamız kurumsal sosyal sorumluluk olarak lojistik kavramını ve ülkemize getireceği faydaları başta üniversite öğrencileri olmak üzere tüm topluma ulaştırmayı hedefledi. Bu doğrultuda 9 senedir gerçekleştirdiğimiz organizasyonlardan birisi de “Lojistik Vaka” yarışması. Gençlere ve ülkemize sağladığı faydayı düşündüğümüzde bu yarışmayı önümüzdeki senelerde de devam ettireceğiz.
2013 yılında Mars Türkiye’nin hedeflerini öğrenebilir miyiz?
Eylül 2012 tarihinde başlattığımız İtalya’nın Trieste kenti ile Lüksemburg’un Bettembourg şehirleri arasında römorklarla tren yolu taşımacılığı projemiz doğrultusunda 500 araçlık (TIR) yatırım yaptık. Tır filomuzun sayısını bine yükselttik. Karayolu çözümlerine nazaran karbon emisyonlarında yüzde 75 azalma anlamına da gelen bu yeni rota, aynı zamanda daha yaşanabilir bir dünya amaçlayan Mars Lojistiğin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasını da sağlıyor. İlk yılda 10 bin römork taşınması planlanan bu yeni intermodal ağ, İstanbul, İzmir ve Mersin limanları ile bağlantılı olarak çalışacak. 2013 ilk yarısında sefer sayımızı arttırarak ihtiyacımız doğrultusunda filomuza ek yatırım yapacağız. 2013 Senesinin 3.çeyreğinde de 70 bin metrekarelik İstanbul Hadımköy lojistik merkezimizi hayata geçireceğiz. Yine son çeyrekte Adana şubemiz daha büyük bir lojistik merkez olarak hizmet vermeye başlayacak. 2012 senesini tahmini 224 milyon Dolar ciro ile kapatacağız. 2013 senesinde de yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme hedefleyerek ciromuzun 275 milyon Dolar’ın üzerine çıkmasını bekliyoruz.
Uluslararası pazarlarda rekabet düzeyi açısından sektörünüzün durumunu değerlendirir misiniz?
Türkiye Lojistik sektörü 40 binin üzerinde kara filosu ile özellikle Avrupa ve çevre ülkelerle olan uluslararası kara taşımacılığı kısmında ciddi bir güce sahip. Ayrıca giderek daha da artan sayıda lojistik bölümlerinden mezun öğrenci arkadaşlarımızın sektöre katılması sektörün kalitesini giderek daha da yükseltiyor. Bunların ışığında sektörümüzün esnek yapısının da avantajını eklediğimizde uluslararası pazarda özellikle Avrupa pazarında kuvvetli bir rekabet gücümüz olduğuna inanıyoruz.
Sektörün Türkiye’deki konumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye, diğer ülkelerle kıyaslandığında hangi konularda avantajlı, hangi konularda avantajsız? Gelişimin önündeki engeller neler? Bu konuda ne gibi adımlar atılmalı?
Lojistik sektörü ülkemizde özellikle 2000’li yıllarda hızla gelişmeye başlamış olup bugün Amerika’nın gerisinde olmasına rağmen Avrupa’nın seviyesine yakın bir konuma geldiğini söyleyebiliriz. Denizyolunda en büyük sorunumuz coğrafi konumumuzun gücüne, 3 tarafımızın deniz olmasına rağmen limanlarımızın Avrupa’daki limanlar seviyesinde olmaması. Limanlarımızın en kısa zamanda Avrupa seviyesine ulaştırılması gerekiyor. Tren taşımacılığı konusunda da coğrafi içyapımızın engebeli oluşu sebebi ile ray sisteminin tüm yurda yeterli düzeyde ulaşamamış olması istenen oranda tren taşımacılığının kullanılmasında ki en büyük engel. Kara taşımacılığı ise ülkemizin Avrupa’nın en büyük filolarından birine sahip olması sebebi ile önemli bir konumda. Ancak filomuzun gücü Avrupa tarafından uygulanan geçiş belgesi sınırlandırmaları ile ciddi anlamda performans kaybına uğruyor. Aynı zamanda ithalat-ihracat arasındaki hızlı değişen araç talebi dengesizlikleri de navlun dengesinin düzenli gitmesini engelliyor. Bunun sonucunda hizmet sağlayan ve hizmet alan taraflar senelik hedeflerini tutturmada ciddi zorluklar yaşıyor. Kara taşımacılığındaki diğer bir sorun da giderek artan mazot fiyatları. Maliyet kalemlerinin başında gelen mazot giderinin artması ancak bunun karşılığında navlun fiyatlarına gerektiği oranda yansıtılamaması da sektörün diğer bir kanayan yarası. Türkiye’nin lojistik master planının hazırlanması gerektiği hususu uzun yıllardır tartışılıyor. Küresel ekonomi içinde giderek daha önemli bir rol almaya başlayan ülkemizin ciddi anlamda bir lojistik master plana ihtiyacı var. 2023 senesinde 500 milyar dolar ihracat hedefleyen ülkemizde, bu hedeflerimize ulaşmak için lojistik sektörünün zayıf yönleri ve altyapı eksikliklerinin net olarak tespit edilip, nasıl iyileştirilmesi gerektiğinin planlanması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerin lojistik sektörleri ile kıyaslamalar yapmak şart. Lojistik sektöründeki tehditlerinin tespit edilip, kaldırılması ve önlenmesi için hem sektör içinde hem de hükümet bazında planların oluşturulması ve hayata geçirilmesi acil önem arz eden konuların başında yer alıyor. Kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılıkları tüm yönleri ile tekrar gözden geçirilip ülkemizin hedeflerine paralel hedeflerinin belirlenmesi sektörün ve ülkenin geleceği için çok önemli.
Kaynak : Lojistürk