Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, serbest ticaret anlaşmalarına önem verdiklerini, AB ile 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması'nın Türkiye'yi olumsuz etkilediğini söyledi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Uşak Has Bahçe Polisevi'nde iş adamlarının katıldığı yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye'de ekonominin iyiye gittiğini, ilerleyen dönemde daha da iyiye gideceğini belirtti.
Malezya ile serbest ticaret anlaşması yapıldığını, Singapur ile müzakerelerde önemli adımlar atıldığını, Hindistan ile görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Zeybekci, "Üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmalarına önem veriyoruz, yeni anlaşmalar yapılacak. AB ile ülkemiz arasında 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması şu anda bizi olumsuz etkiliyor" dedi.
Söz konusu anlaşmanın getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırmaya çalıştıklarına dikkati çeken Zeybekci, şunları dile getirdi:
"AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği Anlaşması, aslında ekonomik ortaklıktır. Bu anlaşmanın ardından AB, serbest ticaret mantığını ortaya koymuş. AB, üçüncü bir ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzaladığı zaman, bu ülke Türkiye pazarında otomatik olarak AB'nin sahip olduğu tüm haklara sahip oluyor. Diyelim ki AB-Cezayir arasında serbest ticaret anlaşması var. Cezayir, tüm ürünlerini serbest şekilde bizim ülkemize getirebiliyor ancak Türkiye ürünlerini aynı şekilde Cezayir'e sokamıyor. AB, Cezayir'e 'Türkiye ile serbest ticaret anlaşması imzalamak zorundasın' da demiyor, sadece tavsiyede bulunuyor. Bu, hiçbir egemen ülkenin kabul edebileceği bir durum değil. İtirazımızı ortaya koyduk."
Zeybekci, Gümrük Birliği Anlaşması'nı yeniden AB ile müzakereye açtıklarını aktararak, AB yetkililerinin de bunun sürdürülemez olduğunu kabul ettiğini vurguladı.
"Şu anki durum bizi çok olumsuz etkiliyor" diyen Zeybekci, "Asıl arkadan gelen devasa dalga var. AB ile ABD geniş anlamda ekonomik ortaklık için görüşmelere başladı. Muhtemelen iki yıl içinde bu anlaşma imzalanacak. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması, şu anki haliyle devam ederse çok sıkıntı çekeriz çünkü tek taraflı çok büyük haksızlığa uğramış oluruz. Bunu büyük tehlike görüyoruz" ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 50 ve 100 yıllık ham madde ve enerji ihtiyacını yakın coğrafyadaki ülkelerden karşılayabileceğini anlatan Zeybekci, ihracat hedeflerinin tutturulması ve büyümenin devam etmesi gerektiğini belirtti.
Türk Lirası'nın çok değerli olmasının ihracatı olumsuz etkileyebileceğine işaret eden Zeybekci, "Şu anda paramızın değerinin gerçeğe en yakın noktada olduğunu düşünüyoruz. Avronun 2,20 civarında olması bizim için gerçeğe en yakın değerdir. Hiç kimse loto tahmini yapar gibi 'faizler böyle olacak, dolar böyle olacak' demesin. Bence bu, haddini aşmaktır" diye konuştu.
Kaynak: Dünya Gazetesi