GÖKBİL, AVRUPA’DA RÜŞTÜNÜ İSPATLADI SIRADA ORTADOĞU VE BDT VAR

Tehlikeli madde taşımacılığına yönelik operasyonlarınız ağırlıklı olarak hangi bölgelerde yoğunlaşıyor?

Sıvı dökme kimyasal ürünlerin ithalat ve ihracat taşımalarının yanı sıra, kara, deniz ve demiryolu bağlantılı kombine taşıma imkanları vasıtasıyla da tank konteynerimizi ağırlıklı Avrupa olmak üzere, Akdeniz, Karadeniz ve Ortadoğu’daki sevkiyatlarda kullanmaktayız. Biz kendimizi “Bölgesel Operatör” olarak tanımlıyoruz. Bu bölge, Kıta Avrupası, Kuzey Afrika ve İsrail’i kapsayan Akdeniz, Balkanlar, Karadeniz, Hindistan’a kadar uzanan Ortadoğu coğrafyasını içeriyor. Bu bölgede operasyon altyapımız ve bağlı imkanlarımız çok güçlü. Ülkemizle bağlantılı olmaksızın üçüncü ülkeler arasında da taşıma yapabiliyoruz. Bunun yanı sıra yurtdışında da tanklarımızı depoluyoruz. Transit taşımalarımızı ise genellikle Gebze-İzmit hattında mukim tank depolama tesislerindeki kimyevi maddelerin üçüncü ülkelere yapıyoruz. Dilovası’ndaki sahamızda küçük kapasiteli kimyasal tank depolama ve varilleme hizmetlerini de sunmaktayız. Karayolu taşıma filomuz takribi 100 parçadan oluşmakta, tank konteyner filomuz ise 800 adedi aştı. Şirketimiz SQAS denetimine tabi tutulmuş, araç gereç ve ADR şartlarına haiz, sürücüleri ADR/SRC5 ehliyetli, yönetim ve operasyon birimleri de düzenli eğitime tabi tutulan bir yapı içerisinde faaliyet gösteriyor.  

2016’DA 200 BİN TON TAŞIMA YAPTI

2016 yılında ne kadarlık bir taşıma gerçekleştirdiniz? Tehlikeli madde taşımacılığı iş hacminiz içinde nasıl bir pay alıyor?

Esas iş alanımızı kimyevi madde taşımacılığı oluşturuyor. Sıvı dökme gıda ürünlerine yönelik de hizmetler veriyoruz, ancak bu taşımalar toplam iş hacmimiz içinde küçük bir yer tutuyor. 2016’da toplam taşımalarımız 200 bin tona ulaştı. Bu taşımaların yaklaşık %70’ini karayolu ile yurtiçi ve çevre ülkeler ile alakalı taşımalar, kalan kısmını ise kombine taşıma moduyla gerçekleştirdiğimiz uluslararası taşımalar oluşturdu. Taşıdığımız kimya ürünlerinin bir kısmı tehlikeli madde sınıfına geriyor. Tehlikeli maddeler toplam taşımalarımız içinde yaklaşık %40 pay alıyor. Geçen yıl 75 bin tonu aşkın tehlikeli madde sınıfında ürün taşıdık. Bunların üçte birini uluslararası kombine tank konteyner taşıma operasyonlarımızla elleçledik. Diğer yarısını ise ağırlıklı yurtiçi ve çevre ülkelere yapılan karayolu taşımaları oluşturdu.

Müşterilerinize ne tür avantajlar sunuyorsunuz?

Müşterilerimize sunduğumuz en önemli faydalardan biri ve diğer rakiplerimizden üstünlüğümüz entegre hizmet üretiyor olmamız. Bir müşteriye taşıma, dökme veya paketli depolama, varilleme, ısıtma hizmetlerini tek çatı ve operasyon altında birleştirerek verebiliyoruz. Fakat en az bu fiziki imkanlar kadar önemli olan, bunları çok tecrübeli, işinin ehli ve yaptığı iş hakkında son derece bilinçli ekiplerle yönetiyor olmamız. Bizim işimizde insan kalitesi çok önemli. Biz genel kargo alanında hizmet vermiyoruz ve tüm konsantrasyonumuz bu işe yönelmiş durumda. Bu açıdan Gökbil’de işi anlama, kavrama ve doğru yönde neticelendirme kabiliyeti, neticesinde toplam hizmet kalitesinin hissedilir derecede önde olduğunu görüyoruz.

Tehlikeli madde taşımacılığında müşteri talepleri doğrultusunda yeni trendler neler? Gökbil bu trendlere nasıl uyum sağlıyor?

Yeni trendeler bizim iş alanımızda kolayca ortaya çıkıyor. Çünkü kimya endüstrisi ve buna bağlı olarak lojistik hizmetleri; uzun yılların bilgi ve tecrübesiyle vücut bulmuş belirli kriterleri ve koşulları karşılanmayı, bu alanda gerekli kabiliyetlere sahip olmayı zorunlu kılıyor. Olası her değişiklik, endüstri bazından ziyade, endüstrinin de takip ettiği uluslararası tarafları, anlaşmaları da içine alan bir süreci içerebiliyor. Ancak eğer genelde kimyevi madde özelde ise tehlikeli madde taşımacılığında bir yönelimden bahsedecek olursak o da; daha az kaza, daha sıkı tedbir ve denetim yönünde her zaman trendin varlığıdır. Gökbil olarak kimya endüstrisine verdiğimiz hizmetleri, yerel ve uluslararası olarak ayırmıyoruz. Uluslararası emniyet ve kalite gereklilikleri neyse, buna tamamıyla uygun ve uyumlu şekilde tüm müşterilerimize aynı düzeyde hizmet sağlıyoruz.

İKİ ÜLKEDE OFİS AÇACAK

2017 yılı için büyüme planlarınız neler? Açılmayı düşündüğünüz yeni pazarlar var mı?

Rotterdam’da uzun yıllardır beraber çalıştığımız yabancı bir şirket ile ofis açtık. Aynı şekilde Barcelona ve Dubai’de de birer ofis açılması üzerinde çalışıyoruz. Tank konteyner filomuzu %20 oranında büyüteceğiz ve ekleyeceğimiz kompartmanlı tanklarla da çeşitliliği arttıracağız. Karayolu filomuzu yenilemek ve büyütmek için yatırım yapacağız. Ayrıca ekipmanlarımızın hızlı ve verimli kullanılabilmesi için Dilovası’nda gerçekleştirdiğimiz konteyner depolama sahası yatırımımızı da bu yaz sonu bitirmiş olacağız.

Diğer yandan yurtdışındaki işlerimiz, ülkemizdekinden daha hızlı şekilde artıyor. Bu normal sayılır çünkü hizmet sunduğumuz özellikle Avrupa ülkelerinde kimya sanayii çok gelişmiş durumda. Üretim tipleri çok çeşitli ve hacimler çok büyük. Küresel ağları sayesinde devamlı satışları var ve haliyle önemli ölçülerde lojistik ihtiyaçları mevcut. Ayrıca ulaştırma ve bununla alakalı faaliyetlerin yürütülmesiyle ilgili yönetim ve hukuki altyapı da son derece ileri durumda. Bu ülkelerden çıkan orta ölçekli ve dev taşıma/lojistik firmalarının bu derecede büyümeleri zaten böyle bir ortamda doğal bir süreç olarak ilerlemiş. Bu firmalar ülkeleri ve bölgeleriyle birlikte büyüyüp gelişmişler.

Hem ülkemizde hem bölgemizde ise kimya endüstrisinin üretim ve dağıtım yapısının göreceli ama hızla gelişmekte olduğu söylenebilir. Çünkü üretim hammadde kaynağına yöneliyor. Hammadde sahibi ülkeler dev kimya endüstri alanları inşa ettiler. Yenilerinin inşa ve projeleri de devam ediyor.  Türkiye’nin de içinde olduğu bölgede tam anlamı ile faydalanabileceğimiz yeni bir değişim ve gelişim fazındayız. Bunu kaçırmak niyetinde değiliz. Gelişimi doğru anlar, doğru planlama yapar ve yönetirsek önümüzdeki on yılda çok daha güçlü ve etkili bir şirket haline geleceğimize eminim. Yeni yıldaki yatırım planlarımızı Ortadoğu ve Karadeniz – Orta Asya hattında yer alan BDT ülkelerinde daha hızlı büyüme odaklı yapacağız. Çünkü bu coğrafyada önemli doğal (petrol&gaz) kaynaklar mevcut ve bunların işletilmesine yönelik yatırımların bir kısmı başlatıldı, bir kısmı ise projelendirme aşamasında. Beraberinde son zamanlarda daha elle tutulur hale gelen tarihi İpek Yolu’nu canlandırmaya yönelik “Tek Kuşak Tek Yol” projesi ve heyecanla seferlerinin başlanmasını beklediğimiz Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattını da hesaba kattığımızda, Türkiye’nin de içinde olduğu bu bölgenin bize uzun vadeli pek çok fırsat sunacağına inanıyorum.

YARATTIĞI KARBON SALIMINI %7 AZALTTI

Gökbil yeşil lojistik uygulamalarıyla karbon ayak izini azaltmaya devam ediyor. Kimya endüstrisinde kullanılmak üzere tasarlanmış ek sağlık, emniyet ve güvenlik öğeleri içeren bir çevre yönetim sistemi olan Üçlü Sorumluluk/Responsible Care’ye taraf olduklarını belirten Gökbil Genel Müdürü Kaan Kulga, şunları aktarıyor: “Bu taahhüdümüze sadık kalmak üzere, yatırımlarımızı çevreyi daha az kirleten yeni teknoloji motorlara sahip araçlara yöneltiyoruz. Sevkiyatlarımızı mümkün olan her alanda karayolundan kombine taşıma moduna kaydırmaya gayretindeyiz. Ofislerimizde, çalışma alanlarımızda enerjiyi verimli kullanan sistemler kullanıyoruz. Enerji tasarrufu ve çevreyi kirleten ürünlerden uzak durulması konusunda personelimizi de bilinçlendiriyoruz. Ortak çalıştığımız hizmet sağlayıcılarımızı da yeşil lojistik uygulamaları kapsamında kontrol ediyor ve onlardan doğru uygulamaları talep ediyoruz. Üçlü Sorumluluk kapsamında ECTA’a (European Chemical Transport Association) iki kez raporlama yapıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda 2016’da önceki yıla göre karbon salınımımızı %7’nin üzerinde azalttık. Bu yılda da asgari bu ölçüde bir düşüş yakalayabilmeyi amaçlıyoruz.”

Kaynak: lojistikhatti.com