Ülkemizin endüstriyel gelişmesi en hızlı bir şekilde gerçekleşmiş olan Güney Marmara bölgesi için "Lojistik hizmetler açısından da gerekli hızlı gelişmeyi göstermiş midir?" sorusuna, maalesef bugün için olumlu bir yanıt verebilmek mümkün değildir.
Türkiye'nin neredeyse ilk ve en modern Organize Sanayi Bölgelerinden biri olan Bursa OSB de yerleşik sanayii kuruluşlarının lojistik hizmet ihtiyaçlarının modem anlayış mantığı ile karşılanabildiğini söyleyebilmek nerede ise imkansız. Bursa'nın ve bölgenin diğer organize sanayi merkezlerinde de durum bundan pek farklı değildir. Güney Marmara bölgesi de tıpkı yurdumuzun diğer bölgeleri gibi ağırlıklı bir şekilde tek taşıma moduna. yani karayoluna, bağımlıdır.
Ulusal iç dağıtım, uluslararası nakliyeler ve bölge limanlarına dahi ön ve arka taşımalar yalnızca tek bir taşıma modu ile yani karayolu ile gerçekleştirilmektedir. Bu sisteme ister çevre, ister insan, ister trafik yoğunluğu pencerelerinden veya nereden bakarsanız bakın hiç bir şekilde sağlıklı olmadığı apaçık görülmektedir. Keza bu sistem büyüyen ülke ve bölge ekonomisinde de önümüzdeki zamanlarda yetersiz kalacağı ve son derece sıkıntı yaratabilecek maliyet artına tıkanıklıklara yol açacağı kesindir. Tarihsel olarak taşımanın temelini teşkil eden deniz taşımacılığını teşvik edecek, hız kazandıracak ve bir bakıma maliyet tasarufunu da birlikte getirecek, bölge limanları olan Gemlik ve bilhassa Mudanya'nın genişletilmeleri ve de modernizasyonları şarttır. Bugünkü koşullarda Mudanya Limanının lojistik açısından nerede ise hiç bir katkısı olmadığını biliyoruz. Ancak tarihsel olarak yaklaşık bir asır kadar geriye gittiğimizde Mudanya limanının o günkü şartlar çerçevesinde tam bir entegre kombine taşımacılığa imkan veren donanımlara haiz olduğunu pekala görebiliyoruz. Intermodal taşımadığın "olmazsa olmaz" prensiplerinden hareketle "karayolu", "demiryolu"' ve "denizyolu'' bağlantılarının "aynı noktada" mevcut olduğunu görebiliyoruz. Bugüne baktığımızda ise tüm güney marmara için "demiryolunun" çok büyük bir eksiklik olduğunu gözlemliyoruz. Lojistiğin gittikçe çok daha fazla önem kazanmakta olduğu bu son yıllarda, bölgenin ihracat potansiyeline de ivme kazandıracak olan ve planlanmış olan diğer alt yapı yatırımlarına da hız vermekte aşırı yarar vardır.
Bugünün Güney Marmara sanayicisi ithalat ve ihracat nakliyelerinde diğer bölge limanlarını da kullanmaktadır. Ve son olarak lojistik hizmet üretenlerin de bölgeye daha fazla önem vermeleri gerektiğini vurgulamalıyım. Bölgede bugün modern anlamda üreticiler tarafından "outsource" edilebilecek olan katma değer hizmetlerinin yapılabileceği donanımlarla teçhiz edilmiş olan bir depo mevcut değildir.
Bu bana göre bölge açısından çok büyük bir eksikliktir. Ancak bu konuda iyimserim ve de önümüzdeki yıllarda bölge potansiyelini çok daha iyi değerlendirebileceğine inanan lojistik hizmet üreticilerinin bölgeye gerekli yatırımları yapacaklarından eminim. Kısaca, Güney Marmara bölgesi açısından Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş Yılını kutlayacağımız 2023 yılında, "lojistik" açıdan bugüne kıyasla çok farklı ve çok daha güzel bir tablo ile karşı karşıya kalacağımızdan eminim.
Kosta Sandalcı/Hürriyet