Fransız Senatosu Avrupa İşleri Komisyon Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Blanc, Senatodaki ilişkileriyle, Fransız Hükümeti nezdinde, Türkiye ile ticareti artırmak için daha etkin bir ticari vize sistemi için çalışmalarda bulunuyor.
Türk yetkililerin, Gümrük Birliği sayesinde 1996 yılından beri Türk iş adamlarının ürettiği ve pazarladığı mallar Avrupa pazarında serbestçe dolaşmasına rağmen, bu kolaylığın iş adamlarına sağlanmadığı ve bu durumun Türk iş adamları için çok ciddi bir sorun olduğu tezine destek çıkan Blanc'ın, bunu Fransız yetkililere de anlattığı kaydedildi.
Yeni kolaylık çerçevesinde, Fransa'ya iş amaçlı seyahat için Schengen vizesi başvurusunda bulunacak olan iş adamlarına, uzun süreli, çok giriş ve çıkışlı vize verilebileceği kaydediliyor.
Türkiye'nin Avrupa'nın nüfus açısından 2., ekonomik açıdan da 6. büyük ülkesi olduğunu belirten Türk yetkililer, aynı kolaylığın AB genelinde sağlanması gerektiğine de dikkat çekiyorlar.
-AXA TÜRKİYE'DEKİ FAALİYETLERİNİ GENİŞLETEBİLİR-
Öte yandan, Fransız sigortacılık devi AXA'nın Türkiye'deki faaliyetlerini genişletebileceği belirtiliyor.
AXA Başkanı Henri de Castres, Türkiye ile ticaret ve yatırım ilişkilerine büyük önem verdiklerini belirterek, Fransa olarak gelişmekte olan ülkelere yayılacaklarını, bu yayılma sürecinde de Türkiye'nin başı çekeceğini kaydetti.
Türkiye'de mevzuatın yatırımcılar açısından kolaylaştırıldığının altını çizen Castres, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrar açısından olumlu sinyaller verdiğini anlattı.
Türkiye'deki bankacılık sektörünün gayet sağlam ve önemli bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Castres, mali sektördeki insan kaynaklarının da çok iyi düzeyde olduğunu da vurguladı.
AXA Grubu, finansal koruma ve fon yönetimi alanında dünya lideri konumundayken, AXA Grubu da dünyada sigorta sektöründe 3. şirket konumunda bulunuyor.
-TÜRKİYE-FRANSA TİCARİ İLİŞKİLERİ-
Fransa-Türkiye ticari ilişkileri, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan Gümrük Birliği Antlaşmasıyla dinamizm kazanarak, 1995-2000 yılları arasında 2,5 katına çıktı.
Türkiye, Fransa'nın, Avrupa Birliği dışında, ihracat yaptığı üçüncü ülke olup aynı dönemde, Fransa da Türkiye'nin üçüncü ticari ortağı durumunda bulunuyor.
2001 krizi, iki ülke arasındaki ticaret hacminde yüzde 19 oranında bir gerilemeye neden olurken, fakat 2002 yılında yaşanan yeniden canlanma sayesinde ticari ilişkiler 2000 yılı rakamlarına yakın bir seviyeye geldi.
Fransız doğrudan yabancı yatırımların Türkiye'ye gelmeye başlamaları 80'li yılların ikinci yarısına dayanmakta olup, bu yatırımlar, 90'lı yılların başında hızlı bir gelişme kaydettikten sonra yavaşlama eğilimine girdi ve 2001 krizinden sonra da bir dönem tamamen durdu.
Resmi ticari kayıtlara göre, Fransızların en önemli yatırımları, otomobil yapımı, elektrik işleri, çimento ve eczacılık, sigorta ve dağıtım alanlarında faaliyet gösteriyor.
-FRANSA'DAKİ ''TÜRK MEVSİMİ''NİN ETKİLERİ-
Fransa'da 1 Temmuz 2009'da başlayan ''Türk Mevsimi''nin bu tanıtım için iyi bir fırsat olduğuna dikkat çeken Frnasız yetkililer, Türkiye'nin 2008'de Fransa'ya yaklaşık 6,6 milyar Dolar ihracatı ve 9 milyar dolar da ithalatı olduğunu, potansiyelin değerlendirilmesi halinde yaklaşık 16 milyar dolarlık dış ticaret hacminin 20-25 milyar dolara çıkartılabileceğini vurguluyorlar.
Türkiye'deki toplam yatırımları 5 milyar doları aşan Fransa, Türkiye'ye yatırım yapan ülkeler arasında 9'uncu sırasında bulunurken, Türkiye'de 700'ün üzerinde Fransız sermayeli firma faaliyette bulunuyor.
Verilere göre, Türkiye'deki en büyük 500 firmanın yüzde 20'sinin Fransız firmalarının yer aldığı ortak yatırımlardan oluşuyor.
Söz konusu ortak yatırımlar içinde Renault, Carrefour, Promodes, Parcifim, Compagnie Fin. De Camondo, Danone, Telecom, Par Satel Mobil, Total Gaz, Thomson ve Lafarge gibi şirketler de yer alıyor.
Kaynak: Lojiport