Port Finance Inretnational Karadeniz ve Doğu Akdeniz konferansında tüm yönleriyle Türkiye limanları masaya yatırıldı. Konferansta, başta liman özelleştirmesi, ekonomik krizin limanlara etkisi konteyner taşımacılığı olmak üzere birçok konu irdelendi.
Konferansta açılış konuşması yapan ECORYS Norveç BV Genel Müdürü Marten van den Bossche, limanlar açısından doğu Akdeniz’in büyüme potansiyelini değerlendirerek, bölgedeki ekonomik ve ticari trafiği ve gelecekteki liman sahaları hakkında yorumlarını dinleyicilerle paylaştı.
Limancılık anlamında Doğu Akdeniz’in büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Bossche, Türkiye’nin komşularının da limancılıkta gelişmiş veya gelişmekte olduğunu işaret ederek, Türkiye’nin pastadan pay alabilmesini rekabet açısından ne yapacağına bağlı olduğunu kaydetti.
Türkiye’de konteyner taşımacılığında artış yaşandığını ifade eden Bossche, Karadeniz’in konteyner taşımacılığı açısından iyi bir rol oynayabileceğine dikkat çekerek, Türkiye’de liman elleçleme anlamında büyük bir potansiyelin olduğunu ancak elleçleme sayısının hala yetersiz olduğunu vurguladı. Türkiye’ye daha fazla konteyner geleceğini öngören Bossche, bunun gerçekleşebilmesini sağlayacak unsurlardan en büyüğünün Türkiye’deki gayrı safi milli hasılanın yükselmesi olduğunu belirterek, “Böylece insanlar daha fazla satın alma işlemlerini gerçekleştirebilecek ve ticaret gelişecek bu da konteyner taşımacılığının gelişmesini sağlayacak” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile arasındaki ilişkilerinin giderek daha çok yoğunlaştığını sözlerine ekleyen Bossche, Türkiye’nin Avrupa’nın doğu komşusu olması nedeniyle yüksek bir ticaret hacmine sahip olduğunu bildirdi.
Ekonomik krizin limanlarda yaşattığı sıkıntılara değinen Bossche, kriz sonrası tahminlerde bulunarak, “Birinci senaryo; hızlı bir geri gelme yaşanacak, ticaret eski günlerine kavuşacak. İkinci senaryo ise; hayır kriz bizi temel olarak değiştiriyor. Alternatif enerjilerin kullanıldığı sürdürülebilir bir ekonomik sistem ortaya çıkacak ve büyümeler daha düşük seviyelerde seyredecek” dedi. Konteyner taşımacılığında birinci senaryoya göre kriz sonrası büyüme yaşanacağını iddia eden Bossche, ikinci senaryo açısından ise, bu taşımacılığın yavaş yavaş gelişeceğini öne sürdü.
Son olarak limanların rekabetçi bir politika izlemeleri gerektiğinin altını çizen Bossche, limanların Pazar payı alması için kurumsal bir yapı içinde çalışmaları gerektiğini söyledi.
İkinci konuşmacı olarak konuşan Arkas Holding Liman Hizmetleri Müdürü Özgür Kalelioğlu, küresel krize değinerek resesyona dair kaygıların arttığını ifade etti. Hem devletin, hem de özel sektörüm son beş yılda birçok terminale yatırım yapıldığını hatırlatan Kalelioğlu, Türkiye’nin konteyner taşımacılığında nüfusuna göre yetersiz kaldığını ve rakamların iki katına çıkarılması gerektiğini kaydetti. Arkas yatırımı olan limanları dileyicilere tanıtan Kalelioğlu, limanlarda özelleştirme konusuna değinerek, elleçleme kapasitelerinin özelleşmeye paralel kısa sürede arttığını bildirdi. Liman yatırımı için bürokratik engeller yaşandığına dikkat çeken Kalelioğlu, Türkiye’nin liman anlamında hala çok fazla yatırıma ihtiyacı olduğunu belirtti. Yatırımların daha çok Türkiye’nin batısında yoğunlaştığını vurgulayan Özgür Kalelioğlu, özellikle son dönemlerde Türk terminallerinin aktarma konteyner olarak da kullanılmaya başlandığının altını çizerek, bu alanda Karadeniz’in büyük bir potansiyel taşıdığını sözlerine ekledi.
Poliport Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyesi Fırat Yemeniciler ise, küresel ekonomik krizin mevcut limanlar ve liman gelişimi üzerindeki etkisi hakkında bir konuşma yaparak, 2009 yılında özelleştirme inisiyatifinin ekonomik kriz yüzünden çok etkilendiğini ifade etti. Konteyner ticaretinin, genel kargo ve kısmi dökme yük hacimlerinin azaldığını söyleyen Yemeniciler, Türkiye’nin IMF ile anlaşması beklendiğini ve sıkı mali politikaların reçetelerinin değişeceğini bildirerek, devlet yatırımlarının daha da artacağını sözlerine ekledi. Küreselleşme ile serbest malların hareketinin devam edeceğini söyleyen Yemeniciler, giderek daha büyük gemilerin inşa edileceğini kaydetti. “Krizin bizi teğet geçip, geçmediğini bilmem ama bir gerçek var önümüze bakmamız gerekiyor” diyen Yemeniciler, Türkiye’nin stratejik öneminin devam edeceğini ve Türk limanlarında taşınacak ürün miktarlarının daha da artacağını beklediğini belirtti.
Karadeniz bölgesini temsilen konuşan Riport Yönetim Kurulu Başkanı Asım Çillioğlu, Riport’un Türkiye’de özelleştirilen ilk 12 tersaneden bir tanesi olduğuna dikkat çekerek, limanların ilk olarak 12 yıl evvel özelleştirilmeye başladığını kaydetti. İlk özelleştirmelerin fazla ilgi görmemesini “ilginç” olarak yorumlayan Çillioğlu, “Bugün Mersin ve İzmir 12 yıl evvel satılsaydı şu anki değerini yakalayamazdı” dedi. Türkiye’deki limanların değerinin bugün daha iyi anlaşıldığını kaydeden Çillioğlu, özelleştirme yöntemlerine değindi. Ovit tünelinin açılmasını gündeme taşıyan Çillioğlu, bu projenin Riport’un amaçları arasında yer aldığını ve tünelin Rize açısından büyük katkı sağlayacağını vurguladı. Rize’de başta çay olmak üzere Çayeli Bakır İşletmelerinden çıkarılan bakır cevheri ve çay kamyonları için kullanılan fuel oil yakıtının Riport üzerinden ticaretinin gerçekleştiğini bildirerek, Riport’un bölgedeki önemine işaret etti. Riport’un GAP Projesi için trans Kafkasya’ya açılan kapısı olduğunu bildiren Çillioğlu, Riport’un içinde bulunduğu projeleri dinleyicilere aktardı.
Kaynak: www.UlasimOnline.Com